- 7 -

20 15 0
                                    

Gözlerimi açar açmaz gece boyu uyumadan başımda beklediği gözlerinden belli olan annemi görmüştüm. Gözleri uykusuzluktan şişmemiş miydi yoksa? Ağlamış mıydı? İyi de neden?

'' Anne? '' dediğimde annem dalıp gittiği yerden bakışlarını çekip bana çevirmişti.

'' Dün ben yokken kötü olmuşsun. Doğukan söyledi evet. Ona bunu bana anlattığı için kızmamalısın çünkü anlatmadan önce dakikalar boyunca geveledi sen anlatmasını istemediğin için ama annen olarak bunu bilmemin gerektiğini düşünerek olanları anlattı. Doğru olanı yaptı. Bunu benden saklamana gerek yok biliyorsun. Neden saklamak istedin? ''

'' Üzülüp, kork istemedim sadece. '' dediğimde annem gülümsemiş ve ben yataktan kalktığımda o da yataktan kalkmıştı. '' Birdaha saklamam anne. Bugün senin yerine terzi dükkanına gitmemi ister misin? Senin işlerini pek yapamam ama bir şekilde yardım ederim Pelin ablaya. ''

***

'' Doğukan. Merhaba. Nasılsın? '' şeklinde attığım mesaja saniyesinde cevap gelmişti çünkü zaten Doğukan'ın çevrimiçi olduğu bir anda atmıştım mesajı.

'' İyiyim. Daha iyi misin sen? ''

'' Evet daha iyiyim. Şey sorucaktım. Annem bugün biraz yorgun olduğu için onun yerine terzi dükkanına gidecektim öyle işlerini yapamasam da yardımcı olmaya. Gelmek ister misin? '' diye sormuştum ama cevabı olumlu olmamış ve çevrimiçi olmasının sebebini anlamamı sağlamıştı.

'' Aslında Asel ile buluşacaktım. Üzgünüm belki başka zaman. ''

'' Peki o zaman görüşürüz. ''

Telefonumu bir kenara bıraktıktan hemen sonra dolabımdan hafif bol siyah pantolonumu ve boğazlı siyah ince kazağımı çıkarıp kısa bir duşun ardından giymiştim. Annem uyuduğu için sessizce evden çıkmış ve kulağımdan eksik olmayan kulaklıklarımla önce biraz yürümüş ardından son durak annemin terzi dükkanına gelmek için otobüse binmiştim.

Otobüsten indikten sonra karşı kaldırıma geçmiş ve kulaklıklarımı sırt çantama kaldırıp dükkanın tabelasına bakmış ve ardından Pelin ablaya selam verip neden annem yerime geldiğimi kısaca açıklamaya başlamıştım. Papatya Terzi Dükkanı'na saymadım ama çok az seferinci kez hoşgeldim. Annemin çiçeklere ilgisi olduğunu söylemiştim dükkanın ismindeki papatya da babamın anneme aldığı ilk çiçek olduğu içinmiş. Aslında annemin çiçeklere olan ilgisi de böyle başlamış. Öyle anlatmıştı kısaca bir özet şeklinde.

'' Pelin abla ben ne yapayım? '' diye sorduktan sonra daha önce bir kez geldiğimde de yapmış olduğum gibi kasaya geçmiş ve gelen müşterileri Pelin ablaya yönlendirip teslimat tarihi ve ücret alma görevini üstlenmiştim.

Yaklaşık iki saatten fazla bir sürede sekiz ücret almış, saymadım ama en az on tane müşteriyi Pelin ablaya yönlendirmiş ve dikimler için beş tane teslim tarihi ve saati ayarlamıştım. Son gelen müşterinin teslim tarihi ve saatini düzenlice deftere yazarken kapıdan içeri bir müşterinin girmesi ile yazmaya devam ettiğim için yüzüne bakamadan '' Merhaba nasıl yardımcı olabilirim? '' diye sormuştum.

Karşımdaki müşteri ise bana '' Merhaba ben davetliyim aslında. '' cevabını vermişti.

Son yazma işini de hallettikten sonra başımı kaldırmıştım.

'' Doğukan? ''

'' Müşterileriniz ile böyle mi ilgilenirsiniz genelde? Davetliyim demiştim yardımcı olur musunuz? '' diyerek rol yapan Doğukan'a uyum sağlayarak ben de role girmiştim.

'' Buyurun efendim. Dikiş işleminiz mi var yoksa herhangi bir şey mi satın almak istiyordunuz? ''

'' Önce üzüntü ve sahte gülümseme dışında gerçek bir gülümseme satın almak ve onu bana dikmenizi isteyecektim. Sizde bu mevcut mu acaba? ''

YABANCIWhere stories live. Discover now