Gel Kalbime Yatıya | Kerem Aktürkoğlu

19

Kerem kendinden emin bir şekilde konuştu. "Hayır da niye birden sordun?"

"Bu kız niye Ermenistan'a gidiyor o zaman?" dedim. Belki biraz sesim yüksek çıkmış olabilir ama alıştı bence Kerem.

"Ben nereden bileyim görüşmüyorum kendisiyle." diyerek cevap verdi. Bu magazin sayfalarına kadar kafa karıştıran bir şey yok.

İnanma sende Aleyna.

İnanmıyorum zaten, sinirimi bozuyorlar. Kerem'in sevgilisi benim fakat Ayla ile Kerem sevgili diye gösteriyorlar. Bu sinir bozucu oluyor.

O zaman açıklama yapın.

Sahi biz neden açıklama yapmıyoruz?

"Kerem ilişkimizi artık söylesek mi?" dedim birden bire o da hemen cevap verdi.

"Daha 1 gün olmadı Aleyna," dedi, lafına devam etti. "10 gün olsa ne olur artık bilemem."

Şimdi bu ne demeye çalıştı? Neyse, alınganlık yok sonuçta gerçekleri ben biliyorum.

"Sende haklısın ama bu kız ileriye giderse magazin sayfaları senin adını kötüye çıkarabilir-"

"Artık kapatsak mı bu konuyu?" dedi sözümü bölerek. Tabii bu konu sadece şu anlık bizim aramızda kapandı ama diğer kişiler için öyle mi bilemeyeceğim.

"Peki." diyebildim, uzatmak istemedim.

-

Yarım saat daha arabası ile tur attık en sonunda o beni eve götürdü. Eve girmeden önce tabii ki maçı için ona şans dileyecektim.

Sarıldım ona. "Evde bağırtabilir misin beni Kerem diye acaba?"

"Görevimiz o aslında," dedi, gülerek devam etti. "Tabii sen Kerem diye bağıracağına emin misin?"

"Ben sana her heyecanlandığım dakika da yazacağım, ses kaydı atacağım, fotoğraf atacağım," onun kollarından ayrıldım. "Sen telefonuna alan aç bence."

Kerem'in telefonunda alan dolsun zaten yenisini alır. Sen takma.

Bence Kerem alan açmaya çalışanlardan. Ben buna inanacağım.

"Maç sonu hepsine gülerek bakacağız."

"Bakacağız?" umarım beni rezil etmezdi. Bak Kerem bu olmaz orada Türkiye yıldızları var!

"Tüm takım ile birlikte kahkaha atarken sana ses kaydı atacağız." dedi. Tabii gülmemeye çalışıyordu surat ifadesinden belliydi gülmemeye çalıştığı.

"O zaman bende atmam hatta maçı bile izlemem. Kerem gol attı desinler bende gülerim." dedim, saçımı savurdum. Bunları bilerek şakasına yapıyordum lütfen ciddiye almayın. Yoksa niye saçımı savurayım.

"Tamam şakaydı sen bana at her şeyi," dedi sonra cümlesine devam etti. "Sahura kalkıyoruz de mi?" aa ben unuttum onu. Tabii ki kalkacağız.

"Tabii ki," diye cevap verdim. Eve girmeden önce de birkaç şey söyledim. "Bak iftarı güzelce aç, çok doy ki güzel maç oyna."

Gülerek cevap verdi, şaşırmıyorum artık gülmesine. Gerçekten eğlenceli biriyim galiba benimle konuşurken habire gülüyor beyefendi. "Çok doy mu?"

Kafamı salladım, ne var ki? "He, çok doy."

"O zaman bundan sonra sana afiyet olsun demek yerine çok doy diyeceğim. Çok doy bizim kelimemiz olsun." diye söyledi. Bizim ilişkimiz niye diğer aşıklar gibi romantik değil acaba. Aman neyse, romantikliğe ihtiyaç yok. Bana eğlence lazım.