love & other problems

90 13 6
                                    

Karanlık ve sıkışık bir boşlukta, Tony Stark kendini dizlerinin üstünde bulmuştu. Kalbinin hızla çarpışıyor olması, aksak nefesler almasıyla birleşince, endişe dolu bir çırpıda anksiyete krizine yakalanmıştı. Uykusuzluğunun etkisi olduğunu düşündü, ancak bu denli yoğun bir hissi daha önce hiç yaşamamıştı. Bulunduğu yerden kaçmak, görünmez olmak istiyordu. İnsanlar ona şaşkınlık ve hayretle bakıyorlardı. Ama neden böyle bir yerdeydi? Saçmalığın daniskasıydı ve içindeki korku giderek artıyordu. Vücudu titriyor, gözleri kararıyordu. Belkide ölüyordu?

Aynı anda, Elisa Clarke olan biten her şeyden habersiz bir şekilde odanın diğer köşesinde insanlarla konuşuyordu fakat aniden, her ne kadar daha önce bunu yaşamış olsa da ona hala tuhaf gelen o hissiyat etrafını sardı. Tony'nin başı beladaydı hatta o acı ve karmaşa içindeydi. Koşarak balodaki insanların arasında Tony'i aramaya başladı ki onu bulmak sandığından da kısa sürmüştü. Kalabalık etrafına toplanmıştı fakat ona yardım etmek için değil sadece gösteriyi izlemek için. Tony gerçekten de çok kötü gözüküyordu. Dizlerinin üstünde titreyerek oturuyordu. Elisa, anksiyete krizi geçiriyor olduğunu anlamıştı, çünkü daha önce kendi yaşamıştı bu durumu. Onun yanına çömeldi ve titreyen ellerini tuttu, gözlerinin içine baktı. Ona huzur verici cümleler söylemeye başladı, babasının kendisine yaptığı gibi. Zamanla, Tony'nin nefesi düzene girmeye başladı.

Kalabalık artık daha az rahatsız ediciydi. Tony ve Elisa, birbirlerine tutunmuş bir şekilde, sakin bir köşeye doğru yürüdüler. Elisa, Tony'nin sırtına hafifçe dokundu ve onu rahatlattı. Kalabalığın içinde Happy'i görememişti, bu yüzden kendi sürücü koltuğuna geçti ve Tony'yi arabaya bindirdi. Tony'nin yanına oturarak ona destek olmaya devam etti.Arabayı sakin bir şekilde sürerken, Elisa, Tony'nin elini sıkıca tuttu. "Sakin ol, Tony. Her şey yolunda olacak. Ben buradayım," dedi yumuşak bir ses tonuyla.Tony, Elisa'nın yanında olduğunu bilmekle birlikte, içinde hala korku ve belirsizlik hissediyordu. "Elisa, ben... Ben ne oluyorum? Böyle hissetmemeliyim," dedi güçlükle.Elisa, ona doğru döndü ve onun yüzünü okşadı. "Herkes zaman zaman zor zamanlar geçirir, Tony. Bu normal. Seni destekleyeceğim ve beraber bunun üstesinden geleceğiz," dedi içtenlikle.Tony, Elisa'nın sıcaklığını hissederek, yavaşça sakinleşmeye başladı. "Seninle her şey daha kolay," dedi teşekkür dolu bir gülümsemeyle.Birlikte sessizce, sarı ışıklı caddelerde ilerlediler. Kalpleri birbirine yakın, nefesleri uyumlu bir şekilde, Tony ve Elisa, aşklarının ve birbirlerine olan güvenlerinin önemini bir kez daha anlamıştılar. Anksiyete krizleri yaşasalar da, birlikte her zorluğun üstesinden geleceklerini biliyorlardı. Ve aşkları, onları güçlü kılıyordu. Tony ve Elisa'nın birbirlerine olan bağlılığı daha da güçlendi. Aşk dolu gezintiler, göz göze gelmeler ve romantik akşam yemekleriyle, ikisi arasında bir büyü oluşmuştu. Tony, her daim akıllı ve esprili halleriyle Elisa'yı gülümsetiyor, Elisa ise Tony'nin hırslı ve tutkulu doğasına hayranlıkla bakıyordu.Bir akşam romantik bir yemek yediler. Mum ışığında dans ederken, dünya etraflarında dönüyormuşçasına unutmuşlardı. Tony'nin elleri Elisa'nın belinde, Elisa'nın kolları Tony'nin boynundaydı. Gözlerindeki aşk ve şefkatle birbirlerine bakıyorlardı. Dünyanın geri kalanını unutmuşlardı, sadece birbirlerine odaklanmışlardı. Yavaşça dudakları birbirine yaklaştı. Bu an, kalplerinin aynı ritimde çarpmasına neden oldu. Dudakları birbirine değdiğinde, zaman durmuş gibiydi. Tony ve Elisa, birbirlerine tutkulu bir şekilde öpüşüyorlardı. Bu öpücük, aşklarının ateşini daha da körüklemişti. Dudakları birbirine değerken, geçmişlerini ve geleceklerini bir arada hissediyorlardı. Dünya etraflarında dönebilir, tehditler ve zorluklar her zaman onları bekliyor olabilir, ancak şu an sadece ikisi vardı ve o anın tadını çıkarıyorlardı.

Elisa'nın parmakları Tony'nin saçlarında dolaşırken, Tony onun belini sıkıca sarıyordu. Dudaklarındaki yumuşaklık, kalbindeki her sıkıntıyı unutturuyordu. Aşkın gücü, onları bir arada tutuyordu. Hiçbir tehdit, hiçbir güç onların birbirine olan bağlılığını zayıflatamazdı.Nihayet dudaklarını ayırdıklarında, Tony'nin gözleri doluydu. "Seni seviyorum, Elisa Clarke. Bu hissiyatı daha önce hiç yaşamadım," dedi içtenlikle.Elisa da gözlerindeki ışıkla, "Ve ben de seni seviyorum, Tony Stark. Seni bulduğum için kendimi çok şanslı hissediyorum," diye yanıtladı.


green lady // tony starkOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz