Gİ - 19

1.3K 64 18
                                    

Merhabalar :)
Bu bölümü up uzuun yazmaya çalıştım. 1290 Kelime yazdım . Kaç sayfaya tekabül ettiğini bilmiyorum . Yorumlarınızı merakla bekliyorum. Tavsiyelerinizi alıp uygulamak istiyorum. Lütfen yorum yapın - lütfen oy verin gibi bişey oldu ama :) -
Voteleride unutmayalım
Iyi okumalar :)

Multimedia Allison ve Kate :)

Işımakta olan havaya bakıp gözlerimi ovaladım. En son beraber bahçede piknik yapıyorduk , sandviç yedikten sonra da uyumuştuk. Peki ben odaya nasıl geldim? Etrafa bakarken yanımda yatmış olan eric'e baktım. Iyide koca bir gün beraber mi uyumuştuk. Kafamı olumsuz anlamda sallayıp yataktan kalktım. Odamın kenarına asılan kıyafetlere bakınca aklım başıma geldi.

Yeni kralımızın taç giyme töreni vardı. Hızlıca tekrar yatağa dönüp eric'i uyandırmaya çalıştım ama o bir türlü kalkmıyordu. Nasıl kaldırağımı düşünürken Aynanın kenarındaki Sürahiye gözüm kaydı. Hayır hayır tabiki de yapmayacağım! Neden olmasın ki!
Yataktan kalkarak bir bardak su doldurdum ve başına gelip derin bir nefes alıp boşalttım. Yataktan sıçraması o kadar komikti ki gülmemek için ağzımı kapatsam da engel olamıyordum.

"N'aptın sen"

Ona bakmayarak etrafı incelemeye başladım. Ondan kaçmaya çalışan bakışlarım daha çok gülmeme yarıyordu.

"Şey sadece bugün taç giyme töreni vardı. Sen kalkmayınca bende kaldırdım."

"Ne! " Hemen yataktan kalkarak koşar adım dışarı çıktı. Daha sonra geri geri gelip yanıma durdu.

"Ne oldu" anlamında kaşlarımı kaldırdığımda yanağıma küçük bir öpücük bıraktı ve koşar adım odasına doğru yol aldı.

Kavun içi renginde elbisemi giydikten sonra aynanın karşısına geçip saçlarımı yaptım. Prensin-Biraz sonra kral olacak- hiç birşeyi olmasamda sarayda bana ait oda ve hizmetliler vardı. Onlardan sadece kıyafet konusunda yardım alıyordum.

Allison eric'e kardeşi olduğunu söyledikten sonra bir daha konuşmadılar. Saray halkı dışında kimse kardeş olduklarını bilmiyor. Kral olma konusuna gelince ise eric kardeşine bir hak tanıdı ona gerekli eğitimleri aldıktan sonra tahtı devredecek yani babası gibi kardeşini öldürüp atmayacak.

Saçlarımı sağ omzumun üzerinde topladıktan sonra kapının önünde beklemeye başladım. Konuklar olacağı için benim nerede nasıl durmam gerektiğini bilmem gerekiyordu.

"Düşesim?" Bu sesi ilk defa duyduğuma yemin edebilirim çok cızırtılı bir sesti.

"Efendim?"

Arkamı döndüğümde balık etli , sarı elbiseli saçlarını acayip şekilde bağlamış bir kadın bana doğru geliyordu. Bir an bana mı dedi diye etrafı gözledim. Önüme gelince hiç alışık olmadığım bir selam verdi.

"Ben ingiltereden geliyorum özel olarak size hizmet edeceğim" Şaşırmış ifademi yüzüme takıp olabildiğince anlamaya çalıştım.

"Anlamadım?"

Kadının kaşları birden şaşırmış gibi ayağa kalkınca bende aynı şekilde kaşlarımı kaldırdım.

"Sizin giyiminizle ben ilgileneceğim"

"Neyse benimle gel birine ihtiyacım var" Neyseki sitresimi paylaşacağım biri ortaya çıkmıştı. Adımı söylemediğimi düşünerek tekrar yüzümü ona döndüm.

"Size kendimi tanıtmadım"

"Adım-"

"Kate portakal suyunu sevmesiniz genellikle sabahları vişne suyu içersiniz , pudra pembe renkte kıyafetler giyersiniz ayrıca saçlarınızı toplayınca kulaklarınızı kocaman hissedersiniz"

Gücün İhtirasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin