YABANCI

-3-

Yepyeni düşüncelerle olmasa da yepyeni bir dış görünüşle okula giriş yapmış ve bu sefer arka sıralara kaçmak yerine en öne olmasa da ikinci sıraya, cam kenarına oturmuştum. Her zaman olduğu gibi sıra arkadaşım olmamış yine tek kalmıştım fakat bu benim için alışıldık bir durum olduğundan umursamamıştım bile. Teneffüslerde birkaç kişi yanıma gelip tarzımın bu şekilde eskisinden daha güzel olduğunu söylemişti ama bilmedikleri şey bu ve bundan sonra giyeceğim her kıyafet tamamıyla annemin tarzı olup onun seçimi hatta dikimiydi. Annemin terzi olduğunu söylemiştim. Genelde müşterilerinin dikileceklerini hallettikten sonra elinde olan kumaşlardan bana bir şeyler diker sonra hediye pakedine sarıp akşam eve gelince heyecanla bana verir ardından hemen denememi ister. Annem olduğundan mı yoksa bu işte iyi olduğundan mı bilmiyorum ama zayıflamış olsam da kilo almış olsam da bu zamana kadar benim için diktiği her kıyafeti bedenime uygun dikmiştir. İstisnasız.

Gün boyu derslere elimden geldiğince katılıp günün sonunu getirmiş ve okul çıkışı gitar kursuna gelenler ile bir şey konuşacağını söyleyen müzik hocasının sabah yaptığı İstiklâl Marşı'ndan sonraki çağrısı üzerine okul çıkışında kurstaki herkes müzik sınıfında toplanmış ve müzik hocasını beklemeye başlamıştık. Uzun sürmeden müzik hocamız Tuna Hoca içeri girmiş ve karşımıza geçip öğretmen masasına yaslanarak ellerini önünde kenetleyerek konuşmaya başlamıştı. Hocanın bir konuda heyecanlı aynı zamanda da bir konuda istekli olup bizden destek bekler gibi olduğunu yapacağı konuşmadan önce yüzüne bakarken anlamıştım ve yaptığı konuşma ile düşüncelerimi haklı çıkarmıştım.

" Çocuklar burada toplanmamızın nedeni şöyle ki. Biliyorsunuz okulumuz aktiviteli bir okul. Geçen senenizde okulda yapılan aktivitelere aranızdan birkaç kişi katılmıştı. Şiir aktivitesi olmuştu ondan sonra sadece eğlence amaçlı yaz partisi benzeri bir şey ve daha birçok aktivite. Ve şimdi de bir aktivitemiz daha olucak eğer katılım sağlarsanız. Çünkü bu olabilecek aktivitenin kaynağı sizlersiniz. Bakın olabilecek diyorum olacak demiyorum. Çünkü bu seferki aktivite Müzik Şöleni adlı bir şey olacak. Sizler çalabildiğiniz enstrümanları çalacaksınız ve isteyen çalarken kendi şarkı söyleyecek isteyen sadece çalacak başkası söyleyecek veya da sadece çalacak. Sizden istediğim katılım sağlamanız. "

Bundan sonrasını dinlememiştim, gerek yoktu. Zaten katılmayacaktım böyle bir aktiviteye. Daha önce de söylediğim gibi bencilce evet ama gitar çalmayı ben kendim için öğrendim başkaları için değil. Müzik hocasının teklifini ben hariç herkes kabul etmişti. Hoca on birinci ve on ikinci sınıflardan da birkaç kişinin katılacağını planlamalara yarından itibaren başlanacağını söylemiş ve herkes giderken beni yanına çağırmış sizin de tahmin edeceğiniz üzere katılmak istememe nedenimi sormuştu. Benim cevabım ise kısaca kendimi bu konuda hazır hissetmediğimi söylemem ile bitip gitmişti.

Müzik aktivitesi haftaya bugün olacaktı ve etkinliğe katılacak olan herkesin tempolu bir şekilde hazırlanmasını gerektiriyordu. Hiç benlik olmayan şeyler.

Eve döndüğümde hemen odama geçmiş ve akşama kadar ya kitap okumuş ya da boş boş odada dolaşmıştım. Annem gelip yemeğimizi yedikten sonra odama kapanıp yatağıma kucağıma aldığım gitarım ile oturmuş ve tam karşımdaki boy aynasından kendimi izlemeye başlamıştım. Gözlerimi bir noktada tutup kapatmış, okulda olacak müzik aktivitesinde kendimi hayal etmeye çalışmıştım ve tabii ki başaramamıştım.

Gözlerimi açtığım gibi aynadan kendi gözlerime bakmış ve içimden kendime lanet etmiştim. Çünkü bir şeyi fark etmiştim. Ben korktuğum için o aktiviteye katılmayı kabul etmemiştim. Korkmuştum ve korkuyordum. O kadar insanın karşısına çıkacak olma düşüncesi beni engellemiş ve en başından beri bencilce düşünmeme sebebiyet vermişti. Daha kendim ile yüzleşememiş biri olarak onca kişinin karşısına çıkıp gitar çalarak şarkı söylemekten korkmuştum.