TANITIM

834 47 60
                                    

17 Ocak 2020.

Her şeyin mahvolduğu, koca bir dünyanın kasıp kavrulduğu o gün. Aslında her şey daha önce başlamıştı. Ancak devlet, insanların telaşlanmaması için yeni virüsü gizli tutuyor ve ortaya atılan iddiaları reddediyordu. Her gün sosyal medyaya konu olan Zombi virüsü vakaları sahtelikle suçlanıyordu. İnsanlar telaşlanmasın diye devlet bu virüsü açıklamadı. Tabi bu kurtuluş için yeterli miydi?

Hayır.

Yaklaşık 15 gün boyunca hiçbir devlet yetkilisi durum hakkında açıklama yapmamıştı. Takvimler 17 Ocak 2020'yi gösterdiğinde korkunç gerçek tüm hızıyla yayıldı. Televizyonlar, radyolar ve diğer iletişim aletleri. Tek bir amaç için aynı olayı tanıtıyordu;

Virüs-Z. Bu virüs buzulların erimesiyle ortaya çıkmıştı. Virüsün çıkış yeri bilinse de, yayılma hızı ve virisün genetiği hakkında hiçbir bilgi bilinmiyordu. Dünyanın böyle bir tehdide karşı yeterince savunması yoktu. Yapay zekalar ve insan zekası bu denli karmaşık bir virüs genetiğini çözmek için yeterli seviyede değildi.

Televizyon ve diğer iletişim aletlerinde yapılan yayınlar halkı bilinçlendiriyordu;

Z virüsü bir Zombi virüsüdür. Bu virüsün geçiş yolu bir zombi tarafından ısırılmak veya derin bir çizik almaktır.
Virüsün belirtileri; yüksek ateş, kusma, baş dönmesi, halisünasyonlar görmek ve son olarak aşırı saldırganlık hissidir. 
Bu belirtilere sahip  insanlardan uzak durun!
Zombiler koşma yeteneğine sahip değillerdir.
Duyma ve koklama duyuları oldukça gelişmiştir. Görme duyuları zayıftır.

Lütfen uyarıları dikkate alın!
Soğukkanlı olun, sakinliğinizi koruyun!
Sessiz olun,saklanmak için hareket alanınızın olabileceği ve görülmeyeceğiniz yerler seçin.
Eğer zombiyle karşı karşıya kalırsanız panik yapmayın ve kafasına hedef alın,aksi takdirde ölmeyecekdir.
Unutmayın! Siz koşabilirsiniz,onlar koşamaz ancak siz yorulursunuz,onlar yorulmaz!

Devlet tarafından yapılan bu çağrılar halkı bilinçlendirmişti.

Devlet tedaviye zaman kazanmak ve insanları korumak için sokağa çıkma yasakları ve olağanüstü hal durumu ilan etmişti. Sığınak görevi gören yerler insanlara haber verilmişti ve yaşayan herkesin buraya toplanması söyleniyordu. Ancak tüm bu çaba kurtuluş için yeterli değildi. Çöküş uzun sürmedi. Takvimler 25 Şubat 2020'yi gösterdiğinde sokaklar artık bomboştu. Türkiye Cumhuriyeti hükümeti çöküşü ilan etti. İnsanlıktan geriye kalan tek şey anarşi ve yağmaydı. 

Bursa' da yaşayan 2 arkadaş, Alper ve Emir, 2020 yılının en mutlu yılları olacağını düşünüyordu. Hayal ettikleri şehirde üniversite tutturmuşlardı. Alper edebiyat öğretmeni, Emir ise mühendis olacaktı. Yeni yılın ilk günü İzmir'e taşındılar. En mutlu günlerini geçireceklerini düşünürken zombi salgını patlak verdi. Sadece Alper ve Emir'in değil, milyarlarca insanın hayalleri ve umutları yok olmuştu. Herkesin tek amacı  yaşamaktı.

Zor zamanlar güçlü insanlar doğurur demişler. Hayatta kalmak için güçlü olmak yeterli miydi? Yoksa her özellikten biraz sahip olmak doğru olan mıydı?

DİRENİŞ-1 "Ölülerin Çağı"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin