Onbeşinci Bölüm

24 8 3
                                    

Multimedya: Batuhan ARIKAN

Emir KORHAN:

Doktorlar Duru'nun zorlu bir ameliyat geçirdiğini ve kendisini toparlayan kadar uyutulacağını söylemişti ve bunun üzerinden tam bir hafta geçmişti. Duru bugün uyanacaktı.

Bir haftadır artık monotonlaşan döngüyü yine gerçekleştirdik. Sabah kalkıyor,eve gidip duş alıyordum. Daha sonrasında dışarıdan yemek alarak tekrar Duru'nun odasına gidiyordum. Ben gelene kadar başka biri bekliyordu. Yemeği herzaman çift kişilik alıyordum,belki Duru uyanır diye...

Sonra ise pencerenin yanındaki koltuğa oturuyordum. Bir haftadır ay ışığını göremiyordum; ne ay görünüyordu ne de Duru uyanıyordu.

Bu akşam ise diğer akşamlara inat ay dolunaydı ve bu bile bana umut vermişti. Duru'yu tanıdığımdan beri ay a bakmıyordum. Duru varken hiçbir ışığa ihtiyacım yoktu.

Sol taraftan bir kıpırtı olduğunda Duru'nun uyanmış olduğunu düşündüm. O tarafa doğru baktığımda Duru oksijen maskesini çıkarmış öksürüyordu.

Hemen yanına gittim ve başını elim ile kaldırıp su içirdim. Bir haftadır hasret kaldığım gözlerine doyasıya bakmak için yanındaki koltuğa oturdum.

"İyimisin ay ışığım?"

Duru:
"Emir... Ağrım var..."

"Biliyorum balım,dinlen biraz."

Duru:
"Ne oldu Emir? B-ben annemin yanına gitmiştim... Emir annem beni bıraktı! Beni terk etti..."

Duru son sözlerini söyledikten sonra kasıla kasıla ağlamaya başladı. İçimden iyiki annen seni bıraktı ,iyiki seni terk etti ,dedim. Aksi takdirde ben nasıl dayanırdım...

Duru ÖZTÜRK:

Her yerimde ağrılar vardı ve bu ağrılar hiç geçeceğe benzemiyordu.
Emir rahatlamış görünüyordu ve bunun nedeninin yalnızca benim uyanmam olduğunu söylüyordu.

Emir beni bu kadar mı çok seviyordu? Peki ben? Ben onun bu sevgisini hak ediyormuydum? Babam bile sevmemiş beni , Emir neden sevsin?!

"Emir... Babama ne oldu?"

Emir:
"Göz altına alındı ama aklî dengesi nedeniyle serbest bırakıldı."

"Yani o bana zarar-"

Emir:
"Hiç izin verirmiyim ay ışığım. Ruh ve sinir hastalıkları Hastanesi'ne kaldırıldı. Artık sana zarar veremez."

"İzmir'e ne zaman gideceğiz?"

Emir:
"Bizimkiler yarın akşam yola çıkacaklar."

"Biz gitmiyorum yuz?"

Emir:
"Gidiyoruz ama sen biraz daha iyileş ,o zaman gideriz."

Emir'e sakince başımı salladığım sırada kapı kırılırcasına açıldı ve içeriye bizimkiler girdi. Galiba uyandığımı biliyorlardı çünkü şaşırmamışlardı.

Gökçe:
"Duru!"

Ece:
"Hadi sana makyaj yapalım!"

Batuhan:
"Ne makyajı güzelim ya?"

Ece:
"Sen konuşma Batu!"

Batuhan:
"Ama güzelim Duru'nun duru bir güzelliği var."

Emir:
"Öyledir benim sevgilim."

Hepsi kendi hallerinde konuşurlarken Emre kapının hemen yanında bana bakıyordu. Gözlerinde hüzün vardı.

Onu anlamak çok da zor değildi. Sevdiği kız başkasıyla sevgili olmuştu. Hatta sevgilisi en yakın arkadaşıydı. Peki bu hüzün bunun içinmiydi yoksa benim için korktuğundan mı?

TÜNEL Where stories live. Discover now