Chapter 3

442 58 12
                                    

"Rahat mı bari?"
Yoongi'nin yüzünü yakından inceleme fırsatım hiç olmamıştı. Bu da bahanesi oluyordu.

Tabi benimle konuştuğunu duyamayacak kadar dalıp gitmiştim. Yoongi sinirle dudaklarını araladığında kendime gelebildim.

"Sana diyorum çalışan!"
"Huh?"

Refleksle verdiğim yanıta alayla güldükten sonra yeniden konuştu.

"Rahat mısın diyorum?"
Bacağında oturduğumu fark eder etmez aklımda dönen saçma senaryolarla yutkundum.

Ardından hızla ayaklanıp kafamı yere gömmek istedim. Tabi bunun yerine sadece birkaç kez eğilip kalkmak ve eş zamanlı olarak özür dilemekle yetinmiştim.

Derin bir nefes verdi ve özür dileyen beni durdurdu. Biraz daha eğilip kalkmama izin verseydi muhtemelen ya bel romatizması geçirecektim ya da baş dönmesinden bayılacaktım.

"Yeter, tamam. Çık artık odamdan."
Kovuldun demeyecek miydi? Sinirli aslında.

Kovacak olsa şu an kovardı değil mi? Kovulmamıştım. Kapıya doğru geri geri giderken bir yandan da dudaklarımı araladım.

"Gerçekten yanlışlıkla oldu, efendim. Siz birden geriye doğru çekince-"

Ayaklanarak cümlemi yarıda kestiğinde, ben de kapıya yönelmeyi kestim. Şu on dakikada adama ne çok şey yaşattım...

"Sordum mu sana? Çıkmanı söylemişken hâlâ konuşuyorsun."

Kafamla onaylayıp hızlıca odadan sıyrılıp çıktım. Ben merdivenlerden son basamağı inerken, Yoongi de merdivenlerin başında belirmişti.

Mutfaktan çıkan Bayan Shin gözleriyle beni inceledi. Suratımın kızarmasına meraklansa da dikkatini işe gitmek için kapıya ulaşan Yoongi'ye çevirmişti.

Gelen telefon hakkında bir şeyler gevelerken, bedenimi hızla mutfağa attım. Az önce ne oldu öyle?

Nefes nefese kendimi sandalyelerden birine attım. Yorulduğum için değil, adam nefesimi kesmişti resmen!

"Ne oldu da bu kadar yoruldun acaba? Alt tarafı üst kata çıktın geldin."

Oh Jin'in gülerek söylediği cümleden sonra Bo Min de dikkatini bana verdi. Ellerimi masaya yaslayıp konuşmacı gibi eğilmiştim.

Hem olanları yeniden zihnimden geçirirken bir parmağımla ritim tutuyordum hem de onlara laf yetiştiriyordum.

"Az önce hakka yürüdüm haberiniz yok. Ölüyordum."
"Ne oldu kızım?"

Bo Min merakla yanıma oturduğunda, Oh Jin de diğer tarafıma oturmuştu.
"Birbirinize yakışıyorsunuz da..."

Oh Jin cümlesinden sonra Bayan Shin'in mutfağa girip girmediğini kontrol etti, ardından kulağıma eğilerek fısıldadı.

"...Bay Min ile yani."
Bo Min onun gösterdiği özenin aksine normal bir ses tonuyla devam etti.

"Hem Bay Min'den bu kadar hoş-"
Gözlerimi belerterek elimi Bo Min'in ağzına sokacaktım neredeyse.

Suratına nasıl yapıştırdıysam mutfakta bir ses yankılandı. Bo Min acıyla inlerken, elimi çekmeden kafasını kendime çektim.

"Yah! Bay Min'den evin içindeyken bahsetmeyin demedim mi ben! Üstelik Bayan Shin duyarsa biterim ben!"

Oh Jin kafasını eğerek gülümsedi.

"Rahat ol. Bay Min mutfağa gelmiyor, Bayan Shin de onu uğurladıktan sonra yukarı kata çıkmıştır."

𝘾𝙝𝙖𝙧𝙢𝙞𝙣𝙜 𝙎𝙞𝙧 || 𝗠𝗬𝗚Where stories live. Discover now