B24-Tutuklanma.

2.6K 138 18
                                    

Keyifli okumalar herkese

***

Şahin karşılıklı ağlayan Zerya ve Sedat ile donup kaldı. İçinde fokurdayan öfke ile gidip Sedat'ın ağzını burnunu kırmak istiyordu. Herif resmen karısına musallat olmuştu. Öte yandan Zerya'nın hiçbir suçu olmadığını öğrenmişti ve onu tamamen kaybettiğinin farkına varmıştı.

Yavaşça onlara doğru adımladığında ilk fark eden Sedat oldu. Zerya'yı kolundan tuttuğu gibi arkasına çekti. Zerya neye uğradığını şaşırdı. Gözleri Şahin ile kesişince korkuyla nefesini tuttu.

Sabah güneşi ufuktan yavaş yavaş doğarken kuş sesleri gelmeye başlamıştı.

"Senin ne işin var lan burda?" Dedi Şahin sakince.

"Seni ilgilendirmez. Asıl senin ne işin var?"

"O benim karım, farkında mısın Sedat? Peşinden koştuğun kadın bana ait. Her mânâ da."deyip iğrenç bir sırıtışla süzdü Sedat'ı.

Sedat Şahin'in imasıyla daha fazla kendini tutamadı.

"Şerefsiz! Düzgün konuş."

"Asıl şerefsiz sensin orospu çocuğu. Bana ait olan kadının peşinden koşuyorsun. Evli çocuklu bir kadının kuyruğuna takılan gavat. Sen kimsin bana şerefsiz diyorsun!" Diye kükredi. Yumruğunu Sedat'a geçirdi.

Zerya çığlığına mani olamadı. Korkuyla onlara atıldı. Şahin'i kolundan tuttuğu gibi ittirdi. Sedat yerde kanayan burnunu tutarken öfkeyle ayağa kalktı.

"Sen görüceksin lan! Hapislerde çürüyeceksin katil!" Derken Zerya'ya baktı.

Zerya yaşlarla ıslanan kirpiklerinin gerisinden titreyerek Sedat'a baktı. Bir şey demedi.

"Sende aklını başına topla. Bu herife yardım ettiğin sürece senin de başın beladan kurtulmayacak." Dedi ve arabasına binip gitti.

Şimdi ıssız sokakta Şahin'in öfkeli solukları çınlıyordu. Birbirlerine baktılar.

"Zerya özür dilerim. Ben bilemedim. Nolur affet beni, eve dön kurbanın olayım."dedi Şahin. Gardını indirmiş ellerine yapışmıştı Zerya'nın.

Zerya eline sanki ateşe değmişcesine çekti.

"Şahin benim o evde yerim yok artık. Senin karın olmak istemiyorum. Boşanma davasını açacağım. Sen benim için yoksun artık. Her defasında karşıma da çıksan, beni boşamasan da, beni tehtitte etsen bu değişmeyek."

Şahin bir an Zerya'yı tutup sarılmak istedi. Sonra vazgeçti. Neye yaratacaktı? Defalarca kez itilmekten bıkmıştı.

"Dilşad'dan ayrılsam bile mi geri dönmeyeceksin."

"Dönmeyeceğim Şahin."

"Neden ama Zerya? Bak bizim bir bebeğimiz var daha Narin'imiz var. İki tane oğlumuz var. Onları da mı düşünmüyorsun? Nasıl bakacaksın onlara?"

Güldü alayla Zerya.

"Bunca zaman zaten ben baktım onlara Şahin. Ayrıca neden mi dönmeyeceğim? Her şeyi sindirip dönsem bile yüzüne her baktığımda bana olan ihanetin gelecek aklıma. Seninle her o yatağa girdiğimde ona dokunman gelecek aklıma. Bana dokunmak istediğinde onun hamile olması aklıma gelecek. Ben bunlarla nasıl yaşarım hiç düşündün mü?"

Şahin sustu. Başını önüne eydi.

"Şahin...Ne ona ne de bana yetişebilirsin. Senden ne koca ne baba olur. Sen adam değilsin. İnsan bile değilsin sen. Hepimizi mahvettin. Onu da beni de. Ama O da hak ettiğini yaşıyor. Bizi bile bile gözümün içine baka baka geldi evime, ocağıma. Birlikte kaldığınız geceler duyayım diye bağıra çağıra inlemeleri kulaklarımdan gitmiyor Şahin. Sabah ıslak saçlarını gözüme sokmaya çalışmasını unutamıyorum Şahin. Senin bunca şeyi yapmana rağmen benimle sevişmek istemeni kaldıramıyorum. Midem bulanıyor artık Şahin. Eskiden heyecandan, senin aşkından yanıp tutuşan ben artık sadece tiksinme hissediyorum. Sana ne saygım ne sevgim hiçbir şeyim kalmadı benim. Duydun mu? Kalmadı." Derken gözlerini Şahin'e dikti.

Bazı KadınlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin