bir ipte iki şeytan

836 62 155
                                    

Nari'nin gözleri yemek masasının üzerinde boy gösteren ilk dans fotoğraflarında takılı kaldı

Deze afbeelding leeft onze inhoudsrichtlijnen niet na. Verwijder de afbeelding of upload een andere om verder te gaan met publiceren.


Nari'nin gözleri yemek masasının üzerinde boy gösteren ilk dans fotoğraflarında takılı kaldı. Anlattığı hikâyenin hoşuna gittiğini, dahası seçtiği alıntının içinde bir noktaya temas ettiğini itiraf etmek istemedi. Çünkü bu... Tamamen sürprizdi... Şimdiye kadar parçalar toplayıp kafasında bir bütün haline getirdiği Jeon Jungkook böyle biri değildi. O; capcanlı, insanlığın en hayvani arzularıyla çepeçevre sarılı, sığ, tüm mevcudiyetini avuçlarıma sığdırabilirim diyebileceği, öylesine çözüme açık, hatta ve hatta basit biriydi. Zihninde böyle kodladığı birinden aniden hikâyeler, naif alıntılar duymak... Sürpriz değil de neydi?

O sırada Jungkook, yakınlığını koruyarak Nari'nin tepkilerini icelemeye koyulmuştu. Isebella'ya duyduğu saygının taze gelini üzerinde nasıl yavaş yavaş tesirini gösterdiğini izledi. Başını eğişini, kazağının içinde bedenini küçültüşünü, ellerini saklamaya çalışmasını, bacaklarını sallayışını ve gözlerini bir noktada -ki o nokta da dans fotoğrafları oluyordu- sabit tutuşunu, belki farkında bile olmadan dudaklarını büzüşünü... Gösterdiği mahçubiyet öylesine tatlıydı ki Jungkook'un dişlerini sızlatıyordu. Kendisini tutamadı. "Ama böyle yaparsan seni tekrar ısırmam gerekir." Nari bunu duyar duymaz sırtını dikleştirmiş, savaş pozisyonunu almıştı. Kıkırdayarak geri çekildi ve sandayeye yaslandı. Mahçubiyeti, bakışları alışık olduğu sertliğe dönünce daha çekici gelmeye başlamıştı.

Bacak bacak üzerine atarak sandalyeye iyice yayıldı, gözlüğünü çıkartıp yemek masasına bıraktı. "Gözlerini alamadın." Parmak ucuyla Nari'nin az önce dalıp gittiği fotoğraflarını işaret ediyordu. "İstersen çerçevelettireyim. Duvarımıza asarız." Düğünün, Nari'nin yaptığı soyisim değiş tokuşunun üzerinden 24 saat bile geçmemişken Jungkook için sahip olduğu her şey biz kavramına uygun hâle gelmiş gibiydi. Çok hızlı adapte oluyordu. Genç kız bir kez daha hayret etti. Jungkook konuşmayı sürdürse de Nari dikkatini verip fotoğraf ya da tekrar ısırılma ihtimali üzerinde düşünemiyordu. Zihninde o alıntı yankılandı. "Fesleğenlerimi buraya getirteceğim." dedi ellerine bakarak. Isebella'nın hikayesini öğrenmişti. Bu sebeple fesleğenine onu ilk hediye aldığı zamanki gözlerle bakamazdı. Bir alay aracı, bir yük olarak göremezdi. Gereğince sulamalı, gereğince el sürmeliydi. Çünkü artık onlar afrodizyak değil özlem ve ağıt kokacaktı.

Fesleğenleri getirtmek istemesi, Jungkook'u bir fotoğraf seçip duvara asmak istemesinden daha fazla mutlu etti. Bugün bir şeye farklı bir gözle bakmasını sağladım dedi içinden. Kendisiyle gurur duymuştu. Zira inatçı bir kız çocuğu gibi davranan karısını ufacık bir noktadan yakalamak bile çok zordu. Bir gün bana da farklı bir gözle bakmasını sağlayabilirim umudu takip etti bu gururu. Esasen neden Nari için bir şeyler ifade etme hedefi belirlediğini bile bilmiyordu. Ona tamamen sahip olma hırsı yüzünden mi? Reddedilmenin oluşturduğu rekabet duygusundan mı? Hani bazı insanlar vardır ya, ateşten uzak dur dendiği anda eskisinden daha kuvvetli bir biçimde ateşe koşmak isterler. Jungkook da belki ona dokunmaması şart koşulduğunda daha köklü bir arzuyla bilenmişti.

marriage game | JJKWaar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu