Hocam |BxB Texting

27

Oflayarak sağa döndüğümde uyuyan Haktanla tekrar ofladım. Bir iki defa yaramazlık yapmayı denemiştim ama her seferinde engel olmayı başarmıştı ve şimdi de beni hiç siklemeden uyuyordu.

Ama ben aklıma koymuştum bu gece bir şeyler yapmam şarttı. Hem bu fırsat bi daha ne zaman elime geçebilirdi ki? Haktanla neredeyse aynı yatakta yatıyorduk ve baş başaydık. Kesinlikle değerlendirmem gerekiyordu.

Yüzümü yavaşça Haktanın yüzüne yaklaştırıp nefesimi dudaklarına üfledim. Sinek kovarmışçasına kafasını iki yana salladığında bende yanağını sertçe öptüm. Uyanması lazımdı.

Öpücüğümün ardından eliyle yanağını kaşıyıp tekrar uyumaya devam etti. Of nasıl uyandıracaktım.

Biraz düşündükten sonra hızla telefonumu alıp saat uygulamasına girdim ve 1 dakika sonraya en yüksek sesli alarmı seçip kurdum ve telefonumu ikimizin arasına koydum.

İnşallah uyanınca kızmaz diye dua edip bende uyuyormuş numarası yapmak için yatağa yayıldım ve elimi kafamın altına koyarak gözlerimi kapattım.

Biraz sonra yüksek sesle çalan alarm bi anda çaldığı için kulaklarım biraz çınladı. Haktanın uyanmasını bekleyip gözlerimi kapalı tutmaya devam ettim.

Yanımda ufak tefek hareketlilikler hissederken lanet olası alarm hâlâ çalmaya devam ediyordu.

"Bu ses ne ya gece gece?"

Haktanın homurtusunu duymamla sırıtmamı engelleyip bende yavaşça uyanıyormuş gibi yapmaya başladım, o sırada Haktan alarmı kapatmıştı bile.

"Noluyo ya?"

"Bu saate neden alarm kurdun acaba sorabilir miyim?"

"Uff yanlışlıkla kurmuşumdur nerden bileyim. Zaten uykum bölündü ne güzel seninle sevişiyorduk rüyamda."

"Terbiyesiz terbiyesiz konuşma."

Sırıtıp bütün uykusu dağılmış Haktana baktım. Kıyamam ya ne kadarda tatlı duruyordu.

"Ee rüyam yarım kaldığına göre gel gerçekleştirelim."

"Alper Allah aşkına uyu."

"Cık uykum çoktan kaçtı bile."

"Sabır ver ya."

Sessizce söylenmesiyle bende baya ona yaklaştım ve aramızdaki mesafeyi kapatıp beline sarıldım. Yüzümüz aynı hizadaydı ve oldukça yakındı. Tepki vermeden ne yaptığımı izlediğini görünce cesaretlenerek bir bacağımı üstüne attım ve penislerimizi birbirine bastırdım.

"Alper. Bak tehlikeli sularda yüzüyorsun geri çekilmezsen çok kötü şeyler olacak."

"Ne olursa olsun."

Yan duran vücudunu biraz zorlayarak sırt üstü yatırdığımda hâlâ tepki vermiyordu. Şaşırmıştım. Zaten üstünde olan bacağımı biraz daha ileri attığımda artık ata biner gibi göbeğinin üstünde oturuyordum. Ellerimi omuzlarına atıp kendimi geri iterek kalçalarımı penisinin üstüne gelecek şekilde hizaladım ve yavaşça sürtünmeye başladım.

Derin bir nefes verip ellerini belime attı ve beni kaldırmaya çalıştı. Omuzlarındaki ellerimi sıkarak kendimi daha çok penisine bastırdığımda belimde ki elleri gevşedi ve beni kendi halime bıraktı. Artık kaldırmaya çalışmıyor aksine hareketlerimi izliyordu.

Penisine sürtünmeye devam ederken yavaşça yüzüne yaklaştım ve dudaklarımız arasında ufak bi mesafe bıraktım.

"Pes ettin sanki."

Bir şey demeden hâlâ belimde duran ellerini sıkılaştırdı ve beni bir anda kaldırıp yerlerimizi değiştirdi. Ben şok olmuş bir şekilde gözlerimi kocaman açarken o ağırlığını vermeden üstüme eğildi ve az önce benim yaptığım gibi aramızda milimler bırakarak yüzüme yaklaştı.

"Bunu sen istedin, buraya kadardı."

Allahım sonunda.

Bölüm sonu.