0.9

187 30 183
                                    

Hiçliğin ortasında kalmış bir ruhum.

Hiçliğin ortasında sıkışmış bir kimseyim.

Eğer doğru acıdan bakarsak da hiçlik, benim.

O an ne yapacağımı dahi bilemiyordum veya babamın ne yapacağını. Sadece korkuyordum işte. Sadece korkularım vardı.

Günler sonra belki de haftalar sonra onu görmenin bir sorun yaratacağını farkındaydım.

Minjeong yavaşça arkasını döndü ve bana boş gözleriyle baktı. Bu sadece birkaç saniye sürdü. Sonra gözlerini kapının önünde sırıtarak duran babama çıkardı.

"Kızımdan mı hoşlanıyorsun? Ne hoş." dedi ve bana bakıp göz kırptı. Sinirlerimi germekte çok iyi iş çıkartıyordu.

Onunla daha fazla göz göze gelmek istemedim ve bana sırtını dönmüş Minjeong'u inceledim. Yumruk hâlinde olan elleri ve bacakları titriyordu.

Yumruğunu daha da sıktı.

"Jimin, bu kıza neden karşılık vermiyorsun?" onu baştan aşağı süzdü tacizci gözleriyle. Içimde ki nefret daha da büyüdü. Umarım bana yaşattığı şeylerin benzerini yaşatmazdı.

Gözlerimi ona çevirdiğimde zaten bana bakıyor olduğunu gördüm. Öfkenin kırıntılarıyla baş başa kalan gözlerim daha da harladı ve içinde ki ateşin yandığını hissettim.

"Evet Jimin, bir cevap bekliyorum."sırıtışı daha da büyüdü. Rahatsız oluyordum.

"Özel hayat." diyerek kısa bir yanıt vermeyi tercih ettim.

"Özel hayatın yok." diye karşılık verdi. Bende kensi yumruklarımı sıkmayı tercih ettim.

"Kapı dinlemek gibi bir ahlaksızlığı ne zamandır yapıyors-?"

"Bu evde her zaman vardım."

"Ne?" diyerek ikimizde aynı anda konuştuk. Bu bizi şoka uğratmıştı. O zaman... Minjeong ile kavgamda var mıydı?

"Ayrıca bu duvarlar sesi her tarafa duyurabilir tatlım, kendini koruduğunu sanma."

"Kızın gitmesine izin ver." bu öfkeli sesim onun iyice hoşuna gitmişti.

"Izin vermezsem?"

"Benle uğraşıyorsun yeteri kadar."

"Bu güzel kızla da uğraşmak istiyorum."

"Yapma."

"Sesini çıkarabilir misin? Bağırabilir misin ağlamadan? Veya bana vurabilir misin? Korkağın tekisin." kısık sesle güldü. "Ses tonun benden güçlüsün gibi gözüküyor olabilir ama seni tanıyorum."

Minjeong hiçbir şey demiyordu. Bu sinirlerimi daha da arttırıyordu. En azından bir fikir bile belirtmeliydi!

"İt herif!" diyerek bağırdım ve onun yanına koşmak için hazırlandım. Bir şekilde birşeyler yapmalıydım!

Tek kaşını kaldırdı sonrasında da sesli bir kahkaha attı.

"Gücün tek küçüklere yetiyor anlaşılan, anneme sözünü geçiremediğinde de benden alıyordun sinirini!"

"Böyle deme, sen olmazdın."

"Annemi nasıl zorladığını biliyorum!"

"Bu güzel," Gözlerini benden ayırıp Minjeong'un vücudunda gezdirdi. "kızın yanında nasıl böyle konuşursun?"

"Pis gözlerini üzerinden çek!" dişlerini göstererek sırıttı bu defa. Ve ben birşey diyemeden Minjeong'un bileğinden tutup salona çekti. Onun bağrışlarını duyuyordum.

First Love / WinrinaМесто, где живут истории. Откройте их для себя