Chapter 21

365 56 26
                                    

Taehyung

Kapıdan çıkan doktorun yakasına yapıştım. Yakasına yapıştım derken, öyle direkt ellerimle değil. Burun buruna geldik neredeyse.

"Mara nasıl? İyi değil mi?"
"Önce bir sakin olun Bay Kim."

Sakin olun diyor, inanamıyorum. Nasıl sakin kalabilirim şu an? Bunlar da iyice bizimle dalga geçer gibi davranmaya başladı.

"Bilgi verebilir misiniz? Mara uyandı mı? Kendinde mi şu an? Girebilir miyim içeri?"

İçeriye girmek için bir hamle yapmıştım, ancak hem hemşireler hem de doktorlar engelledi.

Bakışlarım doktorla buluşunca yüzündeki hafif tebessümü gördüm. Bu iyiye işaretti, tebessümler iyidir.

"Sakinleştirici ilaçları normalden daha sık kullanması ve alkolle birlikte kullanması zehirlenmesine neden olmuş. Fakat endişelenecek bir durum yok."

Gerginliğim uçup gitmiş, omuzlarım düşmüştü. Doktor boğazını temizleyip devam etti.

"Bayan Hye'nin midesini yıkadık. Çok geç kalınmadan hastaneye getirilmesi iyi olmuş. Siz şimdilik sakinleşin."

Kaşları havalanıp uyarırcasına devam etti.
"Bayan Hye ilaç kullanıyor demiştiniz değil mi?"

"Evet, sakinleştirici ilaç alıyordu."
Kafasıyla onayladı.

"İlaç kullanıldığı dönemde alkol tüketimi olmamalı. Alkol karaciğeri yorduğu için kullanılan ilaçlar ile birlikte oldukça zehirli dozlara ulaşabilir."

Derin bir nefes verip devam etti.

"Karaciğer ilacı sindiremediği veya parçalayamadığı için olumsuz sonuçlar oluşturabilir. Daha dikkatli davranmanız gerekirdi. Önlenemez sonuçlar da doğurabilirdi."

Dudaklarımı birbirine bastırdım. Doktor bir süre yüzüme bakıp endişeli halimi gördü. Ardından güç vermek istercesine elini omzuma yerleştirdi.

"Bay Kim, siz Bayan Hye'nin doktoruyla görüşün. Eğer ilacı kullanmaya devam etmesi gibi bir zorunluluk varsa, bu süreçte alkol tüketiminden uzak durması gerekiyor. Doz kullanımı artırıp azaltmadan reçeteye uygun şekilde kullanıma devam edin."

Ardından elini çekip gülümsemeye devam etti.
"Geçmiş olsun, Bay Kim."

"Teşekkürler doktor. Uyanık mı? Girebilir miyim?"
Onaylamadı.

"Birkaç saat dinlensin. Ziyaretleri akşama kabul edelim."

Sondaki cümleyi yanımdaki hemşireye söylemişti. Bakışlarım odanın kapısındaki küçük camdan içeride uyuyan Mara'ya kaymıştı.

Doktor yanımızdan ayrıldığında, hemşire nazikçe koluma dokunup dikkatimi kendisine çekti.

"İsterseniz kafeteryada bekleyebilirsiniz. Dilerseniz akşam gelebilirsiniz."

Onu kafamla onayladım. Ardından birkaç adım gerileyip koridorda ilerlemeye başladım. Temiz hava almak iyi gelir umarım, çünkü ciğerlerim yeterli oksijeni sağlamıyor.

Bedenimi dışarı atar atmaz etrafta dolanmaya başladım. Derin derin nefesler alıyor, kendimi sakinleştirmeye çalışıyordum.

Doktor bir sorun olmadığını söylese de Mara'yı hastaneye getirmek zorunda olduğum gerçeğini değiştirmiyordu.

Telefonum çalmaya başladığında, adım atmayı kestim. Elimin ceketimin cebine atıp telefonu çıkardım ve arayana bakmadan yanıtladım.

"Hm?"
"Sabahtan beri neredesin sen!"

𝘾𝙝𝙖𝙧𝙢𝙞𝙣𝙜 𝙎𝙞𝙧 || 𝗠𝗬𝗚Where stories live. Discover now