17. Bölüm - Güç

68 8 152
                                    

Selamlarr. Geç olsun güç olmasın diyerek 17. bölümü takdim ediyorum efendim. Bu bölüm şu ana kadarki en uzun bölüm oldu. Ancak eminim ki en hızlı okuyacağınız bölüm olacak. Uzun zamandır beklediğiniz bol aksiyonlu, bol duygulu o bölüm işte bu bölüm 😊

Spoiler vermemek için kaçıyorum ve sizi bölümle baş başa bırakıyorum. Satır aralarında yorum bırakmayı unutmayınn. Keyifli okumalarr ❤️

***

Tüm gözler Talya'ya döndü. Kızın yanında oturan Timur, parmak eklemlerini çıtlattı ve önemli bir bilgi açıklayacakmışçasına gerindi. Tek kaşını havaya kaldırıp hafifçe öksürdü. Önündeki suya uzanarak bir yudum içti. Talya, başını yanında oturan bu genç oğlana çevirdi. Herkes konuşmasını bekliyordu. 

Timur, masaya bıraktığı bardağı geri aldı ve sonuna kadar içti. Tişörtünün koluyla ağzını sildikten sonra bardağı yavaşça masaya bıraktı. Parmaklarını saçlarının arasından geçirip düzeltti. Gözüne bardağın masada bıraktığı su damlacıkları ilişti. Bir tozu süpürürmüş gibi temizledi masayı. Islanan ellerini üzerine sildi ve sonunda arkasına yaslanıp kollarını göğsünde birleştirdi.

Kafasını kaldırdığında herkesin dikkatle ona baktığını fark etti. Anlamsızca başını salladı. "Niye bana bakıyorsunuz?" 

Bora, masada duran kalemlerden birini alıp gencin kafasına fırlattı. Timur, atik bir hareketle başını eğmiş ve kalem duvara çarpmıştı. Kaşlarını çatarak "Hey, saçımı bozacaktın!" dedi.

Bora, sıktığı dişlerinin arasından tısladı. "Gerizekalı!" 

"Ne yaptım ben şimdi ya?" diye sordu Timur, yanındaki kıza dönerek. 

"E sen açıklamayacak mısın?" Talya, önlerindeki ekranı işaret ederek konuştu. 

"Neyi?" Timur'un şaşkınlıkla büyüyen gözleri Talya'nın bıkkınlıkla oflamasına neden olmuştu. 

"Şimdi söyledim ya, bunu görmeniz gerek, diye." 

"Evet, ne buldun?" 

"Bulduk ya işte, bir saattir yanımdasın, aynı ekrana bakıyoruz."

"Tuşlara çok hızlı basıyorsun anlamıyorum ki." Fısıltıyla ekledi. "Şu magandalardan uzak kalabilmek için geldim oturdum buraya. Baksana ne gerginler, enerjimi düşürüyorlar." 

Bora, bir kalem daha fırlattı. Bu kez isabet ettirmeyi başarmıştı. "Fısıldadığını mı zannediyorsun, salak?" Timur, tam ağzını açıp konuşmaya başlayacakken Bora, elini kaldırıp onu susturdu. "Tek kelime daha etme." Talya'ya döndü ve eliyle buyur işareti yaptı. 

Talya derin bir nefes aldı ve hevesle anlatmaya başladı.

"Deren Karan aslında Deren Karan değilmiş. Yani annesi Yıldız Karan evet ama babası Haluk Karan değil."

"Yani annesi kocasını aldatmış ya da önceki ilişkisinden bir çocuk doğurmuş." dedi Beren araya girerek. "Bu bilgiler bir işe yaramaz. Bize asıl bilgisayar gerekliydi." Bakışlarını Alin'e yöneltmişti. "Problemli bir aile işte. Sırlarını öğrenmek bizi varise yaklaştırmaz."

"Daha bitmedi, asıl şunu dinleyin." Beren oflayarak bir sandalye çekti ve isteksizce oturdu. 

"Deren'in gerçek babası... Eris'miş. İmparator Eris." 

"Ne?" Beren, henüz oturduğu sandalyesini yere düşürerek ayağa fırladı. 

"Has***tir oradan, saçmalama." dedi Bora inanmayarak. 

Işık Krallığı (Yetişkin İçerik)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin