12

3.3K 156 41
                                    

Aşağıda sinir içinde Tuğçe ve Yunus'un gelmesini bekliyordum ama hâlâ aklım Kerem ve arabasındaki kişideydi. Madem böyle yapacaksın niye çağırıyorsun?

Tuğçe ve Yunus sonunda geldiler bende bindim arabaya. Onların ikisi öndeydi ben ise arkadaydım.

"Günaydın," dedi Tuğçe gülümseyerek. Benim somurttuğumu görünce döndü bana. "Noldu kız?"

"Kerem kimi getiriyor?" diye cevap verdim. Ayrıca sorduğum soruyada cevap bekledim.

Yunus sırıttı. Araba sürmeseydi ona gününü gösterirdim ama neyse.

"Şu kuzeni varya kameralara yakalandığı," kafa salladım. "Onu getiriyor." diyerek cevap verdi Tuğçe.

"İsmi ne o sarı çıyanın?"

"Ayla," döndü bana gülümsedi. "O sarı çıyanı bende hiç sevmiyorum. Bi' ara Yunus'a yavşıyordu." Yunus'a dik dik baktı. Yunus ise sadece güldü.

"Bana bakın valla sinirime dokunursa yolarım onu." diye birazcık ses yükselttim. İkiside korktu.

"Tamam yenge merak etme biz onu sahadan da atarız." diyerek sakinleştirmeye çalıştırdı beni.

Tuğçe döndü Yunus'a, "Atacaksanız biz bi' dövelim öyle atın." Bana bakıp göz kırptı, gülüştük.

Tuğçe ve ben tüm piyasaya denk, yemin ederiz sarı çıyanı yeriz cano.

Ne kaçtı yine senin içine?

Dur şu an enerji geldi bana. Hem Kerem'i hem Ayla'yı döveceğim.

O sırada biz sohbet edip, gülüşerek stadyuma doğru gittik.

-

Stadyuma vardığımızda Kerem'in arabasıda buradaydı. Demek ki gelmişler.

Şimdi sıçtım ağzınıza.

Önden önden yürürken Tuğçe ses ile durdurdu beni.

"Aleyna dur," dedi, geldi yanıma. "Gözlüğün var mı?" diye sordu.

"Çantamda var, niye?" dedim. O da çıkardı gözlüklerini çantasından, taktı gözlerine.

"Bir insanı karizma yapan şeylerden biri güneş gözlüğü. Hadi tak, öyle girelim içeri." arkadan Yunus'un bizi beklediğini gördüm. Yazık çocuk geç kalacak o yüzden hızlı olmamız lazımdı.

Taktım gözlükleri, Tuğçe ile girdik stadyuma. Arkadan Yunus girdi.

En son burada sakatlanmıştım. Bak hatırlayınca sinirlenesim geliyor.

Sahaya gelmiştik.

Iyy, ıy, hem de ne ıy!

Pis çakma sarı çıyan.

Kerem ile yanyana duruyor, bir şeyler konuşuyordu.

Tuğçe ile aynı anda dıştan bir ıyy dedik. İşte Tuğçe ve ben gerçekten bir elmanın iki yarısı gibiydik. Hemen bu kadar yakın olmamız aşırı iyiydi.

Tuğçe Yunus'a seslendi. "Yunus gel buraya." Yunus geldi.

"Efendim sevgilim?" diye döndü Tuğçe'ye Yunus.

"Güldür bizi."

"Ha?"

"Yahu güldür bizi hadi." diye tekrar etti.

Gel Kalbime Yatıya | Kerem Aktürkoğlu Where stories live. Discover now