- 14 -

8 4 0
                                    

Gözlerimi kapayıp istediklerimin birinin olmasını beklerken bambaşka bir şey olmuştu.

" Abi! " diye seslenen Melis'in sesini duymaya başlamıştım. Emindim bu onun sesiydi ama bir şeyden daha emindim bu halisülasyondan başka bir şey değildi. " Abi! " Melis'in bana hitaben abi diyen sesi tekrarlayınca bacaklarıma güç gelmişti ve kahrolarak düştüğüm yerden hayatım boyunca hiç bu kadar çok olmayan umudumla kalkmıştım. Camdan içeri bakmaya korkuyordum taa ki Melis'in sesi yeniden bana seslenene kadar. " Abi! "

Bu halisülasyon değildi, rüya değildi, hayâl de değildi. Tamamen gerçekti. Gözlerimi yoğun bakımın camında içeri çevirdiğimde bir çift göz karşılamıştı beni. Bir aydır açılmasını beklediğim o bir çift gözlerdi bunlar ve yıllardır kardeşimin ağzından duymanın hayalini kurduğum o kelimeyi gözlerimin içine bakarak tekrar söylemişti. " Abi. "

Tek kelime edemeden bu hastaneye girdiğimizden beri ilk defa mutluluktan ağlıyordum. Sonra arkamdan belime biri sarılmıştı. Kokusundan tanımıştım. Asel'di bu. " Abisinin bitanesi, benim de prensesim uyanmış ve uyanır uyanmaz erkek arkadaşımı sayıklıyor. Kıskanmalı mıyım? " Asel'e gülmüş ve belimdeki sarılı kollarından tutup önüme getirmiş, boynuna gömülerek sıkıca sarılmıştım.

" Bana abi dedi. Biliyorum buna sevinmem garip olabilir ama bana abi dedi. " Asel söylediklerime sevinçle gülmüştü.

" Garip değil. Kız kardeşin sana abi diyor ve bu senin için çok önemli. Biliyorum. O yüzden garip olduğunu düşünme. Bu arada sorduğun için teşekkürler bizi doktor arayıp çağırdı. En başta korkarak çıktık yola ama sonra doktor hemşirelerden tekrar haber almış Melis'in uyandığını öğrenerek geldik buraya. Sorduğun için tekrar teşekkürler. " Asel beni güldürebilmek için laflarının arasında saçmalıyordu biliyordum ve başarıyordu da. Gülüyordum hem de neredeyse kahkaha atarak.

Melis'i on dakika içerisinde sırayla girip görebileceğimiz normal bir odaya almışlardı. Israr etmeme gerek kalmadan annem, babam ve Asel ilk olarak benim girmeme karar vermişlerdi bile. Melis'in alındığı normal odaya girmiş ve yanına geçmiştim.

" Miniğim. Ben geldim ve bana dünyaları verdin birkaç dakika önce teşekkür ederim. Hem uyanarak hem de bana- " Melis sözümü kesmişti.

" Abi diyerek. Abi, abim, abicim, abişim. Canım abim. Abi..Abi..Abi. Çok korktum sana abi diyemeden ölücem diye. Şimdi binlerce kez arka arkaya abi demek istiyorum. Zamanım yoktur belki abi. Çok zordu abi. Bir sürü kâbus gördüm sizin beni kaybettiğiniz ve benim sizden uzaklaşıp kaybolduğum. Çok direndim çok canım yandı ama sırf abime bir kez olsa bile abi diyebilmek için bu acılara direndim. Bunun için değerdi ve değdi de. Canım abim. "

" Miniğim ne bu enerji. Kendini yormaman lazım. Çok fazla nefesini harcama miniğim. Ve iyi bir haberim var binlerce kez değil de milyonlarca kez bana abi diyebiliceksin. Çünkü artık ölmek yok, öyle bir tehlike yok. "

" Gerçekten mi abi? " Melis'in küçük bir çocuk gibi sevinişine gülümsemiştim. "Gerçekten miniğim, gerçekten. "

" Abi.. Çok ağlattım mı seni? Özür dilerim. "

" Ağlayabilirdim ama senin enerjini bir süreliğine devralmış biri vardı yanımda. Bu yüzden ağlamak istediğim her saniye o gözyaşlarım gülmelere dönüştü. "

" Asel'e düğününüzde beş bilezik takıcam. Haketti. " Melis'in ölümden dönmüş olmasına rağmen şaka yapıp eğlenebiliyor olmasına sevinerek gülmüştüm.

Benden sonra odaya Asel girmişti. Ardından da sırasıyla annem ve babam. Doktor Melis'in önümüzdeki pazar günündeki durumuna göre taburcu olabileceğini söylemişti. Yarın normal odaya alınıp hepimizin birlikte yanına girebileceğimizi de ileterek gitmişti.

YABANCIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin