growing stronger

195 20 7
                                    

"but I can't fix him, can't make him better
and I can't do nothing about his strange weather..."

Yanında hissettiği soğukluk ile uyanan Elisa, tabii ki bunu bekliyordu. Merdivenlerden aşağı indiğinde evdeki boşluğun farkına vardı, Tony yoktu. Optimist davranarak belki işi çıkmıştır diye düşündü fakat Jarvis'e Tony'nin nerede olduğunu sorunca Jarvis televizyonu açtı. Bugün meşhur Stark fuarının açılış günüydü ve o tam olarak sahnenin ortasında bir sürü kadın ile gösteri sergiliyordu. Neden ona hiç haber vermemişti? Neden onu özel hissettirdikten sonra yalnız bırakmıştı? İşte aptallığı yine üstündeydi, onu kullanmıştı, başka açıklaması yoktu bunun. Ömrü boyunca ilk defa biri için ciddi bir şeyler hissetmeye başlamıştı ve sanırım ona güvenebileceği konusunda yanılmıştı. Tony'nin gelmesini bekleyecekti, belki bir sebebi vardı. Onu dinlemeden kesin bir karara varması yanlıştı bunu biliyordu. Garaja indi, bir şeyler yemek için hiç iştahı yoktu. Bu sefer kendi için bir şeyler tasarlamaya karar verdi. Güçleri vardı, bu barizdi, sıradan bir kahraman kıyafeti yaratmak istedi, ultra hafif ve dayanıklı olmasına özen göstermeliydi ve yanına ekstra olarak bıçak silah falan eklemeliydi çünkü henüz ne kadar gücü olduğunu bilmiyordu. Babası ünlü bir iş adamı olduğu için çocukluğundan beri ülkenin en iyi hocasından yani Bay Wang'den dövüş dersleri alıyordu ki bu onun için büyük bir avantajdı. Tasarım konusunu düşününce güçleri yeşil olduğuna yeşil ve siyah ağırlıklı çalışması gerektiği konusunda karar kıldı. Jarvis'e aklındakileri söyledi ve bu dediklerine uygun tasarımlar üretmesini istedi. Önünde yaklaşık olarak elli tasarım vardı, bunlardan içine sinmeyenleri eledikten sonra geriye yaklaşık on tasarım kalmıştı. Hayalini kurduğu tasarım ise tam önündeydi, üstünde bazı değişiklikler yaptı ve hazırdı. Jarvis'e en kısa sürede ne zaman hazır olacağını sorduğunda ise 2 saat yanıtını almıştı. Jarvis'e kostüm hazır olduktan sonra tüm kayıtları yok etmesini ve Tony'e bu konuda bir şey söylememesini söyledi. Jarvis komutunu onaylamıştı çünkü Tony ona Jarvis için tam yetki vermişti. Tony'den bunu gizleyecek olmasının belli bir sebebi yoktu sadece içinden bir ses bunun daha doğru olacağını söylüyordu.

Mutfağa ulaştığında kahvaltıyı basit bir sandviç ile geçiştirmenin doğru olmayacağını düşündü, bayağıdır da dışarı çıkmadığı için dışarıda yemeye karar verdi. Kahvaltısını eve yakın bir yerde yaptıktan sonra Tony'nin şirkette olduğunu varsayarak Stark binasına doğru arabasını sürdü. Tony'nin odasının bulunduğu kata çıktı ve onun odasına doğru ilerledi. Kapısındaki görevli kıza sorduğunda herhangi bir meşguliyeti olmadığını ve girebileceğini söyledi fakat içeri girdiğinde dünyası başına yıkılmıştı, bu işin böyle sonlanacağını tahmin etmeliydi. Tony Zampara Strak, sekreteri Pepper Potts ile yiyişiyordu. Vücudunu güçlü bir sinir kapladı ve gözleri yanmaya başladı bu olmamalıydı, böyle olmamalıydı. Kapı nasıl olduysa birden çarpıldı ve odadaki eşyalar havada süzülmeye başladı. "Sen, sen adi bir şerefsizsin Tony Stark." Tony oldukça sakin bir ifade ile "Ne bekliyordun Elisa Clarke, seninle sevgili olacağımı falan mı sanmıştın? Çok safsın." Dedi ve Pepper'ın kulağına eğilip bir şeyler fısıldadı. Pepper odayı terk ettiğinde ise Tony yanına geldi ve "Seni kullandım Elisa, başından beri seni kullanıyordum ve sen bunu fark etmedin bile. Sen tanıdığım en saf kadınsın." Dedi. Elisa onun bu kadar ileri gidebileceğini hiç tahmin etmemişti. İstemsiz bir şekilde odadaki eşyalar hızla Tony'e doğru ilerlemeye başladı Tony ise zırhının kolunu takıp eşyaları geri püskürttü. "Biliyor musun Elisa sen ve ucube güçlerinden de bıktım." Elisa bunları da duyduktan sonra odayı hızla terk etti. Ona ne olmuştu böyle, o hiç tanıdığı Tony gibi değildi. "Aptal Elisa o hep böyleydi." Dedi iç sesi. Arabasına bindi ve o lanet eve gitmek için gaza bastı.

Eşyalarını topladı ve garaja inip kıyafeti aldı. Ardından Jarvis'e seslendi ve "Bu güne kadar bana olan hizmetlerin için teşekkürler Jarvis. Senden son bir ricam var. Tony'e eğer bir gün bana ulaşmak isterse şu an sana söyleyeceğim şeyleri söyler misin?" "Elbette efendim."

Evi terk etmeden önce son bir kez dolu gözlerle boş evin içinde göz gezdirdi, mutlu anları olmuştu belki çok değildi ama hep hatırlayacağı anlardı bunlar. Tony'yi hep hatırlayacaktı. Kalbini yağmalamış ve kırmış olsa da onu hep ilk aşkı olarak hatırlayacaktı.

- "Alo? Bay Wang."

- "Bayan Clarke, siz misiniz?"

- "Evet ben Elisa Clarke."

- "Çok erken bir saatte aradınız Bayan Clarke saat şu an Çin'de sabahın beşi"

- "Ne? Çin'de misiniz? Özür dilerim. Sadece yardımınıza ihtiyacım olduğunu söylemek için aramıştım."

- "Burada işlerim var Bayan Clarke onları çözmem sanırım bir yılımı alacak."

- "Yanınıza geliyorum Bay Wang bu ülke bana iyi gelmemeye başladı."

- "Mantıklı düşündüğünüze emin misiniz?"

- "Hiç bu kadar mantıklı olmamıştım efendim."

- "Dikkatli ol Elisa."

Uçağını hazırlatmıştı ve artık bu ülkeyi geçici de olsa terk ediyordu. Belki de Çin ona iyi gelecekti, kim bilir?

Selamm, bu bölüm bayağı olaylı geçti aslında aklımda daha sakin bir bölüm yazmak vardı ama birden olaylar bu şekilde gelişti. Elisa'nın kahraman kıyafeti medyada. İyi okumalar.


green lady // tony starkWhere stories live. Discover now