Gİ - 5

2.7K 126 6
                                    


Bölüm Adı : Bırakamam

*

"Uyandınız mı leydim"

Çok garip gelmişti uzun zaman sonra leydim kelimesi yataktan sıçrayarak kalktı kendisi için hazırlanmış odanın kenarındaki Koltuğa oturdu. Buraya geleli bir hafta olmuştu ama saraya dair ne gelen vardı ne de giden sanki özlemişti oraları hep hayal etmişti , göremediği evinin bahar açan bahçesini...
Sonra sarı saçlının aynaya her zamanki bakış atmasını özlemişti bir intikam gütsede o hep onun sarı saçlısı olarak kalacaktı. Evet intikamı amcasından yani kraldan alacaktı bunda prensin ne suçu vardı belkide habersizdi bu hikayenin en masumuydu. Ancak Kraliyetin nasıl elden değiştiğini merak etmeliydi.

25 Eylül akşamı :
Kral eşiyle yemek yedikten sonra masadan kalktı. Hizmetliler masayı kaldırdılar. Daha sonra kral ve kraliçe rahatsızlandı. Ancak unuttukları birsey vardı ki o da 6 yaşındaki kızlarına yemek yedirmemişlerdi. Küçük kız mışıl mışıl uyuyordu. Ikiside yan yana son nefeslerini vermişlerdi. Kız küçük olmasına rağmen yardım istedi kapı kilitlenmişti daha sonra tıkırtıları duyunca yatağın altına saklandı. Iki kişinin geldiğini gördü onlardan biri krala ve kraliçeye ipi geçirerek ölüp ölmediğini kontrol etti diğeri ise zevkle izliyordu bu yüz tanıdıktı Amcasıydı...
Sabaha kadar kokmaya yol almış cesetlere sarılıp ağladı kimseler sesini duymadı ta ki sabah teyzesi ziyarete gelince uğradığı an ortaya çıktı kimse kimin yaptığını anlamadı küçük kız teyzesiyle bu şehirden ebediyyen uzaklaştı.
...

"Leydim"

"hı?"

"Dalmışsınız iyi misiniz? Gelinliğiniz geldi"

Yalandan bir gülümseme attı.
Mutluluk pozları versede hiç mutlu olmadığını fark etti evleneceği adam hayal ettiği adam değildi belki yakışıklıydı ama içi ısınmamıştı.

"Giymeyecek misiniz?"

Bu soru üzerine uzunca düşündü daha sonra kendini zorunda hissettiği için giymeye çalıştı.
Hizmetli bir anda elini hayava kaldırarak ayağa kalktı.

"Hayır hayır korseyi takmadınız"

"Of lanet olası şey alın lütfen giymiyeceğim"

"Ama giymelisiniz potlukları düzeltmemiz lazım"

Seri bir şekilde üzerine geçirdi. Aynanın karşısına geçip kendine baktı böyle hayal etmemişti kendini...

Hicbirşey yapmak gelmiyordu içinden acaba şimdi ne yapıyordu oradakiler mesela Allison en son pencereden ona veda etmişti. Veya prens ne yapıyordu ona çok kızgındı her ne yapmış olacaksa da onun yeri burası değildi.

*

Ata binmek için sarayın dışına çıkmıştı hava çok güzeldi ağaçlar yavaş yavaş çiçek açmışlardı. Daha sonra ileride bir kız olduğunu fark etti yanına yaklaştı tam elini alacaktı ki kimsenin olmadığını anladı.

"Atımı hazırlayın!"

"Peki prensim" Duyduğu sesle birden arkasına döndü. Tanıdık bu sesin burada olmaması gerekiyordu.

"Allison?"

"Buyrun prensim"

"Sen kate ile gitmedin mi?"

"Hayır"

"Neden ben izin vermiştim"

"Ama bana sizin izin verdiğinizi söylemedi."

"yanlız mı yolladınız?"

Allison cevap vermeden başını sallayınca prens ata binerek anafart ülkesine doğru yola çıktı belliki onu önemsiyordu kendine kabul ettiremesede...

*

"Leydim! Sizi görmek isteyen biri var"

"Teyzem mi geldi?" merdivenleri heyecanla atlayarak aştı teyzesini uzun bir zamandır görmemişti hem belki onu kurtarırdı.

"Teyze!"

"Benim"

"Prensim!"

Bir an duraksadı hiç beklemediği bir anda gelmişti.

"Seni merak ettim nasıl gidiyor düğün hazırlıkları eksiğiniz var mı?"

Içinden "çok güzel olmuşsun" diye geçirdi.

"Yok sağolun"

Prens mutsuz olduğunu anlamıştı.

"Neyin var kate"

"Hiç...Hiç birşeyim"

"Ama çok mutsuz görünüyorsun"

Daha fazla dayanamadı prensin dizinin dibine çöktü. Ellerini tuttu.

"Prensim, ben çok mutsuzum beni lütfen geri götürün!"

Prens elini yavaşça çekti.

"Yapamam, eğer bu devletin gücünü kaybedersek canımız tehlike altına girer" Arkasını döndü ve kapıdan çıktı. Kate'i bu kadar mutsuz hayal etmemişti.

"Yapamam"

Tekrar içeri girdi yerde gelinliģiyle oturan kate'in başını kaldırdı.

"Seni burada bu şekilde bırakmam ne olursa olsun."

Elinden tuttuğu gibi koşarak çıktılar atın üzerine binerek gözden Kayboldular.

Gücün İhtirasıWhere stories live. Discover now