31

2.2K 128 51
                                    

Tuğçe ile Florya'ya geldiğimizde Tuğçe, Yunus'u aradı ve bizi bir şekilde binaya aldırdı.

Biz binaya girerken Kerem beni aramıştı. Tabii aradığını görünce bi' götüm tutuşmadı değil. Ya anladıysam burada olduğumu?

"Tuğçe," dedim, durdurdum bizi. O da bana ne oluyor anlamında kafasını salladı. "Kerem arıyor."

"Aç, sorarsa İzmirdeyim dersin." dedi. Ya hiç aklıma gelmemişti, sağ ol Tuğçe. Başka bir şey demem lazım.

Aç ilk sen bi' telefonu.

Ha evet, dur açayım.

Telefonu açtığımda kulağıma götürdüm. Kerem'in sesi gelmişti. "Hayatım sen neredesin?"

Hiç belli etmedim, cevap verdim. "Nerede olacağım, İzmirdeyim."

Kerem ise, "Emin misin? Tuğçe ile attığın şeyler pek İzmirdesin gibi göstermiyor." dedi. Bunlar Tuğçe ile takipleşiyor muydu? Görmesi imkansız.

Sen de attın.

Ama ben o görmeden sildim.

Aklıma hemen bir şey geldi, söyledim direkt. "Eski fotoğraflar onlar aşkım," bunu derken Tuğçe'ye bakıyordum. Kendisi yüz ifadeleri ile bir şey demeye çalışıyordu ama anlamamıştım. Ne demek istediğini fısıldadığında aynı soruyu Kerem'e sordum. "Siz neredesiniz?"

"İstanbul'a geldik otobüse binip Florya'ya gideceğiz." diye söyledi. Ben ise, "Tamam o zaman sen varınca bir sürü video atar, ararsın beni. Oyalamayım şimdi çok seni." diyerek telefonu kapatmaya çalıştım. Biraz acele etmem gerekiyordu yoksa bana kalsa sonsuza kadar konuşurdum canım.

"Tamam bebeğim, görüşürüz sonra." dedi. Tabii bunu dedikten sonra oo diye bağırış sesleri geldi, Kerem de direkt kapattı. Böyle şeyleri seviyordum ya.

Telefonu kapattıktan sonra Tuğçe ile beraber içeride onları beklemeye başladık.

Sanki sevgilimi ilk kez görecek gibiydim, heyecanlıydım.

-

Tuğçe, Yunus ile konuşuyordu o yüzden ne zaman gelecekler, kaç dakikaya buradalar hepsini hesaplamıştık.

Birkaç dakikaya içeri gireceklerdi. İçeri girsinler girmesine de aşırı ses vardı ve ilk defa bir ses beni rahatsız etmedi, aksine huzurlu hissettirdi. Sonuçta koskoca bir takımın hem taraftarıydım hem de yengesiydim.

"Aleyo," diyerek dürttü kolumu Tuğçe.

"He?" dedim bende.

"Nasıl bir sürpriz yapacaksın?" diye sordu. Normal karşısına çıkacağım işte. Zaten anladı biraz.

"Kanka zaten anlamış karşısına çıkarım sarılırım falan." dedim ben de Tuğçe'ye. O da kafasını salladı ve konuştu. "Keşke hikaye falan atmasaydık ya. Öyle daha iyi olurdu." sahi hikaye demişken Kerem bunları nasıl gördü?

"Kerem seninle takipleşmiyor ama nasıl görüyor hikayelerini?" diye sordum Tuğçe'ye. O da ilk anlamamıştı ama sonra cevap verdi. "Yunus göstermiştir."

"Yahu niye Yunus'a söylemedin?" dedim. Gösterirdi tabii bizim birlikte olan fotoğraflarımızı.

"Sen dedin ona da söyleme diye." dedi o da. Ay doğru, unutmuştum ben.

"He tamam tamam." diyerek yeniden kapıyı gözetlemeye başladım. Hadi artık gelsinler ya!

Tam ben bunu dedikten sonra büyük bir alkış başladı, marşlar duyulmaya başladı.

Gel Kalbime Yatıya | Kerem Aktürkoğlu Where stories live. Discover now