Merhaba dostlarım. Umarım çok severek okursunuz bu bölümü. Keyifli okumalar dilerim!
BÖLÜM YİRMİ İKİ: "SEVGİYLE YEŞEREN UMUTLAR"
Bölüm Şarkısı: Faun – Diese kalte Nacht
Her şey o kadar hızlı olup bitti ki yanaklarıma çarpan tokadın verdiği yanma hissi olmasa tüm bu yaşananların korkunç bir kâbustan ibaret olduğunu düşünürdüm. Elebaşı Ivan'ın havada savurduğu balta sonucu ölen çetenin üyeleri sadece bir dakika içinde yakalanmış, Ivan'ın önünde diz çökmüş, hayatları için yalvarmaya başlamıştı. Ivan'sa keyiflenerek karşısındaki adamların çırpınışlarını izliyordu.
Koluna girdiğim hizmetkâr sayesinde ayakta durarak onları birkaç metre geriden izliyordum. Olayın şokunu hâlâ atlatamamış, dizlerimin titremesini durduramamıştım. Bakışlarımı çevirip Amelia'nın kollarında sessizce ağlayan, elbisesi yırtılmış ve saçları dağılmış Diana'ya baktım. O da tecavüzün kıyısından dönmenin şokunu yaşıyordu. Onu böyle görünce içim ezildi.
Eşkıyalardan biri Ivan'ın ayağına dolanınca Ivan sanki ayağı hayvan dışkısına bulanmış gibi iğrenerek geri çekildi. Askerlerine, "Hepsini saraya götürün," diye emir verdi. "Vincent sorgulamak için onları canlı isteyecektir." Dudakları yeni oyuncak alan bir çocuğunki gibi keyifle kıvrıldı. "Ama sanırım ağabeyim gelene kadar zindanda biraz eğlenebilirim."
Adamlar Ivan'ın eğlenceden kastının ne olduğunu biliyor olmalıydı ki askerler onları götürürken tüm güçleriyle kaçmak için debelendiler. Diana'ya tecavüz etmek isteyen adam da diğerleri gibi götürülürken, "O hariç," diye bağırdım pislik herifi göstererek. Ardından bakışlarımı hizmetkârıma çevirdim. "Onun cezasını Diana versin, tabii isterse."
Genç yardımcımın ağlamaları durdu, yüzüne soğuk ve mesafeli bir ifade yerleşti. Ivan başını iki yana salladı. "Üzgünüm Kitana ama Vincent-"
"Benim istediğimi bilirse karşı çıkmaz."
Ivan bir elini kafasına götürüp saçlarını kaşıdı. Yüz ifadesinden ne yapacağını şaşırdığı anlaşılıyordu. En sonunda gümüş kabzası değerli taşlarla süslenmiş hançerini beline sıkıştırılmış kınından çıkardı ve Diana'ya uzattı.
"Pekâlâ," dedi Ivan hançeri Diana'ya uzatırken. "Senin için zor olacaktır muhtemelen. İstemezsen anlarım ama-"
Diana'nın boğazından kulak tırmalayıcı bir çığlık koptu. Aniden doğrularak Amelia'nın kollarından kurtuldu, Ivan'la arasındaki birkaç metreyi koşarak kapattı, hançeri kaptı ve adamın karnına sapladı.
İlk darbesi ölümcül değildi ama elleri arkasından bağlanmış adamın inleyerek sırtüstü yatmasını sağladı. Diana'nın içi soğumamış, aksine yüreği alev almış gibiydi. Elindeki hançeri adamın bacak arasına devalarca ve defalarca saplayarak yerde yatan eşkıyayı korkunç acılarla baş başa bıraktı. Hançer darbeleri kalbine ve boğazına inmeye devam ettiğinde adam çoktan ölmüş, parça parça olmuştu. Herkes, Ivan bile böyle bir şey beklemediğinden bu narin kadının sergilediği vahşeti sessizlik içinde izliyordu.
Sonunda hançer darbeleri yavaşladı, ardından durdu. Az önce ölümle yüzleştiğimi unutup koluna girdiğim şövalyeyle birlikte Diana'ya yaklaştım. Genç yardımcım dudaklarını aralamış, ifadesiz bakışlarını adamın üstüne dikmişti.
Diana çok güzeldi ve bugün güzel bir kadın olmanın bedelini ödemişti.
Ivan'ın pelerinini çıkarıp yardımcımın omuzlarına yavaşça attığını gördüm. Genç kadın birisi ona dokununca hafifçe irkildi ama bakışlarını yerde yatan cansız bedenden ayırmadı. O kadar çok kan sıçramıştı ki Diana'nın kıyafetleri ve yüzü kırmızıya boyanmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYBOLMUŞ RUHLAR SARAYI (Tamamlandı)
Teen Fiction"Savaşın ortasında doğan kaç çocuğun seçim şansı vardır ki?" İki düşman aile, iki düşman ülke: Zirakov ve Senteria. Ve şimdi, savaşın kazananı belli olmak üzere. Zirakov ülkesinin kraliçesi İrina bu savaşın kazananı olmak için büyük bir risk alarak...
