Kaliforniya'da yaşayan Kim Nari, ablası Kim Nora'nın evlilik haberiyle Kore'ye geri döner. Sadece düğüne katılıp hemen evine dönmeyi tasarlarken ablası yerine Jeon Jungkook ile evlenmek zorunda kalır.
****
"Vücudunu da beğendim." Neredeyse dudaklar...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Kim Nari, Kalifornia güneşi ellerini usul usul semadan çekiyorken ufak bahçesindeki şezlongda uzanıyordu. İnsanların ve insandan sebep çalışan makinaların sesini bastırma görevini yüklediği kulaklığında Post Malone - I'm gonna be çalıyordu. Hava huzurlu. Elinde kamerası, yakalayabileceği en güzel renkleri, en şekilli bulutları kolluyordu. Bir şarkı bitiyor, diğeri başlıyor ve Kim Nari gülümsüyordu.
21. yaşının sonları geliyorken kendisini hâlâ daha yetişkin gibi hissedemiyor, bulutların peşinde koşturmaya devam ediyordu. Kamerasını kaldırıp fotoğraf çekti. Sanırsa 17 yaşından sonra bedeni büyümeyi bıraktığından aynada gördüğü tipik yüz, yaşını algılamasını güçleştiriyordu. Elbette yaş bedenle olduğu kadar mentaliteyle de alakalı, fakat büyümüş hissedemiyordu işte...
Karışık planda çalan müzik listesi yüksek tempolu şarkıları ard arda sıralamaya başlayınca müdahale etmeye karar verdi. Gökyüzü bu turunculuktayken daha düşük tempolu şeyler dinlemenin ambiansı hissetmesinde yardımcı olacağını düşünüyordu. Seçimi çok kolay oldu, listeden hemen Lana Del Rey - yes to heaven şarkısını başlattı. İşteşimdiKaliforniamanzarasınabeklediğisaygıyıgösterdim... Yeni bir fotoğraf çekti.
Gözleri hâlâ gökyüzünü tararken yaklaşık yarım saat içinde tamamen kararan havanın tüm tonlamalarına şahit olabilmişti. Şimdiyse kara gökyüzündeki yıldızlara şehrin ışıkları eşlik ediyordu. Etrafını net seçebilmesi için kalkıp bahçe ışıklarını açması gerekiyordu. Fakat o an bunun için çok uyuşuk hisseti. Yine de kalkmıştı. Çünkü bunu kendisinden başka yapacak kimse yoktu. Tek başına, bütünüyle kendisine ait olan bu tek katlı, küçük bahçeli evde yaşıyordu. Kore'den buraya üç yıl evvel taşınmıştı.
18 yaşında liseyi bitirmesinin ardından soluğu burada aldığını söylemek mümkündü. Hayır üniversite için gelmemişti. Tembel bir öğrenci olduğundan kazanamamış da değildi. Zira Kim Nari, liseyi her sene onur belgesi ve üstün başarı belgesi alacak derecede başarıyla tamamlamış bir öğrenciydi. Yalnızca pek kimsenin cesaret edemeyeceği şeyi yapmış, okulda geçirdiği 12 yıldan sonra daha fazla örgün eğitim istemediğini fark etmişti. Üniversite sınavlarına girmeyi reddetmesi ailesini tamamen kaosa sürüklemişti. Nari'ye okumadığı için hayatının biteceğini söyleyenler oldu. En başta annesi ile babası. Hatta en çok destek vermesi gerekenler hamile kaldığından Kalifornia'ya kaçtığı dedikodusunu yaydı. Hayatta sürekli eğitim görmek dışında hiçbir şey yok muydu? Esasen o diploma kişinin geleceği için değil mi? Kişi kendi geleceğinde farklı şeyler planlıyorsa ne olmuş? Bundan nefret etmeleri mi gerekiyordu?
Nari, istediği şeyi istediği zamanda öğrenmeyi arzulayan biriydi. Ve neyse ki üç yıldır buna pişman olmamıştı. Akrabaları dört gözle yıkılışını beklese de Nari için hayat bu şekilde hiç olmadığı kadar huzurlu, canlı, sevilesiydi.
Kendi tercihlerini yaşamak isteyişine en çok karşı çıkan ailesinin ufak bir şirketi vardı. İnşaat alanında. Dört kişilik çekirdek bir aile. Tabi Nari, dayatılan bazı şeyleri reddettiğinden araları iyi sayılmazdı. Kalifornia'ya taşındığı ilk aylar iyilik olsun diye bir miktar para göndermişleri. Ancak çok geçmeden Nari kendi ayaklarının üzerinde durmayı başarmış ve ailesine iyiliklerini geri ödemişti.
