beautiful blues

58 11 8
                                    

Elisa Clarke yatağında tek başına uzanıyor ve oldukça stresli bir gece geçiriyordu. Tony'i özlemişti fakat o İngiltere'ye gitmişti hem de iki hafta boyunca orada kalacaktı. Bu süreçte Yenilmezler ile takılıyordu fakat huzurlu değildi, Tony'nin kısa zamanlı yokluğu onu huzursuz ediyordu. Bir senede onunla yaşadığı şeyleri düşündü ve hafifçe gülümsedi. Aşık olduğu ilk adam olan Tony Stark'tan aşkın şehri Paris'te iki hafta önce evlilik teklifi almıştı. O kadar beklenmedik di ki, o an gözleri dolmuştu ve Tony'nin boynuna sarılmıştı. O ise kıkırdamış ve "Bunu evet olarak algılıyorum, zaten bana hayır demek imkansızdır"
Tanrılar aşkına onu çok özlemişti, gideli üç gün olmuştu fakat onsuzluk yorucuydu. "Jarvis, İngilterede şu an saat kaç?" "Efendim saat sabah 9.30" Dedi. "Jarvis Tony uyanık mı?" "Hemen kontrol ediyorum efendim." Yaklaşık 1 dakika sonra "Uyanık efendim" Diye yanıtladı onu. Elisa gülümsedi ve telefonunu eline alıp hızla Tony'i görüntülü aradı.

Tony'nin yüzü ekranın diğer tarafında belirdi. Gözleri hafifçe yorgun görünüyordu ama yüzündeki gülümseme hemen Elisa'nın yüzündeki tüm endişeyi silip atmıştı. "Günaydın güzel kadın," dedi Tony, hafifçe gülerek.

"Günaydın," diye karşılık verdi Elisa, yüzünde hala bir gülümseme. "Uykulu gözlerle karşılayabilirdin beni ama senin yüzündeki bu gülümseme yeter de artar bile."

Tony, kameranın önünde biraz poz verdi. "Maalesef, bu kadar yakın bir gelecekte böyle bir sürprizim yok ama umarım yine de seni güldürebilirim."

Elisa başını hafifçe salladı. "Güldürebilirsin, eminim. Peki, orada nasıl gidiyor? Her şey yolunda mı?"

Tony bir an sessiz kaldı, yüzünde düşünceli bir ifadeyle. "Evet, her şey yolunda ama burada olmadığım için hala pek alışamadım gibi hissediyorum. Seni ve Yenilmezleri özlüyorum."

Elisa'nın kalbi hızla atmaya başladı. Onun da aynı şekilde özlem çektiğini duymak, içini ısıttı. "Biz de seni özlüyoruz, Tony. Ama inan bana, burada seni gururla temsil ediyoruz. Ve sen dönünceye kadar sana harika bir sürpriz hazırlıyoruz."

Tony kaşlarını kaldırdı. "Gerçekten mi? Şimdi beni meraklandırdın. Neymiş bu harika sürpriz?"

Elisa gizemli bir şekilde gülümsedi. "Sürpriz sürprizdir, Tony. Ama sana garanti ederim ki hoşuna gidecek."

Tony'nin yüzündeki gülümseme daha da genişledi. "Seninle beraber olduğum sürece, her sürpriz beni mutlu eder."

Elisa, ekranın diğer tarafında Tony'nin yüzündeki ifadeye hayranlıkla baktı. Aralarındaki bağın ne kadar güçlü olduğunu bir kez daha hissetti. Onunla konuşmak, onun sesini duymak, özlemini biraz olsun hafifletiyordu.

Konuşmaları uzun bir süre devam etti. Tony, Elisa'ya oradaki atmosferi ve deneyimlediklerini anlattı. Elisa da ona Yenilmezler'in son görevleri hakkında bilgi verdi. Konuştukça aralarındaki özlem azaldı ve yerini sevgi dolu bir hisse bıraktı.

"Neyse ki, buradan döndüğümde seni göreceğim," dedi Tony. "Ve o zaman seninle beraber olmak için sabırsızlanıyorum."

Elisa'nın yüzünde tekrar bir gülümseme belirdi. "Ben de seni görmeyi dört gözle bekliyorum, Tony. Şu anki en büyük dileğim senin yanımda olman."

Tony'nin bakışları yumuşadı. "Bu dileğin bir süre sonra gerçek olacak, güzel kadın. Sadece biraz daha sabretmemiz gerekiyor."

Elisa, ekranın diğer tarafında Tony'ye sıcak bir şekilde baktı. Onun sevgisi ve desteğiyle, iki haftayı atlatacaklarına dair içinde hiçbir şüphe yoktu. Onlar, aralarındaki güçlü bağla tüm zorlukların üstesinden gelebilecek bir çiftti.

Elisa Clarke, ekibin diğer üyeleriyle bir araya gelirken, sessizce düşüncelere dalmıştı. Fakat aniden, kuledeki sessizliği bozan adımların sesini duydu.

Oda içerisine giren figür, herkesin dikkatini çekti. Gözleri, çekici ile donatılmış bu devasa varlık üzerindeydi. O an, Yenilmezler'in diğer üyeleriyle birlikte, bu yabancı figüre şaşkınca bakışlar attılar.

Elisa, özellikle bu yabancının varlığını merakla inceledi. Güçlü ve etkileyici bir figürdü, sanki tanrısal bir varlık gibiydi. Oda etrafında bulunan insanları unutturacak kadar etkileyici bir aura taşıyordu.

Thor, adını duyduğu insanları gözden geçirirken Elisa'nın yeşil gözlerine takıldı. Aniden, çevresinde olan her şeyi unuttu ve sadece Elisa'ya odaklandı. Onun bakışlarındaki derinlik ve güzellik, onu büyüledi.

Elisa da aynı şekilde, Thor'un büyülü varlığına kendini kaptırdı. Göz teması kurulduğunda, dünya etrafındaki tüm gürültü kayboldu. Aniden, oda sadece ikisi arasında var olan bir dünya gibi hissettirdi.

Thor, kendisini tanıttı. "Ben Thor. Asgard'ın Veliaht Prensi."

Elisa'nın gözleri genişledi ve şaşkınlıkla adını tekrarladı. "Elisa Clarke."

Thor, gülümseyerek yaklaştı. "Evet, doğru. Siz Elisa Clarke'siniz. Yeryüzündeki Yenilmezler ekibinin üyeleri hakkında duyduğum hikayelerde adınızı sıkça duymuştum."

Elisa, Thor'un samimi gülümsemesine karşılık verdi. "Peki siz kimsiniz? Tanrılar gibi olan birisiniz anladığım kadarıyla."

Thor, gülümseyerek başını salladı. "Evet, Asgard'ın tanrılarına benzeyen varlıklarız. Ancak yine de sadece tanrılar değil, aynı zamanda savaşçılar ve koruyucularız."

Elisa, Thor'un anlatılarına büyülenerek kulak verdi. Onun hikayeleri, mitolojik bir dünyanın kapılarını aralamış gibiydi. Aniden, odayı dolduran sessizliği yaran bir ses duyuldu. Kapının yakınında beliren gizemli bir figür vardı.

Elisa ve Thor, gizemli kişiye döndüler. Ancak kişi, aniden hızla kaybolmadan önce yüzünü göstermedi. Oda, aniden gizemle kaplandı. Yenilmezler ekibi, bir an için şaşkınlık içinde kaldı. Elisa ve Thor, birbirlerine bakış attılar, bu gizemli olayın ardında ne olduğunu anlamaya çalıştılar.

İlk olarak 1k için teşekkür ederim. Bu bölüm size ne hissetirdi? Umarım beğenmişsinizdir. Yorum ve oylarınızı bekliyorum. Öpüldünüz.

green lady // tony starkWhere stories live. Discover now