B30-Final.

3.9K 225 17
                                    

Bir hikayenin daha sonuna geldik..

Ben uzun zamandır wattpadde yazıyorum zaten bu ilk hikayem değil. Bu hesaptan paylaştığım ilk hikaye sadece..

Umarım severek okuduğunuz güzel bir hikaye olmuştur ve yansıtmak istediğim güçlü kadın imajını verebilmişimdir.

Olabildiğince bu imajı çizmeye çalıştım ama hayatın gerçeklerini de aktarmaktan geri durmadım ki ne yazık ki kadınlar yüzyıllardır erkek egemen toplumlarda eziliyor..

Okuyup yorum yapan, eleştiren herkese çok teşekkür ederim..

Başka hikayeler de görüşmek üzere.

Sağlıcakla kalın 💕

***

15 yıl sonra..

"Leyla! Leyla gülüm nerdesin!" Dedi yengesi Berivan. Leyla telaşlı adımlarla çamaşır odasından çıktı.

"Buyur yenge..Çamaşırları katlıyordum da." Dedi. Berivan yazmasını düzeltip koluna girdi. Merdivenlere sürükledi onu.

"Kapı da bir adam var. Seni soruyor. Annenin arkadaşı vardı ya Urfa'da ki...Neydi adı?"

Leyla tebessüm etti. Gözleri Dilşad'a benziyordu. Koyu kahve ve çekikti. Esmer teni ve düz siyah saçlarını ise babası Şahin'den almıştı. Fakat bunu kimse bilmediği için daha çok Abdi ağaya benzetirlerdi Leyla'yı. Şahin'le benzer fizikler özelliklere sahip olduğu için Abdi'de kendine benzetirdi son çocuğunu.

Abdi şimdilerde yetmişine merdiven dayamıştı nerdeyse. Altmış beş yaşındaydı. Iyice yaşlanmış ve ağalığı en büyük oğlu Saffet'e bırakmıştı. Saffet babası kadar yumuşak huylu değildi. Asabi sert bir adamdı. Herkese karşı hem de. Karısı Berivan ve altı çocuğu da bundan nasibini alıyorlardı.

Besna ise iki sene önce Leyla daha on üç yaşındayken vefat etmişti. Doktorlar kalp krizi demişti. İkiz kızları Burçin ve Belçim çoktan evlenmiş çoluğa çocuğa karışmışlardı zaten. Onların bir küçüğü İstanbul'da liseyi okumuş ve orada çalışıyordu. En küçük oğlu ise şimdi on dokuz yaşındaydı. Saffet onu çok seviyordu hep yanında dolaştırıyordu. Saffet'in gözdesi İhsan'dı. İstanbul da çalışan Yusuf gözden ırak olunca gönülden de ırak olmuştu. Saffet ileride İhsan'ı yerine geçirmek istiyordu. Çünkü Allah ona bir erkek çocuk vermemişti.

Berivan iki üç sene arayla hamile kalmış ve birbirinden güzel kızlar doğurmuştu. Son doğumunu da geçen sene yapmıştı. Doktorun isteği üzerine tüplerini bağlatmıştı çünkü altı doğum çok fazlaydı ve daha fazlasını Berivan'ın vücudu kaldıramazdı.

Berivan çok ağlamış sızlamıştı. Ama sağlığı için bu şarttı. Kalbi ağzında yaşıyordu bir senedir. Saffet üzerine kuma getirecek diye korkuyla bekliyordu. Fakat içten içe biliyordu ki Saffet istese ilk doğumundan sonra bile getirebilirdi kuma. Fakat Saffet kızlarına karşı sert bir tutum sergilese de onların bir saç teline kıyamazdı. Leyla'yı da daha çok Beriven büyüttüğü için bir kızları da O olmuştu.

En büyük kızları Reyhan'dı. O Leyla ile yaşıttı ve çok yakınlardı. Bir küçük Rozalin, sonra Elif, Aylin, Umut ve en küçükleri Ceylin..

Saffet aşıktı Berivan'a. Ona ihanet edemezdi. Oğlu olmaması ona da koyuyordu ama bu Berivan'ın suçu değildi. Bu Allah'ın taktiriydi. Ve demek ki Saffet'in kaderine altı kız yazılmıştı.

"Zerya..Noldu ki yenge?" Dedi.

"Onun abisi işte kapıda ki. Sana bir şey yollamış Zerya hediye galiba. Onu vermeye gelmiş adam. Çardakta bahçe de. Çay götürdüm."

Bazı KadınlarWhere stories live. Discover now