Üçüncü Bölüm

40 11 2
                                    

Multimedya: Gökçe KARACA

Gözümü açtığımda tüm çocuklar çok mutluydu ve etraftaki eşyalarını topluyorlardı.

"Gökçe ne oluyor?Neden eşyalarınızı topluyorsunuz?"

"Gökçe inanamayacaksın belki ama
tünelin başından ses geldi.Oraya doğru gittiğimizde ışık gördük!
İnanabiliyormusun ışık gördük!
Sonrasında sesler...Duru kurtuluyoruz!"

"N-ne şakamı bu?Tamam hadi o zaman oraya gidelim!"

"Tamam hadi"

Oraya doğru gittiğimizde Gökçe'nin dediklerinin harfi harfine hepsinin doğru olduğunu gördüm.Sevinçle Gökçe'ye sarılırken onun da bana aynı şekilde sarılması daha da mutlu olmamı sağlamıştı.Sonunda kurtuluyorduk! Keşke annem de kurtarılabilseydi ama ne yazıkki öyle birşey artık mümkün değildi.En azından cesedi daha fazla zarar görmeden defin edilebilecekti.
Önümüzdeki taşları bir bir çekerlerken babamı ve birsürü kişiyi görünce daha fazla bekleyebileceğimi sanmıyordum.Hemen koşar adımlar ile onlara doğru yürümeye başladım.
Arkama dönüp diğerlerine gelmeleri için işaret verdim.

"Hadi ama bunu beklemiyormuyduk
zaten neden gelmiyorsunuz?Bu harika değilmi?Tanrım...Temiz havanın kokusunu alabiliyorum!"

Batuhan bana hüzünle kafa sallayıp

"Evet Duru,harika ama ne yazıkki gidemeyiz.Çünkü bunlar gerçek değil"

"NE DEMEK GERÇEK DEĞİL BATUHAN! Bak tamam bana da sanki gerçek değilmiş gibi geliyor ama temiz havanın kokudunu alabiliyorum!"

Batuhan başını olumsuz anlamda sallayarak

"Az sonra uyanacaksın Duru"

Dediğinde ona deliymiş gibi baktım.
Tam o sırada sarsılarak uyandım.
Hepsi başımda bekliyorlardı.

"Ne oldu? Neden başımda bekliyorsunuz?"

Bana bir cevap vermiyorlardı.Acaba hâlâ rüyamı görüyordum? Emir elini uzatıp alnıma koydu.Ne yapmak istediğini anlamamıştım.

Emir:
"Sonunda ateşi düşmüş!"

"Ne oluyor?"

Arda:
"Kabus görüyordun.Bu sırada da ateşin yükselmiş ve sayıklıyordun"

Batuhan:
"Rüyanda bana az fırça atmadın.Sahi ne saçmalıyordum yine?"

"Ben rüya gördüm...Buradan kurtuluyorduk ve sen bunların bir rüya olduğundan bahsediyordun...
Oysa herşey o kadar gerçekti ki! Temiz havanın kokusunu alabiliyordum!"

Bana inanmalarını ve bu söylediklerimin bir rüya değil gerçek olduğunu söylemelerini istiyordum.

Bir süre sonra Gökçe konuşmaya başladı.

Gökçe:
"Bizim arabada biraz yiyecek vardı gidip alalım?"

Arda:
"Olur ,ben gelirim seninle."

Batuhan:
"Benim işim var"

Emre:
"Ben Duru ile kalacağım."

Emir:
"Bende gidiyorum o halde."

Emir, Gökçe ve Arda yemek aramaya giderken Batuhan ise tahminimce tuvalet için gitmişti.Altımda hissettiğim sıcaklık ile regl olduğumu hatırladım.

Bir şekilde arabaya gitmem gerekiyor du fakat Emre'den utanıyordum.

"Şey... Ben birkaç dakika sonra gelirim."

Emre:
"Neden? İstediğin birşey varsa ben getireyim?"

"Hayır hayır öyle bir şey değil."

Emre başlarda biraz diretsede daha sonra başıyla onayladı.

TÜNEL Where stories live. Discover now