hell without you

171 19 4
                                    

Uyandığında kendini sıcak bir yatakta bulmayı beklemiyordu ya da burnuna dolan ve ben buradayım diye bağıran narenciye ve yaz kokan parfüm kafasını karıştırmıştı. Hayal mi görüyordu yoksa o Tony'nin evinde miydi? Bu nasıl olmuştu? Kafasını ovuşturdu fakat en son bahçesine çıktığını ve uyuya kaldığını hatırlıyordu, Tony'i değil? Buraya ışınlanmadığına göre ki bu çok da imkansız değildi. Üstüne baktığında dün giyindiğini hatırladığı kıyafetler değil de onun çok sevdiği MIT tshirtü vardı. Derin bir nefes aldıktan sonra aşağı indiğinde Tony'nin Airbourne'dan Overdrive söyleyerek kahvaltı hazırladığını gördü. Ona sinirli ve kırgındı ama bu onu izlemesine kesinlikle bir engel teşkil etmiyordu. Daha fazla oyalanmadan, "Burada ne işim var, Stark?" Diye sordu. Elisa'nın sinirli ses tonuna karşılık Tony oldukça sakin ve ılımlı bir şekilde; "Seninle bayağıdır bir konu ile ilgili konuşmak istiyordum ve evine uğradım, seni bahçede karların arasında uyurken buldum ve işte buradasın. Hem sen nasıl oldu da orada uyuya kaldın, Elisa. Tanrı aşkına hem de ayık kafa ile!" Dedi. "Bunun seni ilgilendirdiğini sanmıyorum. Ne konuşacaksan çabuk konuş, işlerim var. Herkes senin gibi boş değil, Stark. Duyduğuma göre şirketin yönetimini becerdiğin sekreterine devretmişsin." Dedi Elisa soğuk bir ses tonu ile. "Aslında seninle tam da bu konu hakkında konuşmak istiyordum." Dedi. "Senin aşk hayatın beni ilgilendirmez, istediğini becerebilirsin. Hatta en kısa yoldan bir hastalık kapsan falan da umrumda değilsin. Ben gidiyorum, Stark. Sana hayatında başarılar, bu gidişle buna çok ihtiyacın olacak gibi." Dedi Elisa. Tony, Elisa'nın bileğini hafifçe kavradı ve hızla "Elisa, her şey başından beri yalandı, Pepper ve ben dosttan öte değiliz." Dedi. Elisa içinden yine yalan söylüyor diye düşünse de bir anlığına duraksadı ve "Ne?" Diye bir tepki verdi. "Elisa, oturursan en baştan anlatacağım." Dedi Tony ısrarlı bir şekilde. Elisa isteksiz fakat meraklı bir şekilde koltuğa oturdu. Tony ise onun karşısına oturdu ve gözlerinin içine bakarak; "Biliyorsun, arc reaktöründe çekirdek olarak Paladyum kullanıyordum. Paladyum, zırhı kullandıkça beni zehirliyordu ve ben çok kötüydüm hatta öleceğimi sanıyordum, sırf bu yüzden benim gün geçtikçe yaklaşan ölümümü izleme diye böyle bir plan yaptım. Yani anlayacağın üzere Pepper ile o gün sırf sen gör diye öpüştük ki inan bana o ömrüm boyunca Pepper'a o şekilde yakın olduğum ilk ve son andı. Sen Çin'e gittiğinde bir daha seni göremeyeceğimi sandım ve tüm bu süreç cehennem gibiydi. Sensizlik cehennem gibiydi, Elisa" Dedi ve Elisa'nın söyleyeceği şeyleri sabırsızlıkla beklemeye başladı. Elisa'nın kafası karışmıştı fakat doğruyu söylediğini biliyordu. Hem bilimsel açıdan, hem de kişisel açısından. "Peki, Paladyum yerine ne koydun?" Tony gülümsedi ve "Ah, yeni element keşfettim." Dedi. Tony bunu o kadar rahat söylemişti ki Elisa kendini tutamadı ve kahkaha attı. "Tanrım, bunu o kadar rahat söyledin ki, sanki insanlar her gün keyfi olarak element keşfediyormuş gibi." Dedi Elisa. Tony yamuk bir şekilde sırıtarak "Acaba o 'insanlar' benim gibi dahi, milyoner, zampara ve hayırsever mi? Sence Elisa?" Dedi. "Görüyorum ki egonuzdan bir şey kaybetmemişsiniz Bay Stark." Dedi Elisa. Tony hafifçe gülümsedi ve "Elisa sana tüm ciddiyetimle bir şey söylemek istiyorum ve bildiğin üzere bu konu hariç her konuda iyiyim." Dedi ve hafifçe öksürdü. "Ben artık tüm bu sahtelikten sıkıldım; tek gecelik ilişkiler, gecelerin aranan adamı olmak falan. Gerçek bir ilişki istiyorum ve bunu doğru insanla istiyorum. Benim için doğru insan sensin Elisa. Peki senin için ben doğru insan mıyım?" Dedi ve yavaşça Elisa'nın ellerini tuttu. Elisa duydukları karşısında şok olmuştu. Rüya mı görüyordu? Tony'nin ona karşı dürüst davrandığını biliyordu çünkü onun hislerini hissedebiliyordu. İçinden yeşil ejderhaya teşekkürlerini sundu, böylesine karışık bir durumu onun için kolaylaştıracak güçleri olduğu için. "Benim için doğru kişisin Tony, bunu en başından beri biliyordum. Sadece bu yoğun hisler beni korkuttu." Dedi Elisa. Tony'nin gözlerinin içi parladı ve o yumuşak kahve tonu biraz daha belirginleşti. "O zaman bunu yapmamda sakınca yok." Dedi ve dudaklarını Elisa'nın dudakları ile buluşturdu. Elisa bunu bekliyormuşçasına dudaklarını araladı ve öpücüğüne karşılık verdi. "Seni özlemişim." Diye mırıldandı Elisa. Tony elini Elisa'nın beline koydu, onu kucağına doğru çekti ve öpücüğü derinleştirdi.

"Dikkatli ol, o burada." Elisa hızla gözlerini açtı. Tony yanında huzurlu bir şekilde uyuyordu, kolyesine baktığında yanıp söndüğünü gördü ki daha önce hiç böyle bir şey olmamıştı. Yatağın yanındaki geceliklerden birini hızla giyindi ve aşağı kata indi, burası boştu. O zaman garajdaydı. İçeri girdiğinde her şey olması gerektiği gibiydi fakat tuhaf bir o kadar da tanıdık bir koku vardı. Odanın normal kokusu adeta uçup gitmişti. Koku onu gittikçe rahatsız etmeye başladığı için garajı hızla terk etti ve mutfağa çıktı, akşam yemeği hazırlayacaktı. Buzdolabını açtı ve dondurucudaki tavuğu çıkarttı. Tavuğu tezgaha koyacağı sırada midesi bulanmaya ve başı dönmeye başladı ve birden dengesini kaybedip yere düştü. Nefes alması zorlaşmaya başladı, neler oluyordu? Elisa istemsizce elini kolyesine uzattı, tehlikede olduğunu hissediyordu. Ancak kolye yanıp sönmekten başka bir şey yapmıyordu. Vücudunu bir titreme aldı ve garaja giden kapının orada bir adam belirdi, yüzü maskeliydi ve elinde dün Tony'e verdiği balta vardı, parlıyordu. "Bu beni son görüşünüz olmayacak Bayan Clarke. Size yerde iyi eğlenceler." Dedi ve dış kapıyı kullanarak çıktı. Elisa güçlerini Tony'e zihinsel olarak ulaşmak için kullanmayı denese de başarılı olamadı, sanki felç geçiriyordu.

Tony içindeki sıkıntı ile gözlerini açtı ve yanındaki boşluğa baktı, Elisa neredeydi? Üstüne hızla bir şeyler geçirdi ve aşağı indi. Elisa'yı mutfakta yerde bilinçsiz yatar bir şekilde bulmayı beklemiyordu. Elisa'yı kucakladı ve garaja indirdi. Garajdaki yoğun sülfür kokusu dikkatini çekmişti bu yüzden Jarvis'e havalandırmayı açmasını söyledi. Ardından da Elisa'nın sağlık değerlerini sordu. Her şeyin iyi olduğunu fakat stres ve şoka bağlı bir bayılma yaşanmış olabileceğini söyledi Jarvis. Tony son olarak Jarvis'e kamera kayıtlarını göstermesini istedi. Nereden geldiği belirsiz olan bir adam gelmiş dünkü baltayı almış ve gitmişti ve tuhaf olan şeylerden biri ise baltanın parlamaya başlamasıydı. İlk olarak bu adamın nasıl eve girdiğini bulmalıydı. Bir güvenlik ihlali söz konusu değildi, bu sülfür kokusunun sebebini bulmalıydı ve en önemli olarak çekirdeği olmayan baltanın nasıl birden parlamaya başladığını bulmalıydı.

green lady // tony starkUnde poveștirile trăiesc. Descoperă acum