0.3

242 29 12
                                    

"Şimdiden uyuduğuna inanamıyorum, Childe! Kaldır o koca kıçını!"

Odanın ortasında bağırmakta olan Scaramouche'un sesine, Kazuha'nın kahkahaları eşlik ederken Childe hiç de oralı gibi durmuyordu. Sarıldığı yastığı ve boğazına kadar çektiği örtüyle gayet rahat görünürken zaten kızgın olan Scaramouche'un sinirleri istemsizce ve gittikçe geriliyordu.

"Yapacağın işte senin ben..." diye başladı sözlerine Scaramouche. Fakat devamını getirmedi. Bunun yerine Childe'ın üstündeki örtüyü alıp yere attı. 

O sırada gözü duvardaki saate takılan Kazuha, gözlerini fark etmeden kocaman açmıştı. Resmen gün doğumuna üç saatten az bir süre kalmıştı ve onlar oturmuş, yorgunluktan bayılan arkadaşlarını projeyi tamamlamak için uyandırmaya çalışıyorlardı.

"Scaramouche, belki de Childe'ın biraz uyumasına izin vermeliyiz." dedikten sonra saati gösterdi Kazuha. Ardından ise "Senin de gözünden uyku akıyor, biraz dinlenmen lazım." dedi.

"Benim uykum yok ki." diyerek inat etmeyi denedi Scaramouche. Elbette ki uykusu vardı, başını yastığa koyduğu an uyuyacağını o da biliyordu ama uyumak istemiyordu işte. 

Derin bir iç çekti Kazuha. Scaramouche'un bazı durumlarda küçük çocuklar gibi davrandığının farkındaydı, bu yüzden ısrar etmeyecek ve onun kendi kendine yatağa gitmesini bekleyecekti.

"Sen öyle diyorsan." dedi Kazuha gayet sakin bir tavırla. Kendi gözlerinin de Scaramouche'un gözlerinden farksız olduğunun farkındaydı. Uykusu olduğunu da kabul ediyordu ayrıca, fakat Scaramouche ayaktayken uyuyamayacağına dair bir karar vermişti ve bu düşüncesinden dönmeye hiç niyeti yoktu.

Kolunu Scaramouche'un omzuna atan Kazuha, "Ne yapalım istersin?" diye sordu. Kazuha'nın kolunu omzunda hissetmesiyle irkilen Scaramouche, bir anlığına ona baktı.

O sırada duraksadı Kazuha. Sormadan temas etmesi hata mıydı?

Hızla kolunu çeken Kazuha, Scaramouche'tan biraz uzaklaştı ve özür dilemek ister gibi eğildi. Scaramouche, ne olduğunu algılamaya çalışırken Kazuha çoktan seri bir şekilde özür dilemeye başlamıştı bile.

"Özür dilerim, Scaramouche. Sormadan sana temas edilmesinden ne kadar nefret ettiğini biliyorum. Bir anlık boşluğuma geldi, yemin ederim ki isteyerek olmadı. Seni rahatsız etmek asla istemedim, istemem de. Özür dilerim."

Ona eliyle durmasını işaret eden Scaramouche'un bakışlarını üstünde hissedene kadar devam etmişti Kazuha. Nihayet Scaramouche'un elini gördüğünde doğrulabilmişti. Yine de başı hâlâ eğikti.

"Sakin ol, kızgın değilim sana." dedikten sonra elini, Kazuha'nın başının üstüne koydu Scaramouche. Yumuşak, beyaz saçlarının verdiği hissiyat çok hoştu. Yine de o şekilde fazla kalamayacağını biliyordu.

Scaramouche, elini Kazuha'nın başından çekti ve onun surat ifadesini görünce yüzündeki ufak gülümsemeyi gizleyemedi.

İtraf etmek istemiyordu, ama Kazuha çok sevimli görünüyordu.

"İstiyorsan uyuyabilirsin." dedi Scaramouche. Fakat Kazuha başını iki yana salladı.

"Uykun yok mu?" diye sordu Scaramouche. Fakat sorunun cevabını biliyordu. Elbette ki uykusu vardı Kazuha'nın. Ayakta bile zar zor duruyor, sürekli esniyordı.

Kazuha, tekrardan başını iki yana sallayarak reddetti onu. Scaramouche ise duraksadı ve tek kaşını kaldırdı. Hiç de inanmış gibi durmuyordu, fakat Kazuha'ya yalan söylediğini düşündüğünü söylemek de bir seçenek değildi onun için şu an.

Bu yüzden "Benim de." dedi sadece. Fakat bunu söyledikten yaklaşık üç saniye sonra esnemişti ve kendi yalanını kendisi ortaya çıkarmıştı.

Kıkırdayan Kazuha "Belli oluyor." diyerek onunla alay etmeyi denese de o da aynı şekilde esneyerek bu isteğini yere getiremedi ve bunu yapması Scaramouche'un istemsizce gülmesine sebep oldu.

Onun gülüşünü bir süre izledi Kazuha. Gülerken ağzını kapatıyor, gözleri kısılıyordu. Gülerken vücudunun hafifçe titremesi ve eğilmesi, bir elini yumruk yapıp kolunu bükmesi... Her şeyi ile çok güzeldi Scaramouche.

Bir süre daha onu izledi Kazuha, sessizce. Hiçbir şey söyleyemiyordu, sadece onun gülmesini izleyebiliyordu. Sonsuza kadar sıkılmadan izleyebileceği tek manzaraydı belki de bu.

Scaramouche, insanların yanında sık gülümsemezdi. Duygularını açmanın onun için ne kadar zor olduğunu onu ilk kez ağlarken gördüğünde ağlamıştı Kazuha.

O anın hafızasından tamamen kazınması için ömrünün kalanını verirdi.

O bunları düşünürken Scaramouche, gülmeyi bırakmıştı ve ona sessizce bakıyordu. Nihayet düşüncelerinden sıyrılan Kazuha, ufak bir tebessüm etti ve başını iki yana sallayarak sonunda tamamen kendisine gelmeyi başarmıştı.

"Scaramouche, bence hep gülmelisin." lafını duymayı elbette ki beklemeyen Scaramouche, bakışlarını hızla Kazuha'ya çevirdi ve anlamaz bakışlarla ona bakmaya başladı.

"Gülümsemek sana çok yakışıyor." diyerek devam etti Kazuha. Ne yaptığını, neden öyle söylediğini bilmiyordu. Sadece aklından ilk geçen şeyleri söylüyordu ona.

Utançla başını çeviren Scaramouche, yanaklarındaki pembeleşmeyi gizlemek için ellerinden yardım almayı denese de gittikçe daha da arttığını hissetmesi ona hiç de yardımcı olmuyordu. Karşısında gülümseyen oğlanı görmek bile kalbinin çarpmasına yol açarken ondan iltifat aldığında nasıl bir tepki verebilirdi ki?

"Teşekkür ederim..." diyebildi sadece. Başka şeyler söylemek isterdi o an. Onun gülüşünün daha güzel olduğunu da söyleyebilirdi, gülümsemesinin sebebinin o olduğunu da. Fakat bunları yapamadı. Sadece kuru bir teşekkür edebilmişti ona.

Gülümseyen Kazuha, çekinerek elini kaldırdı. Kazuha ise başını uzatarak onun saçlarında dokunmasına izin verdi.

Eli mor saçlarda bir süre gezen Kazuha, bir süre sonra gülümseyerek bıraktı onları. Elinden su misali akıp giden saç tellerini izlerken istemsizce gülümsüyordu.

İkisi birbirlerine durmadan iltifat edip birbirlerini utandırırken ortam, Childe'ın aniden yataktan dönüp komidinin üstünde duran bardağa sert bir tokat atmasıyla vurulmuştu. Yere düşüp saliseler içinde parçalarına ayrılan ve her bir parçası odanın bir köşesine savrulan bardağa rağmen Childe'ın nasıl uyanmadığını ikisi de anlayamıyordu.

Kazuha, Scaramouche'un ayağındaki terliği havaya atıp ustaca yakalayışını izledikten sonra odadan çıkmasının can güvenliği için daha iyi olacağına karar verdi ve o odadan hızla ayrıldı...

Adanmış Kalpler Hapishanesi - [ KazuScara ]Where stories live. Discover now