BHW aka best friend

31 4 4
                                    

       Bu günlerde sık sık tükettiği sert kahvesini koyduğu masanın yanındaki koltukta oturuyor, bardağından yükselen buhar, odanın içini hızla doldururken, gözleri ile hala uyumakta olan geleceğin Bayan Stark'ını izliyordu. Genç kadın, hala derin bir uykuda gibiydi. Tony'nin yanı başında, masanın üzerindeki birkaç dosya ve tablet bilgisayar vardı, ancak bu anlarda iş düşünmek yerine sadece Elisa'ya odaklanmıştı. Uykusuz geçen bir öğleden sonra içinin neden bu kadar yorgun olduğunu düşündü. Gece boyunca yaşadığı kabuslar, onu bir hayalet gibi sarıp sarmalamıştı. Gözlerini kapadığında, Loki'nin tehditleri ve kaçırılma anları, hala tazecikti. Bu kabuslar, uykusuz geçen saatlerin nedeniydi ve Tony'nin bu kabusların onun da zihnini işgal ettiğini bilmesi için bir düşünce kapısıydı. Ancak Elisa için durum daha da kötüydü. Tony, ona her zaman güçlü ve bağımsız bir kadın gibi görünse de, Loki'nin zihin oyunları onu oldukça sarsmıştı. Dışarıdan bakıldığında bile, yaşadıkları olayların ardından hala ayakta durabilmesi hayranlık uyandırıcıydı. Ama Tony, onun ne kadar güçlü görünmeye çalışsa da, Loki'nin onun içindeki izleri bıraktığını biliyordu. Elisa, birkaç saat daha uyuyacak gibi görünüyordu, ama Tony onu gözlemlemeye devam etti. Onun huzur içinde uyumasını izlerken, içindeki korkuları ve endişeleri düşündü. Kendisini sorumlu hissediyordu, çünkü onun bu karmaşanın içine çekilmesine izin vermişti. Ama aynı zamanda ona destek olma arzusu da daha güçlüydü. Elisa, Tony için sadece bir sevgili değil, aynı zamanda hayatının en önemli insanıydı.

Tony'nin düşünceleri, masanın üzerindeki sert kahve bardağının kenarında toplanan buhar bulutları arasında dolaşıyordu. Zihninde, yaşadıkları olayların yankıları dolaşıyordu. Gece gördüğü kabusların her bir detayı hala taze gibiydi. Loki'nin tehditleri ve zihinsel oyunları, Tony'nin içinde derin yaralar bırakmıştı. Elisa'nın durumu ise onu daha fazla endişelendiriyordu. Loki'nin zihin oyunlarının hedefi olmuş ve manipülasyona uğramıştı. İçindeki güçlü kişilik, bu zorlu deneyimi atlatmış olabilir ama Tony, onun iç dünyasındaki çalkantıları görebiliyordu. Her güçlü tebessümün ardında, derinlerde yatan bu travmanın izleri vardı. Tony, masumiyetini ve saflığını kaybetmiş bir kadının çığlıklarını duyduğu o korkunç anları hatırladı. Elisa'nın bu anıları nasıl taşıdığını düşünmek onu hüzünlendirdi. Ona nasıl daha fazla yardımcı olabileceğini düşünmek istiyordu, ama aynı zamanda onun kişisel alanına da saygı göstermeliydi.

Elisa'nın telefonda duyduğu tanıdık ses, onu aniden uyanmış bir hâlde rahatlattı. Üniversiteden en yakın arkadaşı Bowen'ın sesiydi bu. Sürekli seyahat ettiği için telefon numarası sık sık değişirdi ve bu yüzden onun araması her zaman bir sürpriz olurdu.

"Merhaba, Bow-Bow," dedi Elisa, uykulu bir ses tonuyla. "Nasılsın?"

Bowen'ın cevabı heyecanla doluydu. "Alo, aşkım El. Seni ne kadar özledim bir bilsen. Aç kollarını, eve dönüyorum!"

Elisa, telefonun diğer ucundaki gülüşünü hissedebiliyordu. Bowen, bir süre Amerika'ya yerleşmeyi planlıyordu ve henüz kendi evini bulamamıştı. Bu nedenle bir süreliğine Elisa'nın yanında kalacaktı. Elisa ve Bowen, üniversiteden beri en iyi arkadaşlardı ve aralarındaki bağ o kadar güçlüydü ki uzak mesafeler onların dostluğuna zarar veremezdi.

Elisa, uykulu bir şekilde gülümsedi. "Gerçekten mi? Harika! Ne zaman geliyorsun?"

Bowen, "Şu an havaalanındayım, biletimi aldım,  iki gün içinde oradayım." diye cevapladı.

Elisa sevinçle zıpladı. "Çok heyecanlıyım! Avengers'la da tanışacaksın. Ve tabii ki Tony ile..."

Bowen güldü. "Heyecanlıyım, tanışmayı sabırsızlıkla bekliyorum. Şimdi ben havaalanında uykusuz bir şekilde oturuyorum, sonra sana daha fazla detay vereceğim. İyi ki beni bekletecek bir yerin var!"

Bowen'ın gelişi, Elisa için bir sürpriz ve heyecan kaynağıydı. Telefonu kapatmadan önce, "Bekliyorum, Bow-Bow," dedi Elisa. "Uçaktan indiğinde haber ver, seni almaya geleceğim."

Bowen, "Teşekkür ederim, El. Senin gibi harika bir arkadaşa sahip olduğum için şanslıyım," dedi içtenlikle.Elisa, "Bunu sana her zaman hatırlatacağım," diye espri yaparak karşılık verdi ve telefonu kapattı. Ardından telefonu masanın üzerine koydu ve bir an Bowen'ın geleceğini düşünerek gülümsedi.


Tony Stark, Elisa'nın arkadaşı Bowen'ı tanımıyordu. Onun Amerika'ya gelip Elisa'nın yanında kalacağını duyduğunda biraz şaşırmıştı. Ancak Elisa'nın mutluluğu ve heyecanı, onu bu fikre sıcak bakmaya yönlendirmişti.

Elisa, Bowen'ın gelişini dört gözle beklerken, Tony da arkadaşının bu yakın dostunu tanıyıp tanımayacağını merak ediyordu. Tony Stark, dünya çapında ünlü bir milyarder ve Stark Industries'in sahibi olarak iş dünyasında büyük bir isimdi, bu nedenle tanıdığı insanların sayısı oldukça fazlaydı. Ancak Elisa'nın yakın bir arkadaşı olan Bowen, Tony için yeni bir yüz olacaktı.

Bowen'ın gelişi, Elisa ve Tony için heyecan verici bir olaydı. Elisa, en yakın arkadaşını ağırlamaktan mutluluk duyuyordu. Tony ise yeni bir insanla tanışma fırsatı bulacaktı. İkinci günün akşamında, havaalanından gelen Bowen'ı almaya gittiler.Elisa ve Tony, havaalanının yolcu geliş bölümünde beklerken heyecanla uçağın inişini bekliyorlardı. Elisa, Tony'ye dönüp heyecanla gülümsedi. "Tony, Bowen ile tanışmaya hazır ol. O harika bir arkadaş."Tony, hoşgeldin gelişimini beklerken muzip bir gülümsemeyle karşılık verdi. "Tabii ki, El. Onunla tanışmayı dört gözle bekliyorum. Umarım sinir bozucu biri gibi davranmam."Elisa, ona yumruk attı ama gülümsedi. "Tony, herkes senin sert tavrın altında iyi bir insan olduğunu biliyor. Bowen da seni çok sevecek."Nihayet uçak indi ve yolcuların çıkış yapması için kapılar açıldı. Bowen, kısa bir süre sonra terminale doğru yürümeye başladı. Elisa ve Tony, onu hemen fark ettiler. Bowen, havaalanı kapısından çıkarken, Elisa'nın yanına doğru koştu. İkilinin karşılaşması coşkulu ve sevgi doluydu. Bowen, Elisa'ya sarıldı ve ona bir öpücük verdi. "Oh, El, seni ne kadar özledim!" dedi.Elisa da ona sarılarak gülümsedi. "Ben de seni özledim, Bow-Bow. Tony ile tanıştırmak istiyorum seni."Tony, bu samimi buluşmanın yanında duruyordu. Bowen ve Elisa'nın arkadaşlığına tanık olmak, onun yüzünde bir gülümseme yaratmıştı. Elisa, arkadaşını Tony'ye tanıttı. "Bowen, bu Tony Stark, nişanlım. Tony, bu da üniversiteden en yakın arkadaşım, Bowen."Bowen ve Tony birbirlerine gülümsedi. Bowen, "Tanıştığımıza memnun oldum, Tony," dedi.Tony nazik bir şekilde başıyla selamladı. "Ben de memnun oldum, Bowen. Elisa'nın sürekli bahsettiği bir arkadaşı olduğunu duydum."Elisa, bu üçlünün samimi bir şekilde sohbet etmesini izledi ve içtenlikle gülümsedi. Bu yeni arkadaşlığın, önlerinde ne tür maceralar getireceğini kimse bilmiyordu, ama umut doluydu.

Heyy! Bayağıdır yazamıyorum ama bunu telafi edeceğim. Umarım seversiniz bu bölümü. Oy ve yorumlarınızı bekliyorum. Sevgi ile kalın.xx

green lady // tony starkOnde histórias criam vida. Descubra agora