"Bunu sevgili babama karşı kullanacağım"

"Yapma!"

Istemsizce gözlerimden yaşlar akmaya başladı. Niye umursuyordum ki o benim ailemi katletmişti. Beni bunca sene annesiz babasız bıraktı.

"Şş intikamımızı alıcam ve seninle burayı yöneticez"

"Hayır! , ben yönetmek istemiyorum"

Kendime inanamadım istemsizce ağzından bunlar dökülmüştü. Evet belki intikam almaya geldim ama artık o kadar nefret beslemiyordum.

Gitmeye hazırlandı bende bir çare elini tuttum ama bana göre o kadar güçlüydü ki beni yere atması bir oldu.

"Sen böyle biri degilsin yapma!"

"Beni böyle biri yaptılar"

Yanıma gelip beni yerden kaldırdı. Kendine çekip saçlarımı okşamaya başladı. Derin derin nefesler alıp verdim. Şuan ki hali çok korkunçtu.

"Yapmayacaksın dimi"

"Yapıcam"

"Git!"

Onu geriye doğru ittim. Içinde öyle büyük nefret vardı ki kendini bile kül edebilirdi.
Kapıyı hızla çarpıp çıktı.

~

Allison kate'in dediklerini düşündü. Bir bakıma hak versede ona bu hayatı zehir etmiş birini öldürebilirdi. Kapının önüne gelince derin bir nefes aldı. Daha sonra zehiri kıyafetine yerleştirdi. Ileri girdi yatakta öylece yatıp boş gözlerle etrafı gözleyen babasına baktı. Usul adımlarla yanına yaklaştı.

"Baba!"

Yaşlı adam sesin geldiği yöne başını çevirdi.

"Sen mi geldin oğlum gel"

Onu şaşırtsada yanına doğru ilerledi. Babası ellerini başına koyup okşamaya başlayınca gözlerinden yaşlar gelmeye başladı. Babası hasta olduğu için nefesi kesik kesik alıyordu.

"Eric ne kadar da büyümüşsün"

Duydukları sinirini tekrar yerine getirdi. Başındaki elini attı.

"Ben Allison Baba!"

Adam gözlerini allison'dan kaçırdı. Başını öteki tarafa çevirip uyumaya çalıştı.

"Baba! Bana bak!"

Adam gözlerini tekrar oğluyla buluşturdu.

"Beni neden istemedin?"

Babasına son bir şans verdi. Belki haklı bir sebebi vardır diye aklından geçirdi.

"Ben böyle olsun istemedim ki"

"Neden ne oldu?"

"O kadın bana hamile olduğunu doğum yaparken söyledi."

"Nasıl?"

"Benim kardeşime aşıkmış sonra benim çocuğumu ona vermek istedi. Çünkü Onun erkek çocuğu yoktu"

"Ee"

"Aslında onun hiç çocuğu olmadı"

"Nasıl"

"Doğum yaparken ölmek üzereydi beni görmek istedi bu senin oğlun dedi bana verdi bende yalan söylüyor diye sarayda birinin yanına verdim kaybettim ben oğlumu"

Adam birden ağlamaya başladı. Hatırladıkça ağladı.

"Baba!"

Elini adamın yüzüne getirdi.

"Ben buradayım"

Adam sarılmak için doğruldu. Aklı uçup gitsede o an oğlunun kokusunu hatırladı.

"Oğlum , Allison sensin!"

"Evet baba benim"

"Ben seni her yerde aradım o adamın çocuğu olmuyormuş ben seni aradım gerçekten bana yalan söyledi o benim oğlum dedi"

"Baba"

Ikisi birbine sarıldılar sanki hiç unutmayacakmış gibi...

Başta kendi babam olmak üzere herkesin babalar gününü kutluyorum bu bölüm tesadüfen denk geldi. Herkese hayırlı ramazanlar diliyorum. Bölüm biraz geç geldi. Kitaplara daldım bölüm yazamadım. Neyse şu hayırlı ayda bol bol voteleyin de sevap point kazanın :) Yorumlarınızıda bekliyorum hani diyorum acaba beğenmediler mi diye yorumları merak ediyorum olursa okumak ve cevap vermek için can atarım :)

Özellikle bu bölümü uzun yazmaya çalıştım. Tamı tamına 773 kelimeden oluşuyor :)

"Bana mecbursun" çalışmalarımdan bulup kütüphanenize ekleyin umarım beğenirsiniz.

Gücün İhtirasıWhere stories live. Discover now