serçe parmak sözleri

575 54 33
                                    

Hamileyim

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Hamileyim.

Tek bir kelime...

Bazı kadınların söyleyebilmek adına hastane koridorlarında yıprandığı, bir hayat boyu beklediği, bazı adamların duyabilmeye çırpındığı o kelime Nari ve Nora için hiçbir pozitif duygu barındırmıyordu. "Beni kandırmaya çalışma." dedi Nari. Hayır abla. Beni kandırmaya çalışıyorsun değil mi? Nora'nın yüzündeki utançta eksilme olmadı. Ciddiydi. Gerçekten de karnında bir tohum filizleniyordu.

Nari kelimenin tam anlamıyla dehşete düşmüştü. Kendi aile ilişkileri böylesine berbatken hamile kalmaya nasıl cesaret edebilmişti? Hem de onu sırf bakire olmadığı için dahi öldürebilecek bir babaya sahipken... Sanıyor muydu ki her zaman başını okşayan anne babası bu sefer de arkasında durur? "Gerçekten durumun içine daha fazla nasıl sıçılabilir diyordum, hallettin abla. Afferin!" dedi kendisini tutamayarak. Anlaşmalı evliliği onun yapmasını imâ ederken Nora'yı boğazlayacak gücü kendisinde bulamamış olsa da, yaptığı sorumsuzluk karşısında tüm bedenine deli gücünün eklendiğini hissedebiliyordu. Birine aşık olduğu için değil, biriyle seviştiği için de değil. Onu yalnızca bulunduğu durumu hesaba katmadan masum bir canı heba etme potansiyeli olduğu için evire çevire dövebilirdi. Ve muhtemelen siniri yine de geçmezdi.

Koluna sıkı sıkıya tutunan eli düştü. Artık hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. "Bak yemin ederim kiminle ne kadar seviştiğin umrumda değil." Nari ses düzeyini kontrol etmekte zorlanmaya başladı. Üzerine doğru eğildi. "Nasıl korunmazsın!?" Yanına uğradığından bu yana dişlerini birbirine bastırmaktan çenesine ağrı girmişti. Kim Nora, karşısında küçüldükçe küçüldü. Faydasızdı. Ezilip büzülmeleri, göz yaşları... Hepsi faydasızdı.

"Bu hamileliği planladın mı?"

Hiç çekinmeden bu soruyu ablasına yöneltmişti. Karşılıksız aşk hikâyesini anlatmasının ardından bu ihtimali düşünmemesi imkânsızdı zaten. Yine sessiz kaldı. Lakin Nari, bu defa sessiz kalışlarını cevap olarak kabul etmeyecekti. "Ağlamayı kes de cevap ver bana." Başını yerden kaldırmadı. "Ben... sandım ki... Ben..." diye kekeleyiverdi bir şeyler. Kendi ağzıyla söylemesine gerek yoktu gerçi. Nari hangi akılla bu işe kalkıştığını anlayabiliyordu.

"Sen sandın ki; sana aşık olmayan o adam, çocuğuna hamile olduğunu öğrenince seninle bir hayat kurmak zorunda kalır. Böylece eninde sonunda aşık olur, mutlu mesut yaşarsınız. Tam olarak böyle sandın değil mi?"

Söyleme cesareti bulamadığı gerçekleri kız kardeşi yüzüne vurduğunda ağlaması şiddetlendi. "Tabi o zevk anlarında aklına gelmemiş olabilir, fakat adamın korunduğunu zannettiği için bebeği aldırmanı istemeye hakkı var." Gözlerini pişmanlıkla yumdu. Nari, perişan haline rağmen acı kelimelerini geri çekmiyordu. "Resmen evlenme umuduyla rızası olmadan adamdan çocuk yapmışsın abla. Bunun bir çeşit taciz olduğunu biliyor musun sen?" Cinsel arzuyla ya da yüksek çekim sebebiyle birkaç defa sevişmiş olmaları adamdan çocuk yapmaya hak kazandığı anlamına gelmiyordu. Çocuk sorumluğundan kaçınmak için korunarak önlem alan birine çıkıp da ben senin çocuğuna hamileyim diyemezdin ki! Suistimal bu.

marriage game | JJKWhere stories live. Discover now