8

13.4K 584 76
                                    

"Dersin bitmesine 15 dakika kalmış, serbestsiniz çok ses çıkarmayın."

Haktanın sözleri ardından derin bir oh çektim. Ders boyunca full konu anlatmıştı ve hiçbir şey yapamamıştım, bir kaç sırıtma ve bakış dışında. Onlarda pek bir şey ifade etmiyordu.

Şimdi ise masasında oturmuş kitabı inceleyen Haktanı izliyordum. Notu koyduğum kitaba bakıyordu ama notu şu an bulması zordu çünkü en arkalara koymuştum.

Birden aklıma gelen şeyle sıranın altında ki kitabı alıp rastgele bir sayfasını açtım. Herhangi bir soruyu seçip ayağa kalktığımda Haktanın gözleri beni buldu.

"Ne oldu?"

"Soruyu anlamadım da size soracağım."

"Sen?"

"Evet sorun mu var hocam?"

"Yok şaşırdım sadece."

Yanına ulaştığımda masanın üstünde bulunan kitabı kapatıp kenara koyarak elimdeki kitaba yer açtığında önüne koydum.

Keşke o da bana koysaydı.

"Hangisi?"

"Ney hangisi?"

"Anlamadığın soru."

"Haa şu." diyerek rastgele bir soru gösterdiğimde önce soruyu okudu sonra da elimdeki kalemi aldı.

"Bak şimdi burada amaç x'i değil x'in yerini bulmak. Yani onu da şöyle yapacağız."

Soruyu çözmeye başladığında pek dikkat kesilmeden ellerini izlemeye başladım. Damarlı ve büyüktü, tam içime layıktı. Kısa kol giydiği için belli olan kol kasına gözüm değdiğinde içimde bir şeyler hissetmeye başladım. Bu adamdan fena hoşlanıyordum.

Gözlerim açık yakasından görünen boynuna ulaşınca dudaklarım yanmaya başladı, ne de güzel yakışırlardı oraya.

"Anladın mı?"

"Hı?"

"Anladın mı diyorum, aklın nerede senin?"

"Anladım hocam anladım."

"Pekâlâ o zaman şu soruyu da sen çöz bakalım."

"Ben mi?"

"Evet sen, ne oldu bir sorun mu var?"

"Yok yok çözeyim."

Elindeki kalemi bana doğru uzattığında bilerekten eline elimi sürterek aldığımda pek umursamadı, anlamamıştı herhalde.

Gözlerimi soruya çevirdiğimde sıçtığımı anladım. Soruda tek bi sayı bile yoktu full harflerden oluşuyordu ve ben 9. sınıftan bu yana hiçbir matematik dersini dinlememiştim. Bunu nasıl çözecektim şimdi.

"Soruyla bakışman bittiyse çözecek misin artık?"

"Yok hocam ya ben anlamamışım konuyu."

"Az önce anladım diyordun?"

"Bana çözdüreceğinizi düşünmediğim için demiştim."

"Ver kalemi tekrar anlatayım."

"Yok hocam teşekkür ederim ben evde çalışırım."

"Peki öyle olsun."

Kitabı kapatıp bana uzattığında ellerimizi yine birbirine sürttüm, bu defa gözlerime bakınca işkillendiğini anladım. Birincisini öylesine diye görmezden gelmişti tekrar olunca da var bi iş diyerek dikkat kesilmişti anlaşılan. Bu benim açımdan saha iyiydi çünkü artık bir şeylerin olmasını istiyordum. Mesaj atıp ters tepki almak bir yere kadardı.

Bakışmamızı bölen şey zil oldu. Kitabı masanın üstüne atıp arkadaşlarımın yanına geçtiğimde Haktan da sınıftan çıkmıştı.

Bölüm sonu.

Hocam |BxB Texting Where stories live. Discover now