6

3.8K 176 69
                                    

"Aaa anne," Kerem'in kolundan çıkıp, anneme sarıldım. "Hiç haber vermiyorsun Bahar Sultan. Bilseydim geleceğini bir şeyler alırdım."

Annem de bana sarıldı ama gözü Kerem de olduğu çok belliydi. Arkadan ablam geldi. Bizi kurtarması için kaş göz hareketleri ile ona işaret yaptım, o da anlamış gibiydi. "Anne içeri geçsinler dur."

Kerem arkamızdaydı. Ya babam içerideyse? Ne olacak?

Annem ile sarılmayı bıraktık. Annem bizden önce içeri gitti. Hayret damat falan dememişti.

Çünkü asıl olay içeride olacak.

Kerem yanıma geldi, fısıldadı. "Ne yapacağız?"

"Sadece arkadaşız. Öyle bilecekler."

Zaten arkadaşsınız.

Biz arkadaş değiliz. Bizim ilişkimiz ne arkadaşlık ne de başka bir şey. Hem nefret var hem de saygı.

Kerem ile birlikte salona girdik. Kuzey, babamın yanına oturmuş onunla sohbet ediyordu ki babam Kerem ile beni yanyana görünce direkt gözlerini bize çevirdi.

"Buyrun gençler hoş geldiniz." dedi babam. Bence çok kızacak.

Kerem ile birlikte aynı adımlar ile gidiyorduk ve aynı koltuğa yanyana oturduk. Ablam kapının önünde hem bize bakıyordu hem annemlere.

Babam döndü Kerem'e, süzdü bi' güzel. "Hoş geldin oğlum. Ben Metin, Aleyna'nın babasıyım."

Kerem de babama döndü, gülümsedi. "Hoş buldum Metin abi. Bende Kerem, memnun oldum." Kalktı ayağa, babamın elini öptü sonra da yanıma geri oturdu.

"Seni bilmeyen mi var Kerem oğlum. Ben ve Aleyna koyu Galatasaraylıyız." baba bunu napsın Kerem. Küçüklüğümü anlatmaz inşallah.

Kerem güldü. Benim gözüm sadece babamın surat ifadesindeydi. Valla şu an çok sinirli değildi o yüzden rahat nefes alabiliyordum. Babamın da gözleri beni bulunca babam sadece bana gülümsedi. Bence Kerem gidince kıyamet kopacak gibiydi.

Sen 23 yaşında bir gençsin. Annen ile baban böyle şeylere zaten kızmaz.

Umarım öyledir.

Biraz sessizlik oluştu ortamda. Ablam çayları getirdi. Ablam tam çayları koyarken annem pat diye o soruyu sordu. "Damat futbol dışında bir şey ile ilgileniyor musun?" Çayından bir yudum aldı. Ne damatı anne anlatamıyorum herhalde.

Kerem'in konuşmasına izin vermeden ben cevapladım. "Anne damat yok. Biz Kerem ile arkadaşız."

O sırada ablam öksürdü. Bu öksürükler bizim sessiz konuşmamız gibi bir şeydi. Baktım direkt ablama. Kaşı ile mutfağı işaret etti bende kafamı salladım. Ablam gitti mutfağa.

Kerem ile annemler sohbet ederken bende yanlarından kalktım. "Ablama yardım edeyim ben."

Tıpış tıpış mutfağa gittim, kapıyı kapattım. Ablam ile fısıldayarak konuşuyorduk çünkü annemin kulaklarının maşallahı vardı. Her şeyi duyuyordu.

"Sen niye bana haber vermiyorsun abla?" diye sordum ona. O da tatlı koyuyordu.

"Sen niye Kerem ile geleceğini söylemiyorsun?" Soruma soru ile cevap vermesi çok sinirime dokunuyordu.

"Neyse onu bunu boşver. Annemi biliyorsun nasıl tanıştınız diye soruverir falan git tembihle başka bir şey anlatsın." Ablam şu an çok mantıklı bir şey söylemişti. Bende zaten cebimden telefonu çıkarttım, yazdım Kerem'e.

-

Kerem

Annemler nasıl tanıştınız diye sorarsa araba olayını anlatma

Gel Kalbime Yatıya | Kerem Aktürkoğlu Où les histoires vivent. Découvrez maintenant