super frickin' powers

270 25 2
                                    

Kulaklarına dolan çığlık sesleri ve gök gürültüsü ile uyandı. Çığlık seslerinin nereden geldiğine dair hiçbir fikri yoktu fakat evden gelmediği kesindi. Hızla ayağa kalktı ve Jarvis'e Tony'nin nerede olduğunu sordu, ''Bay Stark evde değil, Bayan Clarke.'' Nasıl evde olmazdı, başına bir şey mi gelmişti? Aklına gelen fikirle gülümsedi ve ''Jarvis bana Tony'nin evden çıkmadan önceki kamera kayıtlarını göster.'' Tony evden zırhını giyip çıkmıştı. Hızla televizyonu açtı. Elbette, her şey tahmin ettiği gibi olmuştu. Tanrım, ona ateş açıyorlardı. Ona bir şey olacağı korkusuyla midesine kramp girdi ve odada volta atmaya başladı. Birden ateş kesilmişti ve Tony ekrandan kaybolmuştu. O iyiydi, değil mi? Birkaç dakika sonra garajdan gelen gürültü ile Tony'nin geldiğini anladı ve koşarak garaja indi. Zırhını çıkarıyordu, Elisa koşarak onun yanına gitti ve ona sıkıca sarıldı. ''Tanrım, çok endişelendim. Uyandığımda evde yoktun ve televizyonda sana ateş açtıklarını gördüm. İyi misin?'' Tony, kadının bu endişeli haline gülümseyerek; ''İyiyim hatta hiç bu kadar iyi olmamıştım.'' Dedi. ''Lütfen bir daha haber vermeden gitme kalbime inecekti.'' Tamamen zırhtan kurtulmuş olan Tony, bir elini Elisa'nın yüzüne koyarak; ''Söz veriyorum bir daha asla seni böyle endişelendirmeyeceğim.'' Dedi. Bu temas ile Elisa ürperdi ve geri çekildi. Ona karşı hisleri olmamalıydı, çünkü sonunu görebiliyordu.

           Garajda tek başınaydı, Tony televizyon izleyeceğini söylemişti. O ise Tony'nin zırhında bazı geliştirmeler yapıyordu, Tony ona zırhının yarattığı bir kaç sorundan bahsetmişti. Kodları bilgisayara girerken kulağındaki çınlama sonucu ayağa kalktı, bir sorun vardı. Hızla yukarı çıktı, koltukta oturan Tony ve onun ark reaktörünü söken Stane ile karşılaştı. Bu onu oldukça öfkelendirmiş ve endişelendirmişti. ''Ondan uzak dur Stane!'' Diye bağırdı. ''Uzak durmazsam ne yapacaksın, beni senin gibi tatlı bir kadın durduramaz.'' Dedi. Sinirden ellerini yumruk yapmıştı ve tırnakları avuçlarına batıyordu. Elinin kanadığını hissettiğinde beklenmedik bir şey oldu, etrafa dalgalar halinde yeşil bir ışık saçılmaya başladı ve bu ışık Stane'e doğru ilerledi ve Stane yere felç olmuş gibi yığıldı. Elisa koşarak Tony'nin yanına gitti ve ''İyi misin? Sana ne yaptı?'' Dedi endişeyle. ''İyiyim, sayende. Teşekkür ederim Elisa.'' Dedi. Elisa ise gülümsedi ve ''Sanırım az önce adamı bayılttım ve nasıl yaptığım konusunda bir fikrim yok.'' Dedi. Tony kadına dikkatle baktı ve ''Gözlerin, onlar.'' Dedi şok olmuş bir şekilde. Kadın koşarak duvarda asılı olan aynadan gözlerine baktı onlar renk değiştirmişti, oldukça dikkat çekici ve parlak bir yeşildi gözleri. Derin bir nefes aldı ve ''Tony bana neler oluyor?'' Diye sordu. ''Bilmiyorum ama sanırım aklımda bir fikir var.'' Dedi. ''Nedir?'' ''Sanırım senin süper güçlerin var.'' Dedi. ''Yani demek istiyorsun ki, benim lanet süper güçlerim var. Peki bu nerden geliyor? Bunu nasıl bulabiliriz? Saçma sapan bir şekilde kimyasal madde falan içmediğime göre.'' Tony onun bu haline kıkırdadı ve ''Dünyadaki tek süper güçleri olan sen değilsin ki, bir çözüm buluruz.'' Dedi. Elisa'nın bir an dikkati dağıldı ve ''Şu heriften kurtulalım.'' Dedi. Tony garaja indi ve zırhını giyindi. Garajdan çıkarken, ''Bu psikopat adamı şirketin direğinden sallandırsam çok mu abartı olur?'' Dedi. Elisa kahkaha attı ve ardından ''Aslında bakarsan hiç olmaz, ve gerçekten harika bir fikir.'' Dedi. Tony kendini beğenmiş ve çapkın bir şekilde sırıtarak "Bebeğim biliyorum, çünkü ben harikayım." Dediği gibi yerde baygın bir şekilde yatan Stane'i alıp evden uzaklaştı. Ona bebeğim demişti, gerçekten kastederek deseydi çok güzel olurdu. Saçmaladığının farkındaydı, o binlerce kadına böyle sesleniyordu, Tanrı aşkına o bir kadın ile asla yetinmezdi. Bu hislerden kurtulmalıydı, hem de hemen. Garaja doğru ilerledi, aklını meşgul tutmalıydı hem de her şeyden; bu aptal süper güçler ve Tony'den. Buraya gelirken getirdiği müzik listesinden bir şarkı açtı ve eşlik ederek, garajdaki onarılması gereken arabalardan birini onarmaya başladı. Şarkıların gereksiz derecede romantikleşmeye başlamasıyla sabrının son noktalarına gelmiş bir şekilde;''Jarvis şarkıyı değiştir.'' Dedi. Değişen şarkının da romantik olması sebebiyle; ''Jarvis bana garezin mi var ben onu sevmemeye ve düşünmemeye çalışıyorum sen bana romantik şarkı açıyorsun. Romantik olmayan bir şeyler aç.'' Dedi. Gürültülü bir rock şarkısı açıldığında derin bir nefes verdi. Kadının haberi olmadığı bir şey vardı, ki bunun sebebi arabanın altında çalışıyor olmasıydı. Tony dakikalardır oradaydı ve dediklerini duymuştu. Arabanın altındaki işi bittiğinde, ''Sonunda!'' Diyerek arabanın altından çıktı. Ayağa kalktığında bilgisayarın başında oturan Tony kesinlikle beklediği en son şeydi, ne zaman gelmişti? ''Hey, nasıl gitti?'' Tony oldukça düşünceli bir şekilde; ''Harikaydı.'' Dedi. Elisa'da Tony'nin bu hali merak uyandırmıştı, bu nedenle; ''Aklını bulandıran bir şey mi var?'' Diye sordu. ''Sadece, bir şeyler düşünüyordum.'' Dedi dalgın bir şekilde. "İstersen anlatabilirsin, Tony." "Boşver, sanırım hallettim." Dedi ve televizyonu açtı. Televizyonda Stane vardı, Stane'i tam da bahsettiği gibi şirketin önündeki direğe asmıştı. Yardım ekipleri gelmiş ve onu aşağı indiriyorlardı. Stane indikten sonra; "Bunu sana ödeteceğim." Diye bağırdı ve ambulansa bindi. Elisa kahkahayı patlattı. Tony ise ona çapkınca sırıttı ve oturmakta olduğu sandalyeden kalktı. "Elisa bu akşam yemeğe çıkmaya ne dersin?" Diye sordu. "Nereden çıktı bu?" "Sadece birbirimizi daha yakından tanımamızın iyi olacağını düşündüm." Dedi yanına yaklaşırken. Tam Elisa'nın karşısına geçti, aralarında çok az mesafe vardı. Kadının gözünün önüne düşen saçını aldı ve kulağının arkasına doğru itti. Elisa bu yakınlığa karşı bir kaç adım geriye attı. Tony onun bu hareketine karşılık sırıttı ve ona doğru bir kaç adım daha attı ve bu sefer eskisine göre daha yakınlardı ki bu yakınlık onun nefesini yüzünde hissetmesine neden oluyordu. Seslice yutkunduktan sonra Elisa; "Ne yapıyorsun Tony?" Diye sordu kısık bir sesle. Tony ise "Sadece, çok uzun zamandır yapmak istediğim bir şeyi yapıyorum." Dedi ve kadının şaşkınlık halinden yararlanıp dudaklarını onun dudaklarına örttü. Elisa şok halinden çıkıp onun öpüşüne eşlik etmeye başladı, öpüşmeleri gittikçe derinleşiyordu fakat Elisa bu yaptığının yanlış olduğunu biliyordu arzularının kurbanı olmamalıydı, olmayacaktı da. Geri çekildi ve "Bunu yapmamalıyız Tony." Dedi. Tony yanıt veremeden "Çünkü bu işin sonunda kalbi kırılacak tek bir kişi var, o da benim." Diye ekledi Elisa. Tony kadının böyle bir şey diyeceğini biliyordu, ve farkındaydı o tanıdığı diğer kadınlardan tümüyle farklıydı; zekiydi, kendine güveni tamdı ve onu her ne kadar sevse de kucağına atlamıyordu. Çekici fakat saf bir güzelliği vardı ve bu da onun için çok yeniydi. Gün geçtikçe bu kadına daha da fazla çekildiğini fark ediyordu ve bugün onun garajda Jarvis'e söylediklerini duyunca umutlanmıştı, onun hakkında olduğunu hissetmişti çünkü gördüğü kadarıyla yanında kendinden başka erkek yoktu. İlk defa bir kadının kalbini kırmak istemiyordu, bunu ona hiçbir şekilde bilerek ve isteyerek yapmazdı ve yapmayacaktı. Onunla birbirlerini tanımaya başladıklarından beri sanki diğer kadınlar yok olmuştu, hiç biri çekici gelmiyordu. Tony, bu kadına bağlanmıştı ve bu durumun oldukça farkındaydı. Önceden ona imkansız gelen bir şey şu an gerçek olmuştu, ki zaten ark reaktöründen sonra o değişmişti ama bu değişikliğin bu kadar büyük olacağını bilmiyordu. Hayatı ark reaktörüne bağlıydı, kalbi ise Elisa'ya.

          NOT:
Merhabalar, nasılsınız. Umarım hikayenin gidişatından memnunsunuzdur. İleriki bölümlerde Elisa'nın güçleri gittikçe açığa çıkmaya başlayacak ve Tony ile aralarındaki durum rayına oturacak, yani umarım, dram yaratmayı sevdiğim için aşk konusunda her şey olabilir. Yorum ve oylarınızı bekliyorum, sevgi ile kalın.

green lady // tony starkWhere stories live. Discover now