{Forgive} Stranger & Winter Soldier | Stony

S2 Part 9: I regret

Eğer Ebrar Karakurt'a ilginiz var ise onunla ilgili bir hikâye yazmaya başladım sayfamdan ulaşabilisiniz.

Üzerinde ki klonun ağırlığı, beyninde ki yardım çığlıkları bunların hepsi o an çok ağır gelmişti. Diğer adamı gördüğünde mavi gözlerde oldukça büyük bir endişe vardı, tek bir hareketle esmer adamı kucağına almış dumanlı odadan çıkarmıştı. Yutkundu, kimse onu almaya gelmeyecekti. Bunu biliyordu ve derhal kendini toparlayıp bu harabeden çıkmalıydı.

O sırada Steve'in kollarında yıkık binadan çıkan Tony içeride kimsesiz kalan kızı düşünüyordu. Yere adımı attığı an kötü halini umursamayıp tekrar içeriye girmeye kalkıştı. Onu durduran kollardan zorlandığı halde kurtulmaya çalışırken kurtarma ekibine içeride bir kızın daha olduğunu haykırıyordu. Steve'in dikkati başka bir yerdeyken hızlıca kollarından kurtulup yıkılmış kolonların arasından binaya girdi. Dışarıda diğerlerinin adını haykırması şuan önemsediği son şey bile değildi, genç kızın üzerinde ki ağırlığı kaldırmaya çalışması gözüne çarptığında hızla yanına ilerledi. Yanan tahta parçaları yürümesini zorlaştırsa da sonunda kızın yanına varmış ve üzerinde ki kolonu kaldırmayı başarmıştı. Kızın gözlerinde ki karmaşık duygular aklını karıştırsa da bunları boş verip hızlı davranmaya çalıştı. Kapıya ulaştığı sırada herkesin ona endişeli bakışıyla karşılaşmıştı. Steve hızlı adımlarla yanına ulaşmış genç kızı esmer adamın kollarından almıştı. Genç kızı ambulansa götürdüğünde Tony ona uzatılan suyu içmiş arkadaşlarının onun için olan endişelerinin gereğinin olmadığını söylemişti. 

Yanlarından oldukça endişeli ve hızlı geçen adama çevirmişti gözlerini. Yüzünü görememiş fakat hızlı alıp verdiği nefesler sonucu omuzlarının inip kalktığına şahit olmuştu. Genç kızın yüzünü elleriyle kavramış ve muhtemelen iyi olup olmadığını sormuştu. Abisi olmadığı davranışlarından kesinleşen adam Tony'de derin bir meraka yol açmıştı. Genç kız gözünden akan yaşlarla karşısında ki adama sarıldığında artık kendisinin bir şey yapamayacağını anlamış ve arkadaşlarına gitmeyi teklif etmişti. Fakat Avengers kulesine vardığında bile aklı hala genç kızın gözlerinde ki duygulardaydı. 

*

"Bunun bir açıklaması olmalı! Orada ölebilirdi, siz neyin peşindesiniz ha? Onlara bir görev verdiniz ve onlar bu görevi layığıyla yerine getirmeye çalışıyor. İçimizden birisi içerideyken nasıl olur da böyle bir şey yapabilirsiniz?" sarışın kadın sert çıkan sesiyle muhtemelen kendisi gibi emir kulu olan adama sorunlarını iletiyordu. Patlamanın ardından sadece bir gün geçmişken öğrendiği bilgilerle deliye dönmüştü.

"Efendim bu Bay Alexander'ın emriydi. Biliyorsunuz o gün Avengers'da o bardaydı ve bir taşla iki kuş düşüncesinin olduğunu söyledi. Ve yine biliyorsunuz ki onun emirlerinin üzerine bir şey söylememiz imkansız." sarışın kadının bunlar için kullandığı sıfat koyun iken aslında hiç de haksız sayılmazdı. Fakat unuttuğu ve Alex'in ona devamlı hatırlattığı bir ayrıntı daha vardı. Hiç şüphesiz Aurora bu koyunların başında gelen isimdi. Kızının ölümünden sonra Alex'in himayesine girmeyi kendi isteğiyle kabul etmişti. Tony ile bir ortak noktaları vardı; ikisinin de kızları için yapmayacağı hiçbir şey yoktu. Amacına yakın olduğunu kendine hatırlatıp bir şey demeden telefonu kapattı. Karşısında Kış Askeri'nin omzunda uyuklayan kıza baktı uzunca. Yapacağı herhangi bir eylemin ona zarar vermesine izin vermeyecekti. Kızının da isteği bu yönde olurdu bunu biliyordu. Betty, Diana için elinden gelen her şeyi yapmıştı, sonunda ölüm olacağını bile bile kendini tehlikeye atmışken, annesi tek bir sıkıntıda bu olayın peşini bırakamazdı.

"Bakın, emin olun bu olayda benim hiçbir suçum yok. Bana haber verilmeden alınmış bir karar bu. Şuan size biraz zaman veriyorum. Kendinizi toparlayın, şu parayı alın kart ile ilgili bir sıkıntı olmuş olabilir, onu düzelttiğimde size iletirim. Fakat izlendiğinizi asla unutmayın." sarışın kadın ikazlarından sonra dışarıya çıkmış sırtını kapıya dayamıştı, kendine devamlı hatırlattığı kızı Betty sayesinde ayaktaydı belki de.