Gİ-2

4.8K 185 6
                                    

Gerçekleri anlatmak içinden geçsede yapamadı. Intikam denilen şeyi yapmalıydı. Ailesine söz vermişti. Prensin onu odadan çıkartması gururuna dokunsada bu işin kolay olmayacağını biliyordu. Asla pes etmek yoktu.
Yavaş adımlarla tekrar kızların yanına döndü. Öfkeyle bakan madama göz ucuyla bakıp yerine geçti daha düşünceği çok zaman vardı. Elinden bu kadar çabuk kurtulamazdı.

♣♣

Güneş ışık büzmesinde odayı aydınlatıyordu. Yavaşça yatağından doğruldu çok önemli işleri vardı yetişirse ata binecekti.

"Prensim kont rafiel sizi bekliyor hazır mısınız?"

"Beklesin geliyorum"

Aynanın karşısına geçti yakalarını düzeltti saçlarını eliyle yana doğru şekil verdi. Odasından çıktı doğruca kontun olduğu odaya gidecekti. Ama aklına birşeyler takıldı. Dün kızın biraz üstüne gitmişti. Hemde suçsuzdu sadece prensle vakit geçirmek istemişti.
Odaya girdi ayakta bekleyen kontun Selamını aldı.

"Evet rafiel sizi dinliyorum"

"Sayın prensim sizlere hatırlatmamı bahsettiğiniz hususun zamanı geldi."

arkada duran şişelerden birine içki koydu ve tekrar konta döndü.

"Neydi! Hatırlamıyorum"

"Anlaşmamız gereği lektonyas ülkesiyle barış sağlamamız için bize birşeyler hediye etmiştiniz ancak bu hediyeler ülkemize gelmeyip haberinizin dahi olmadığını söylediler."

Prens masaya içkisini vurdu.

"Biz ne zaman sözümüzü tutmamışız nedir istekleriniz "

"10000 değerli maden, birde kralımız buranın kızlarının güzel olduğunu duymuş izniniz olursa bu ülkeden biriyle evlenmek ister."

"Tamam"

"Prensim! Güzel kızların seçilip burada değerlendirilmesini istiyorlar."

"Tamam! Çıkabilirsin!"

Acayip bir kraldı. Adam gittikten sonra kahkahayı bastı sevinçten değil sinirdendi.

"Derhal haber verin ülkedeki en güzel kızlar toplansın."

"Emredersiniz"

Bu kraldan kurtulmak için kendi hususundaki kadınları bile gösterecekti.

"Allison atımı hazırla biraz turlamak istiyorum."

Bahçeye çıktı. Hava çok güzeldi az ileride bir kız yere doğrulmuş çiçek topluyordu. Yanına yaklaştı. Kafasında başlık olduğu için göremiyordu.

"Alis! Alis! Sen misin?"

Alis prensin eşi olmaya ilk adaydı. Resmi bir nikâhları olmasada karı koca gibiydiler.

Elini omzuna koydu kız irkilerek arkasına döndü.

"Sen!"

"Afedersiniz prensim seslendiğinizi duymadım"

"Senin adın nedir?"

"Kate"

"Kate ne yapıyorsun burada"

"Iceride biraz bunaldım hava almak istedim bu çiçekleri görünce dayanamadım topladım"

prens gülümsedi ve Atına binmek için ilerledi.

"siz nereye gidiyorsunuz?"

Önünü döndü.

"Afedersiniz"

Başını önüne egmişti, utandı.

"At binmeye gidiyorum, sen biliyor musun?"

"Hayır hiç binmedim"

"Gel o zaman"

Çok şaşırdı dün kapıdan koyduğu prens bugün at binmeyi öğretmeyi teklif etmişti.
Allisonun yardımıyla ata bindiler.

"ilk başta atı hissetmesin yavaşça ayağınla vur hareket etsin."

"Böyle mi?"

"Evet gayet iyi çok nazik olmalısın ters tepebilir."

Bir kaç dakika at binmeyi öğrenmeye çalıştı.

"işte bu kadar!"

"oldu mu gerçekten"

"Evet! Kendin denemek ister misin?"

"Ee e-evet ya beceremezsem"

"Becerirsin denede gör"

"Dehh"

At koşmaya başladı. Daha sonra gözden kayboldu.prens Merak içinde yürürken atın bir tanesi yanına geldi. Atın üzerinde kız yoktu. Acaleyle diğer ata bindi. Az aşağıda atın üzerinde beklerken onu gördü. Büyük ihtimalle düşmüş tekrar çıkmıştı.
Attan indi ve kızın yanına geldi.

"Bişeyin var mı kate"

"yok prensim sadece biraz ayağım incildi heralde"

"Allison!!"

"Buyrun prensim"

"Bundan sonra kate'in hizmetindesin"

"Emredersiniz"

"Afedersiniz anlamadım"

"Ayağının iyileşmesi gerekiyor sonuçta benim yüzümden oldu bi süreliğine üst kattaki odalarda kal!"

Kafasını önüne eğdi. Istediği ilk adım gerçekleşmişti. Prens onu umursamış ve değer vermişti.

Allisonun yardımıyla yeni odasına gelmişti. Her taraftan ışık alan bu odaya bayıldı neredeyse en güzel kraliyet odasıydı. Başarmıştı prens kendinden hoşlanmaya başlamıştı. En kısa sürede düşes olmalıydı ve bu oyunu bitirmeliydi.

Prensse suçluluk düşüncesiyle yapmıştı. Ancak kate biraz yanlış anlamıştı.

Gücün İhtirasıTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon