Onuncu bölüm

27 10 2
                                    

Multimedya:Ece SOYLU

Duyduğum ses beni umutlandırmıştı
ama hemen ardından o ses yani babam konuşmaya devam edince gözlerim doldu.

Babam:
"Defne, geldik aşkım!"

Babam anneme sesleniyordu ama annem onu duyamazdı.Boğazımda bir yumru oluştu,gözlerim doldu.

Batuhan yanıma gelip babamın hâlâ anneme seslenişini duyunca bir süre bana bakıp sonra sarıldı.

Biz Batuhan ile sarılıyorken Emre bağırarak dışarı ile iletişime geçiyordu.Yaklaşık yarım saat sonra bize geri çekilmemizi söylediler.Artık bu tünelden kurtulacaktık!

Gökçe'nin heyecandan eli titriyordu.
Bunu fark eden Arda ona sarıldı.
Anlaşılan Gökçe Arda'ya herşeyi anlatmıştı.Aksi takdirde Arda onu rahat bırakmazdı zaten.

Büyük bir ses gelmesi üzerine hepimiz o tarafa baktık.Yavaş yavaş çökmüş olan tüneli kaldırıyorlardı.

Sonunda büyük bir boşluk olduğunda bize "gelebilirsiniz" dediler.Babam ile göz göze geldiğimizde hem onun hem de benim gözlerim mutluluk ile doldu.

"B-baba!"

Koşarak babama sarıldığımda oniki günün acısını,özlemini unuttum.
Babamın kokusunu iyice içime çektiğim de bunların rüya olmaması için dua ettim.

"Baba bu rüya değil,değil mi?"

Babam:
"Hayır prensesim, değil."

Babamın gözleri etrafta gezinirken bende diğerlerine baktım.Hepsi ailesiyle sarılıyordu.Emre'nin İsviçre'deki anneside gelmişti anlaşılan.Emir ise önündeki adam ile konuşuyordu yalnızca.

Babam:
"Annem nerde kızım?"

Babamın sorusu üzerine başımı tekrar babama çevirdim.Ben ona nasıl söyleyecektim ki!?

"Arabada..."

Babam:
"Neden, dur ben ona bakıp geleyim."

Babam gitmeye yeltenince kolundan tutarak onu durdurdum.Gözlerinin içine hüzünle bakarak konuşmaya başladım.

"Baba...Annem kaza günü öldü..."

Yavaş yavaş babama durumu açıkladığımda babam anlamaz gözlerle bana baktı.

Babam:
"Ne demek öldü?"

"B-ben çok üzgünüm baba..."

Babam kolundaki elimi iterek tünele girdi.Ben arkasından bakıp ağlarken Emir yanıma geldi ve sarıldı.

Emir:
"Herşey geçecek, ay ışığım."

Emir hâlâ bana sarılıyken babam dışarı çıkıp sedye istedi.Hazırda altıdan fazla ambulans vardı.Bir sedye ve iki sağlıkçı babam ile gitti.

Babam, annemi çıkardıktan sonra bir süre yüzümü inceledi.

Babam:
"Senin eve gidip dinlenmen gerekiyor."

Emir:
"Ben bırakırım efendim.Siz lütfen merak etmeyin."

Babam biraz düşünür gibi yaptı ama ambulans taki hemşire babamı çağırdığın da babam Emir'e hızlıca başını sallayıp ambulansa bindi.

Emir:
"Hadi gel ay ışığım,gidelim."

Emir'e tamam anlamında başımı salladım ve arabasına bindim.Emir'e evimizi tarif ederken aklım babamdaydı.Kim bilir sevdiği kadın ölünce nasıl bir ıstırap çekmişti...

Kırk dakika sonra eve geldiğimizde Emir'e teşekkür ederek arabadan indim.Asansörü es geçerek merdivenlerden hızlı hızlı çıkmaya başladım.

TÜNEL Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin