küsmeyi, saçlar bile bilir. peki sen?

770 62 56
                                    

Teninde misafir ettiği nefesle binadan ayrıldı Nari

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Teninde misafir ettiği nefesle binadan ayrıldı Nari. Ne hissetmesi gerektiğini bilemez haldeydi. Ablasına verdiği sözü tuttuğuna, ona sağlamaya çalıştığı güveni hayal kırıklığına dönüştürmediğine sevinmeliydi. Fakat pek aydınlık hisler taşımıyordu. Eliyle boynunu ovuşturdu. Saçlarını beğendiğini dibine girmeden söyleyemez miydi yani? Sessizce kendisini bekleyen araca bindi. Şoför bu kadar erken dönmesine şaşırmıştı. Ağzını açmadı, gözlerini akıp giden yoldan ayırmadı. Üzerine duygu israfı yorgunluğu çökmüştü. Bedeni harıl harıl çalışmış, adrenalin, korku, panik hormonlarını üretip dağıtmış, beyni bir lobdan ötekine deli gibi fikir taşımış, o adamsa 5 dakikda tamam deyip olayı oldu bittiye getirmişti. Ayrıca aptal gibi de hissettiriyordu... Evet, durumu sindirmesi kolay olmayacaktı.

Nari ilk defa Kim'lerin evine dönmek için sabırsızlanıyordu. Acilen uzanmalı. Yolculuk boyunca olduğu gibi, eve gelince de ağzını açmadı. Şansına onu kapıda bekleyen kimse yoktu. Çıkması ve geri gelmesi aşağı yukarı yirmi dakika almıştı. Herhalde yirmi dakikada döneceğini hesaba katamamışlardı. Sorgulayacak biri olmayınca Nari rahatlamış, yakalanmamaya dikkat ederek odasına çıkmıştı. Kapıyı örttüğü gibi omzundaki çanta yeri boyladı, sonrasında suya girer gibi yatağa atladı.

Ne saçma bir konuşmaya yaptık biz ya... diye düşünmeye başlayamadan gelişini haber alan Nora, anne babalarından erken davranarak odasına dalmıştı. Kapıyı çalmayı ihmal ettiğinden girişi Nari'nin korkudan sıçramasına neden oldu. Nora, Nari'yi deniz yıldızı gibi kolu bacağı birbirinden ayrı şekilde yüzüstü uzanırken bulunca eyvah dedi içinden. Başarısızlık korkusu zahmetsizce sızdı yüreğine. "Her şey yolunda mı..?" Sesinde, olumsuz bir cevap almanın endişesini taşıdığını ele veren tınılar vardı. Nari sadece başını salladı. Ağzından duymasa dahi verdiği onay Nora'ya neredeyse çığlık attıracaktı. Ellerini ağzına bastırdı sesini gizlemek için. Öyle bir rahatlamıştı ki... Fakat neden Nari'nin bu kadar durgundu? Sevinmesi, her şeyi başarabilen biri oluşuna gururlanması gerekmez miydi? Acaba inanamıyor muydu? Bencillik etme dedi sonra kendisine. Geldiği gibi tüm problemini ona yüklemişti. Neye uğradığını şaşıran kardeşi şok geçiriyor bile olabilirdi. 

Yatağa oturdu, güç bela Nari'yi çevirip başını bacaklarına bıraktı. Bunu yaparken birazcık saçlarını çekmişti tabi. Nari az önceki gibi kollarını iki yana açtı. Nora ise geçen sefer onun yaptığını yapıyor, saçlarını okşuyordu. Tuhaf hissettiriyordu. Küçüklüklerinden beri ilk defa birbir saçlarını okşuyorlardı. "Sana kaba davrandı mı?" Gözleri duvarda ve tavanda gezinirken başını iki yana salladı. Ağzını açmak istemiyor gibiydi. "Hızlı döndün. Neler oldu?" İç çekerek gözlerini yumdu.

"Bizim iki gün kavga ettiğimiz mesele onun için 5 dakikaya tekabül ediyordu abla. Ondan çabuk döndüm."

Dediği gibi; birazcık bile uğraştırsaydı zaferi elde ettiğini düşünerek rahatlayabilirdi. Beş dakikadan fazlasını gerektirecek bir mesele olmadığını göstermesi değersiz hissettirmişti sadece. "Hemen kabul etti yani öyle mi..?" Nora, şaşkınlıktan yükselen sesini son anda dizginledi. İlginçti. Gerçi durum baştan sona ilginç olduğundan bu tuhaflıklar bir müddet sonra normal gelmeye başlıyordu. "Korkuyor musun?" diye sordu bu sefer. Nari çok güçlü bir duruşa, sağlam bir karaktere sahipti. Öyle ki Nora bazen onun sadece 21 yaşında gencecik bir kız olduğunu unutuyordu. Evlilik... Onun için ne anlama geliyor hiç bilmiyordu mesela? Esasen bir sevdiği ya da ilişkisi olup olmadığını bile sormamıştı... Abla olma işini beceremiyordu.

marriage game | JJKWhere stories live. Discover now