27

3.8K 456 804
                                    

selam! Upuzun bi bölümle geldim içinde yok yok. kaçmadan önce, diğer bölümün oy sınırının geçilmediğini söyliyim 😾 ama affediyorum bu defalık😞

 kaçmadan önce, diğer bölümün oy sınırının geçilmediğini söyliyim 😾 ama affediyorum bu defalık😞

Oops! Questa immagine non segue le nostre linee guida sui contenuti. Per continuare la pubblicazione, provare a rimuoverlo o caricare un altro.

💍

Alfanın kulübesinden döndüğünden beri genç omegaya rahat yoktu. Kâh annesi kâh ablası tarafından sık sık onu rahatsız eden sohbetlerin içine çekiliyordu. Annesi tekrar odasına uğradığında soğuk bir öğleden sonrasıydı.

"Tanrım, kollarıma verildiğin o anı dün gibi hatırlıyorum," diye hayıflandı annesi Jimin'e sevgiyle bakarken. Üzerinde kışın sık sık üzerine geçirdiği hoş örgü yeleği vardı ve yatağın ucuna ilişmişti. "Şimdi büyümüşsün de alfan tarafından işaretlenen bir omega olmuşsun."

Jimin utangaçça başını eğdi ve merakına yenik düşerek sordu. "Kokumun değiştiğini fark ediyor musun? Çok fark ediliyor mu?"

Annesi gülümserken havayı koklarmış gibi yaptı. "Hayır, tam olarak tamamlanmadığınız için fazla belirgin değil. Ayrıca işaretlenmenin etkisi genelde yabancı bir alfa sana yaklaştığında görülür. Bu da alfanı harekete geçirir çünkü senden uzakta bile olsa üzerindeki yabancı kokuyu tanır. Onların koku duyuları daha hassastır."

"Ah,"dedi şaşırarak. Öyle miydi? Alfaların özellikleri hakkında pek bilgili olduğu söylenemezdi ama eğer onu işaretlediyse  Yoongi onu diğerlerinden fena halde kıskanıyor olmalıydı. Ona bir metreden daha fazla yaklaşmalarını istemeyecek kadar. Dudağını dişlerken gözleri annesine kaydı. "Peki ben ne olacağım? Ben onu işaretlersem ne olur?"

Bayan Park elindeki danteli işlemeyi bıraktı. "Ah, canım. Böyle şeyler pek olmaz. Alfalar bizden daha baskınlar, onların üzerinde omegalar olarak içsel bir hâkimiyet kurmamız pek olağan değil anlayacağın."

Jimin çocukluğundan beri eşitlikçi bir aile ortamında yetiştiğinden bu ayrımcılığa anlam veremiyordu. Ama ikinci benlikleri vahşiydi, içgüdülerine göre yaşarlardı, bu yüzden böyle olmalıydı. "Eminim Yoongi buna izin verirdi,"dedi. "Ama bu dünyada alfamı işaretlesem ne olur ki? Zaten etrafında bir sürü yabancı omega var."

"Jimin,"dedi annesi hüzünle oma bakıp.

"Üstelik onlarla sevişti de." Bunu söylemek ağzında acı bir tat bıraktı.

Jimin güçlükle gülümsedi, annesini üzmek istemiyordu. Kendisini de yıpratmamalıydı artık. Olan olmuştu. "Her neyse. Ne diyordum? Koku...işaretlenmemden bahsediyorduk. İşaretlendiğimi şu ajummalar anlar mı?"

"Yeterince yaklaşırlarsa ve o sırada tetiğe geçersen evet. Bilirsin, kokuların hislerimizle doğrudan ilgisi vardır."

Omega başını yavaşça sallarken gözleri daldı. Tamamlandıklarında- ki bu evlenmek ve mühürlenmek anlamına gelirdi- her şey daha da farklı olacaktı. İşaretlenme buna giden yoldaki ilk adımdı ve olacakları düşlemek bile Jimin'in midesinde bir kıvranma yaratıyordu.

Baby Blue | yoonminDove le storie prendono vita. Scoprilo ora