{Forgive} Stranger & Winter Soldier | Stony

Part 16: Winter Soldier

"Dur! Şimdi ben yanlış mı anladım? Karnında bir bebek var. Ve seninle iletişim kurabiliyor, seni koruyabiliyor." Tony bir saattir yaptığı gibi tekrar kafasını salladı. Bucky'e anlatmanın bu kadar zor olacağını düşünmemişti. Hava kararmaya başlamışken tek istediği yatağına yatıp dinlenmekti.

"Yani sen şimdi hamilesin. Beni yanlış anlama Tony. Sadece nasıl hamile kaldığını anlamaya çalışıyorum." elinde ki elmayı masaya koyup ellerini bacaklarına sildi. Bunun nasıl mümkün olduğunu kendisi bilse bir ihtimal Bucky'e anlatması kolay olabilirdi. Fakat bunun nasıl gerçekleştiğine dair kendisinin de en ufak bir fikri yoktu. 

"Aslında bunu bende bilmiyorum. Bunu araştırdım, mitoloji falan diyordu." karşısında ki çocuğun sakinliğine hayret ediyordu Bucky. Hayatında ilk defa karşılaştığı bu durumu yadırgamıyordu. Sadece şaşırmıştı.

"Tony nasıl bu kadar sakin olabiliyorsun?" Tony sakince nefes verdi. Elini karnına götürdü. 

"O beni sakinleştiriyor. Biz kelimelerle konuşmuyoruz. Garip ama hislerimiz ile anlaşıyoruz." Bucky daha fazla şaşıramazdı. Masanın üzerinde ki su bardağını tek dikişte bitirdi. Bu kendine gelmek için yaptığı bir şeydi. Son bir saatte duyduklarını sindirmesi gerekti. 

"O zaman muhtemelen o kadın bebekle ilgili bir şeyler biliyordu." Tony tekrar kafasını salladı. 

"Biliyordu, nasıl yaptığını bilmiyorum fakat bebeğim onun yapacağı her şeyi engelledi. Onlara güvenemeyiz Bucky." 

"Peki Steve?" Tony onun adını duyduğu an karnında kasılmalar başlamıştı. Bebeğini sakinleştirmek için elini karnına koydu.

"HYDRA'nın bu iş içinde olduğuna eminim. SHIELD da bunu bizden gizliyor. Bu yüzden o kadınla irtibatımı kesmeyeceğim." Bucky kafasını salladı. Şuan yapacağı tek şey Tony'i onaylamaktı. Bir şey yapamıyor olmak onu çıldırtsa da yapabileceği hiç bir şey yoktu.

Telefon sesi salonda yankılanırken kalkıp telefonu açtı. Bir cızırtı sesinden sonra o kadının sesini duydu. 

"Merhaba Bay Stark, geçen görüşmemiz pek iyi geçmemişti. Bazı şeylerden şüphelendiğimizi size söylemek istiyorum. Bunlar telefonda konuşulacak konular değil. Sizi tekrardan SHIELD merkezine davet ediyorum." telefon direk kapandığında bunun sesli mesaj olduğunu anladı Tony. Gidip gitmemekte kararsız olsa da her şeyden kaçamayacağını da biliyordu. 

Arabasına binip kısa sürede merkeze vardığında anında yanına gelen ajanlarla binaya giriş yapmıştı. Bir çok bakış ona dönmüştü. 

"Onların sizi bu kadar izlemesi size garip gelmesin. Burada epey bir ünlüsünüz." Tony bunu bildiğinden sadece kafasını salladı. Karnına arada giren sancılar bebeğinin onu engellemeye çalıştığının habercisiydi. Her ne kadar onu dinlemek istese de Steve ile ilgili bilgi de toplamak istiyordu. Bir odaya girdiklerinde kadını tekrar gördü. Diğer ajanlar odadan çıkarken yalnız iki kalmıştı. 

"Sizinle güzel bir başlangıç yapamadık Bay Stark. İlk olarak kendimi tanıtmalıyım. Ben Aurora Bennet." kadının karşısında ki sandalyeye oturdu. 

"Şüphelendiğiniz şey nedir?" Tony'nin direk konuya girmesi kadını sevindirmişti. 

"Bu günümüzde ve geçmişte asla karşılaşılan bir durum değil. Fakat sizde ki belirtiler bunu gösteriyor. Rahminizde bir canlı olduğunu düşünüyoruz." açıklamanın saçmalığı Tony'i güldürecekken kendini tuttu. Direk hamilesiniz demek bu kadar zor olmamalıydı. 

"Eğer bu canlıyı dünyaya getirmek istiyorsanız size yardım etmek istiyoruz. Onun güçlü olduğu her halinizden belli. Dün buraya geldiğinizde kan almamı engellemesi şüphelerimizi daha da arttırdı. Kaptan Amerika ile bir ilişki içinde olduğunuzu biliyoruz. Bu bizi ilgilendirmez, bu sizin özel hayatınız. Fakat karnınızda ki canlı bizi ilgilendirir. Tahminlerimize göre o normal bir bebek değil. Sizde normal bir hamilelik geçirmeyeceksiniz. Size yardım etmek istiyoruz. Bu yüzden sizi burada misafir etmek zorundayız." 

Steve'den haber alamadığı gece fenalaştığından Jarvis SHILED'tan bir doktor getirmişti. Doktorun garip davranışları aklına geldiğinde o zamandan beri bildiklerini anladı. Fakat bunu çok normal karşılamışlardı. Sanki önceden biliyorlarmış gibi. İşte bu hiç normal değildi. Tedirgin olmaya başlamıştı. Bebeği de öyle. 

"Bırakın beni! Tony kaç!" dışarıdan duyulan patırtı ile oturduğu sandalyeden hızla kalktı Tony. Bucky dışarıdan bağırıyordu. Kapıyı açmaya çalıştı fakat kilitlemişlerdi. 

"Merhaba Kış Askeri." Alexander Pierce Bucky'nin tam karşısında duruyordu şimdi. Bucky onu yumruklamak istese de boynuna saplanan iğne onu etkisiz hale getirmişti.  

*

Bucky'den

Gözlerimi açtığımda ilk gördüğüm şey bir kaç doktorun bana baktığıydı. Hepsinin yüzü tanıdıktı özellikle de ortalarında duran adam. Alexander Pierce, daha önce yaptığım çoğu katliamımda ben onun kuklasıydım o ise beni yönlendiren kişi. Ona her ne kadar nefretle baksam da gözlerimde ki nefret onu güldürüyordu. Sırıtan ağzına bir tekme geçirmek istesem de beni engelleyen ayağımda ki kelepçelerdi. Eskiden olduğu gibi beni bu koltuğa bağlamışlardı. Yağacakları şey belliydi, hafızamı sileceklerdi. 

"Uzun süre ayrı kalsak da başarılı bir görevle bunu kapatacağımızı düşünüyorum." sikik adamın konuşmasından hemen sonra doktorlardan birinin ağzıma soktuğu plastikle nefesimi tuttum. Yine aynı şeyleri yaşamam ne zaman sona erecekti.

*

Telaşla etrafıma bakıyor kaçacak yer, zaman arıyordum. Hayatımda asla böyle bir düşünceye sahip olmamıştım. Şimdi ise bu durumda ne yapacağımı bilmiyordum. Aurora'nın bakışlarını üzerimde hissediyordum.

"Sakin olmalısınız Bay Stark. Kış Askeri size sadece ayak bağı olacaktı." gözümden akan bir damla yaşı hızla sildim. Çaresiz hissediyordum. Bana ne yapacaklarını bilmiyordum. Peki ona ne yapacaklardı? Karnımda kasılmalar arttıkça gözümden akan yaşlar da onu takip ediyordu.

Yalnız kalmıştık. O ve ben. Tek başımıza. 

------------

Ben geldim sonunda. 

Diğer bölümün sadece 13 oy alması...