B23- Vazgeçemiyorum.

3K 156 21
                                    

Keyifli okumalar herkese

♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡

Şahin duyduğu kelimeler ile olduğu yerde çakılı kaldı. Sonra sonra kendine geldi.

"Ne diyorsun lan sen?"diye fısıldadı. Nedense bağıramadı,kızamadı. Yüzü yoktu artık.

Zerya her şeyi öğrenmişti.

"Biliyorum Şahin..O adama bir şey yaptınız biliyorum. Para için gözün dönmüş senin, insanlıktan çıkmışsın. Allah bilir ne getirdiniz adamın başına? Ama bildiğim bir şey de Dilşad'ın da bunu bilmemesi. Onu da beni de kandırdın. Sen iğrenç bir adamsın."dedi nefretle.

Göğsü hem korkudan hem de ilk defa Şahin'e karşı kurabildiği baskıdan dolayı hızla inip kalkıyordu. Mavi gözleri heyecanla yaşarmıştı. Dili damağına yapıştı, ıslattı.

Şahin daha fazla bir şey diyemedi. Son kozlarını oynamalıydı. Yine de kaybetmeyecekti Zerya'yı. Kaybedemezdi.

"Çocuklar? Çocuklarımı benden kaçıramazsın Zerya."dedi sakince. Kendi bile neden sakin olduğunu bilmiyordu. Kaybettiğini kabulleniyor muydu yoksa? Olur da Zerya polise giderse,her şeyi anlatırsa? O zaman ne olacaktı? Ama elinde hiçbir kanıt yoktu ki? Ayrıca bunu kimden öğrenebilmişti? Dilşad da bilmiyordu ki ona söylesin! Öyleyse kim! Kimdi bunu söyleyebilen?

Zerya alayla güldü.

"Eve Dilşad'ı getirebilmek için camdan atmaya çalıştığın kızını mı önemsiyorsun şimdi de? Seslerini çıkarmasınlar diye tehtit ettiğini oğullarını mı özledin? Bırak Şahin, beş para etmezsin. Defol git şimdi."deyip telefonu kapattı. Ama balkondan gitmedi. Dik dik baktı Şahin'e.

Şahin bir şey yapmadı. Öylece dikildi bir süre. Zerya bir an dejavu olduğunu hissetti.

8 yıl önce.

"Kızım şu çamaşırları asıver abin işten gelmeden. Sonra sofra kuralım hızlıca."dedi annesi elinde ki patiği örmeye devam ederken. Sipariş üzerine bebek kıyafetleri örerdi Fatıma Hanım.

"Tamam anne.."deyip büyük çamaşır leğenini aldı annesinden. Balkona çıktı. Üzerinde yazlık kısa kollu yeşil bir elbise vardı. Başına beyaz bir yazma örtmüştü on altı yaşında ki Zerya. Saçları çok gür, kıvır kıvır beline iniyordu. Abisi yokken makyaj yapardı kendine. Açık mavi gözlerine çektiği siyah sürme, beyaz teni ile daha da belli ederdi kendini. Bir de kuafor olan komşuları Yeliz abla ona açık kırmızı bir ruj vermişti. Onu da hafifçe dudaklarına sürmüş, biraz da yanaklarına allık olarak kullanmıştı. Kendini beğeniyordu ama böyle süslenip sokağa çıkması abisinin onu dayaktan öldürmesi anlamına gelirdi. Her şeyi gizli saklı yapmaktan ise bıkmıştı.

Çamaşırları asarken makyajını silmeyi aklının bir kenarına yazdı. Ara sıra parmak uçlarında yükseliyor,boyunun yetişmediği kısımları öyle asıyordu. O işine dalmışken duyduğu melodik ıslıkla kaşları çatıldı.

Elinde abisinin gömleği, parmak uçlarından sular damlarken arkasını döndü. Akşam güneşi balkona vuruyordu. Kızıllı turunculu güneş yüzünü yalayıp geçerken inşaatta tamda kendi katlarında duran Şahin ile göz göze geldi. Aralarında çok az bir mesafe olduğu için birbirlerinin yüzlerini çok  net görüyorlardı.

Korktu Zerya. Abisi görürse eğer bir adamla böyle bakıştığını neler olur tahmin etmek bile istemiyordu.

Şahin hafifçe tebessüm etti. Zerya onun sağ yanağında oluşan gamzeye bakakaldı. Kalbi hızlanmaya başladı.

"Çok güzel kokuyorsun, balkona ne zaman çıksan rüzgar buraya kadar getiriyor gül kokunu.."dedi Şahin. Zerya'nın gözleri kocaman açıldı. Güldü Şahin.

Bazı KadınlarWhere stories live. Discover now