S3B12- Zehir

79 10 41
                                    

Emir
Odamın kapısından gelen gürültülü bir çarpma sesi duydum ve hızlıca uyandım. Yatağımdan kalkarak kapıyı açtım. Can kapının önünde duruyordu.

Can: Üzgünüm rahatsız etmek istemezdim. Reyhan çağırıyor.
Emir: Reyhan burada mı?
Can: Hayır. Son Jenarasyon'a gideceğiz. Telsizle ulaşmaya çalışmış ama uyanmamışsın.
Emir: Ah tamam. Hazırlanıp geliyorum.

Can kafasını salladı ve arkasını dönerek koridorda yürümeye başladı. Odamın kapısını kapatarak üstümü giyindim ve hızlıca aşağı indim. Can ile birlikte Son Jenarasyon'a gittik ve Reyhan'ın odasına girdik.

Reyhan: Hoşgeldiniz çocuklar.

Emir: Hoşbulduk.

Reyhan: Orman yangınından haberiniz var mı?
Emir: Aslında evet. Krallık ve Savaşcılar bir meydan muharebesi yaşamış. Bizde olaya müdahale ettik.

Reyhan: Ne? Ne müdahalesi? Kimin tarafında oldunuz?

Emir: Merak etme toplu bir şekilde savaşmadık. Can ile ormanda gezerken Maskeli Avcı Arda sınırlarımıza girdi. Bağımsızlıklarını kutlama amacıyla onu biraz dövdük.

Reyhan: Ah Emir. Buna gerek yoktu. Ortalığı kızıştırmak gereksiz.

Emir: Evet ama o herifi sevmiyorum. Fırsat bulmuşken intikamımı aldım sadece. Ne için buradayız?

Reyhan: Bir ekip oluşturup ormana yerleştirme fikrim vardı. Böylece Savaşcılar bize saldırmak isterse öncü grup müdahale eder ve bize zaman kazandırır diye düşünmüştüm. Ama Arda'yı dövdüğünüz için tek saldırı Savaşcılar'dan gelmeyecektir. Arda ve Rümeysa bu yaptığınıza misilleme yapacaktır.

Emir: Reyhan saygısızlık etmek istemem ama onlardan çok daha güçlü bir ordumuz var. Bana 200 kişi ver Rümeysa ve Arda'nın kellesini eline getireyim. Sürekli düşünüp plan yapmak ve ilk saldırı onlardan beklemek doğru değil. Satranç gibi düşün. Sonra ki hamleye değil oyunun sonuna odaklanmalıyız.

Reyhan: Satranç gibi düşünüyorum Emir. Ve bizim piyonlarımız Rümeysa ve Arda olacak. Şuan onlarla savaşmamıza gerek yok. Savaşcılar ile savaşsınlar ve bizde iki tarafı da yok edelim. Hata lüksümüz yok. 100 kişilik bir ordu hazırladım. Onları ormana götürerek konumlandır.

Emir: Tamamdır. Gidiyoruz.

Reyhan'ın hazırladığı orduyu alarak Ormana götürdüm. Bu ordu olası bir Savaşcılar baskınında hem benim topluluğumu hemde Son Jenarasyon'u koruyacaktı. Ayrıca Rümeysa ve Arda bize saldırmak isterse ve ormanı kullanırlarsa bu ordu onları durdurabilirdi. Ancak Nehir de hiç bir askerimiz bulunmuyordu. Nehir civarında da bir ordu yerleştirmek doğru olabilirdi diye düşündüm. Ama bu şuan çok gerekli değildi çünkü Krallık ve Savaşcılar birbirleriyle savaşırken bize saldırmayacaklardır. Can ile topluluğuma dönmeye koyulduğumuz sırada telsizim çaldı.

Sarp: Komutanım duyuyor musunuz? Ben Sarp.
Emir: Duyuyorum Sarp.
Sarp: Efendim. İstemeyeceğimiz bir şey oldu.
Emir: Ne oldu Sarp. Lafı gevelemene gerek yok.
Sarp: Rüstem. Rüstem hücresinden kaçmış.
Emir: Hay aksi. Bunu Reyhan'a söylemeliyim. Ufak bir birlik oluşturup etrafı arayın. Biz de arayacağız.
Sarp: Anlaşıldı.

Sarp'dan gelen haber berbat bir haberdi. Ancak Rüstem nereye gidebilirdi ki? Hemen telsizimi alarak Reyhan'a haber verdim.

Reyhan durumu öğrendiğinde fazla tepki vermeyerek beni fazlasıyla şaşırtmıştı. Sanırım şuan düşünmemiz ve uğraşmamız gereken çok daha büyük işler olduğundan dolayı fazla tepki vermemişti. Sarp'ın oluşturduğu birlik ile ormanı ve 6 kilometrelik bir alanı kontrol ettik ancak Rüstem ortalıkta yoktu. Hava kararmaya başladığından dolayı Topluluğuma geçtim ve savaş icin planlar yapmaya başladım.
●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●
Rümeysa

DİRENİŞ-1 "Ölülerin Çağı"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin