Bazı Kadınlar

B6-Şok.

Keyifli okumalar herkese

Vote ve yorumlarınızı lütfen benimle paylaşın. Düşünceleriniz hikayemi şekillendirir ♡

***

Zerya uykusuzlukla gerindi. Narin yanında hâlâ mışıl mışıl uyuyordu. Minik yanağını okşayıp onu uyandırmadan kalktı.

Sabah çok erkendi. Abdest alıp namaz kıldı. Mutfağa girip tepsiye kahvaltılıkları dizdi. Aklında sadece Kevser'le konuşup hemen işe başlamak vardı ve bundan başka bir şey yoktu.

Artık ne Şahin'i ne kaynanasını ne de kuması Dilşad'ı görmeyecekti. Duymayacaktı. Onlar yokmuş gibi devam edecekti hayatına. Burdan kurtulana kadar bunu yapmalıydı.

Çocukların sesi geliyordu. Koridora çıktı.

"Elinizi yüzünüzü yıkayın. Ustünüzü giyin mutfağa gelin. Bundan sonra biz beraber yemek yiyeceğiz. Babanız ve onunla aynı sofraya oturmayacaksınız. Anladınız mı beni yavrum?" Dedi.

Çocuklar anlamasalarda annelerinin dolu gözlerinden korktular ve başlarını salladılar. Zerya çocuklarının karnını doyurup okula yolladı. Tam mutfağa girip Narin'in mamasını yapacakken Dilşad'ın kapısı açıldı.

Üzerinde gecelik, dağınık saçlarıyla Zerya'ya baktı. Zerya onu umursamadan mamayı yaptı. Dilşad mutfağa geldi.

"Su içecektim.."dedi. Zerya onu umursamadı.

Dilşad kolunu tutunca sertçe ittirdi.

"Dokunma bana!"

Dilşad irkilerek geri çekildi. Anlaşılan kumasının suskunluğu eziklikten değil öfkedendi. Patlasa dağlar yankılanırdı. Biraz ürkmüştü ama tabii ki Zerya'ya kendini ezdirmeyecekti.

"Bardaklar nerde diye soracaktım."

Zerya ters ters baktı ona.

"Kolun var çok şükür. Bir zahmet dolapları karıştırıp bak."

Dilşad sinirle soludu.

"Beni terslemene gerek yok. Git tribini kocana yap."

Zerya nefretle ona döndü. Tam bağırıp çağıracakken yuttu laflarını. Gülümsedi.

"Koca mı?"

Bir iki adımla Dilşad'ın yanına geldi. Göz gözeydiler. Dilşad kahverengi bakışlarını kumasının mavi gözlerine dikti. O gözlerde ki yaşanmışlığın, elemin, kederin farkındaydı. Ama bu onun sorunu muydu?

Üç çocuğu olan Şahin'di. Evli olan Şahin'di. Şahin bunları sorun etmezken niye Dilşad düşünecekti. Üstelik Şahin ona aşıktı. Bunu söylemişti.

"Benim kocam mocam yok. Merak etme her şeyiyle senin olacak. Ne kadar şanslı olduğunun farkındasındır Dilşad..."

Güldü Zerya.

"Benim yedi sene sürdü şansım. Dilerim senin bir ömür sürer."

***

Zerya bebeğinin karnını doyurdu. Bu sırada Dilşad'ın salona kahvaltı hazırladığını duydu. Şahin kalkmış oturmuştu masaya. Kaynanası da öyle. Kahvaltı yapıyorlardı.

Narin'i kaynanasına bile bırakmak istemiyordu. Mazallah çocuğunu o kadına verir başka bir işe dalar bu defa kadın çocuğa bir şey yapar diye ödü koptu. Vazgeçti. Alt katta ki komşusuna verecekti. Yeni evli genç bir kızdı. 6 aylık hamileydi. Kendi zaten ara sıra Narin'i bırak bana seveyim, bakayım derdi. İyi kızdı. Zerya ile birbirlerine kahve içmeye dedikoduya gidip gelirlerdi.

Bebeğinin çantasını hazırladı. Altını değiştirdi, üstünü giydirdi. Her şeyini koydu. Gözleri sulanıyordu. İlk defa ayrı kalacaktı Narin'den. Göğsünde bir korku, özlem vardı.

Üstünu giyinip odadan çıktı. Üçününde bakışları ona döndü. Şahin gözlerini kıstı.

"Hayırdır nereye?"

Zerya Narin'i koltuğa yatırıp ayakkabılarını giydi.

"Seni ilgilendirmez."

Şahin hızla ayağa kalktı. Dilşad korkuyla kolunu tuttu kocasının. Zerya'ya vuracağını sandı. Şahin onu ittirdi. Dilşad yere doğru savruldu. Acıyla inledi.

"Ne demek ilgilendirmez lan? Hangi karı kocasından izin almadan dışarı çıkabilir? Bana sordun mu sokağa çıkabilir miyim diye?"

Zerya basörtüsünu düzeltirken alayla güldü.

"Peki dinimizde hangi koca karısının iznini almadan üstüne kuma getirebilir? Bana sordun mu bunu getirirken?" Derken tiksintiyle parmağının ucuyla Dilşad'ı gösterdi.

Şahin dişlerini sıktı. Cevap vermedi.

"Ben çalışmaya başlıyorum. Artık nasıl olsa evinin işini yapacak, çamaşırını bulaşığını yıkayacak, anana bakacak, altına yatacak bir karı var. O yüzden benim hayatıma sakın burnunu sokma."

Şahin'in gözleri büyüdü.

"Nerde çalışacaksın lan sen? Benim namusumu iki paralık mı edeceksin? Göt kadar şehir burası? Arkamızdan mı konuşsunlar?" Derken Zerya içinde büyüyen sinirle Şahin'i itti.

"Ehh yeter be. Uzak dur benden de çocuklarımdan da. Yemin ederim polise giderim duydun mu? Giderim şikayetçi olurum senden cocuklarını göremezsin." Diyerek kendini dışarı attı. Narin'i kucakladı.

Göğüs kafesi hızla inip kalkıyordu. Söylediklerinin onu korkutacağını düşünüyordu. Ne kadar işe yarasa.

Öte yandan Dilşad şaşkınlıkla kapanan kapıya baktı. Zerya'dan boyle bir atak beklemiyordu. Şahin Zerya'yı hep pasif ezik bir kadın olarak tanıtırdı. Ağzı var dili yok istediğini yaptır öyle bir salak derdi Zerya için.

Kendi hakkında söylenenleri bilmiyordu tabii.

Şahin odaya girip kapıyı çarptı. Karısının bu tavrına inanamıyordu. Asla çalışacagını falan düşünmemişti. Derin bir nefes aldı. Üstünü giyindi.

"Ben çıkıyorum tarlaya gideceğim. Bir şey olursa haber verin."dedi.

Dilşad ayağa kalkıp kapıya gitti. Onu yolcu etti. Şahin dudaklarına bir öpücük kondurdu. Gülüştüler.

"Ne alayım sana gelirken?" Dedi Şahin. Dilşad şımarıkça güldü.

"Sen gel yeter aşkım.." dedi.

Şahin onun boynuna bir öpücük kondurup gitti.

Dilşad salona geldiğinde Gülizar'la göz göze geldi. Gülizar bir şey demeden odaya gitti.

Dilşad sofrayla baş başa kaldı.

Etrafı toplamaya karar verdi. Bulaşıkları yıkadı. Evi temizledi. Bir türlü zaman geçmiyordu. Sıra Şahin'le Zerya'nın odasına geldiğinde girip girmeme tereddütünde kaldı. Ama girdi.

Bebeğin beşiği kenardaydı. Toplu bir döşek vardı. Camları kapalıydı. Açtı. Odayı havalandırdı. Sonra gözüne aynalıkta ki fotoğraf çarptı.

Ailecek çekinmişlerdi. Zerya'nın ilk defa yüzünü burda gülerken gördü. Üzerinde beyaz bir elbise vardı ve gerçekten mutlu duruyordu. Çocuklara baktı. Sonra hemen gözlerini çekti. Şahin'i karalamıştı Zerya. Fotoğrafta görünmüyordu. Burnu sızladı. Sadece onlardan utanıyordu. Başka kimseden değil. O Şahin'e aşıktı. Bu evlilik onun hakkıydı.

Zaten Şahin söz vermişti. Resmi nikahta kıyacaktı ona.

Tozunu aldı odanın. Sonra çamaşırları toparlayıp ütüledi. Işi bitince kıyafetleri yerleştirmeye karar verdi. Bir çekmeyeci açtı. Gördüğü nikah cüzdanıyla kalakaldı.

****

Bölüm sonu.