B14-Yakalanma!

3.4K 123 14
                                    

Keyifli okumalar herkese

🌸🤍🌸🤍🌸🤍🌸🤍🌸🤍🌸🤍🌸🤍🌸🤍🌸🤍🌸🤍🌸🤍🌸🤍🌸🤍🌸🤍🌸🤍🌸🤍

🌸🤍🌸🤍🌸🤍🌸🤍🌸🤍🌸🤍🌸🤍🌸🤍🌸🤍🌸🤍🌸🤍🌸🤍🌸🤍🌸🤍🌸🤍🌸🤍

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿

Vote ve yorumlarınızı bekliyorum

Keyifli okumalar herkese

Sedat akşam üstü eve gelmiş yorgunca koltuğa uzanmıştı. Annesi yemek hazırlıyordu ona. Oğulları Osman ve Burak koşarak babalarının yanına geldiklerinde gülümseyerek kollarına aldı çocuklarını.

"Napıyorsunuz aslanlarım benim." Derken öptü ikisini de.

Büyüğü Osman gülerek babasına baktı.

"Annem bizi bugün çarşıya götürdü. Arif abi Burakla bana ayakkabı aldı, kıyafet aldı, oyuncak aldı."derken koşarak odasına gitti. Oyuncak arabasını getirip babasına gösterdi. Sedat tebessüm edip oğlunun başını okşadı. Arif, eski eşi Ayşe'nin yeni kocasıydı. Bir senedir evlilerdi.

"Hadi oğlum sofraya gel. Çocukları yedirmiş annesi bırakırken söyledi. Hadi siz de gidin odanızda oynayın babanız iki lokma yemek yesin." Dedi Fidan Hanım sofrayı masaya getirirken.

Oğlanlar koşarak odalarına gittiler. Sedat masaya oturduğun da annesi de çorbaları kaseye koyuyordu. Sedat'ın babası o daha on beş yaşındayken vefat etmişti kalp krizinden. Sedat'ın iki tane de ablası vardı. Onlar da evlilerdi, çoluğa çocuğa karışmışlardı. Biri Malatya'ya gelin gitmişti, diğeri kuzeni ile evlenmiş merkezde yaşıyordu. Sedat tek erkek çocuğu olunca babasının işlettiği kahveyle bakkal ona kalmıştı. Başlarda annesi ve dayısı idare etmişlerdi. On sekiz yaşına gelince de ikisini de güzelce idare ediyordu Sedat. Biraz da toprakları vardı, onları ektiriyorlardı. Annesi de varlıklı bir ailenin kızıydı. Onun da toprağı vardı memleketi Ardahan'da. Bir de kuruyemişçi dükkanı bırakmıştı dedesi annesine. Onu orda ki dayısı işletiyordu annesine payın büyük kısmını yolluyordu. Evleri de kendilerinindi zaten. Şu son on senedir epey rahatlardı.

"Ayşe gebeymiş.."dedi annesi göz ucuyla oğluna bakıp. Sedat gözlerini televizyondan çekmeden başını salladı.

Fidan Hanım sıkıntıyla soludu.

"Ben girdim günahına. Biliyorum bir sevdiğin var yıllardır saplanıp kaldın ona. Kim olduğunu bir öğrensem, padişahın kızı da olsa gidip isteyeceğim senin için. Ama yok öyle ketumsun ki hiçbir zaman anlayamadım. Allah'ını seviyorsan söyle oğlum dul da olsa topal da olsa gidip alalım sana onu. Şu haline bak, gencecik adamsın. İki tane çocukla kaldın. Senin de mutlu olmaya hakkın var. Bak O orospu kurdu yine yuvasını iki küçük çocuğunu umursamadan. Ben bakarım tabii bakacağim bir tanecik oğlumun oğulları onlar en kıymetlilerim ama...Ben girdim günahına ben istedim o kızı unutursun belki diye..Unutamıyorsun ama biliyorum.."dedi Fidan Hanım içinde tuttuklarını sıralarken.

Bazı KadınlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin