5

4.3K 174 77
                                    

Sabah uykumu bölen ses, benim yattığım yerde olan masaya kahvaltı kurularak uyanılmasıydı. Zaten genelde burada yerdik ama ben uyuyorsam yiyemedik. Hayır yani burada bir insan uyuyor niye ses yapar ki bi' insan?

Gözlerimi açmadan bağırdım odada masayı hazırlayan kişiye. "Ya ses yapmayın!"

Birkaç saniye sonra kulağımda bi' fısıldama ile ürküldüm. Ulan abla, ulan abla. Anca inadın bana tutsun.

"Aleyna bak çok önemli bir şey oldu." Gözlerimi hafif açtım. Hele bi' şaka yapsın bu eve gömerim onu.

Açtı telefonunu. Bir yerlere girdi ama nereye girdi bilmiyorum. Sonra bana bi' fotoğraf gösterdi. "Sen bu çocuk ile sevgili misin doğru söyle."

Bu fotoğraf dün Kerem'in omzunda uyuduğum fotoğraftı. İyi de hastane de kim napacaktı, niye çekerdi ki böyle fotoğrafı?

"Ya abla saçmalama uykum geldi kafam oraya düşmüş işte."

Ablam bana öyle baktı ki sanki doğruyu biliyormuş gibi.

"Ya tamam anlatacağım sonra." diyerek geçiştirmeye çalıştım. İşe yaradı.

Tam geri uyuyacaktım ki suratıma gelen yastık ile irkildim. Sıçarım bak senin ağzına abla!

"Günaydın Aley." diye bağırdı. Gözlerimi açınca da birkaç adım uzaklaştı.

"Sen nasıl bir ablasın ulan-" bu sefer sözümü soğuk bir su kesti. Çıldıracağım! Bu kız benden ne istiyor?

"Bak valla abla demiyorum dalacağım sana!" yattığım yerden fırladım. Tam şunun saçını tutacaktım ki ezilmiş olan ayağıma basınç uyguladığım için acı ile olduğum yerde kıvrandım.

Ablam hâlâ gülüyordu. Üstelik acı çektiğimi görüyordu.

Ablan sakatlansa sende gülersin.

Onun sakatlanmaları komik.

Ablam bu sefer kahkaha atmaya başlamıştı. "Bak valla gülme yemin ederim aynı acının on katını yaşatırım he!"

Sesimin yükselmesi ile odaya eniştem ve Kerem girmişti.

Kerem direkt benim yanıma gelip, ezilmiş ayağıma baktı. "İyi misin?"

"Sende iyi misin diye diye bir hal oldun. He iyiyim bak birazdan koşuya çıkacağım!" Sabah uykulu halimle kime patlayacağımı seçemiyordum.

Güzel uykumu bozmaya hakkınız yok.

"Ben naptım kızım?" dedi Kerem.

"Sabah sabah uykumu bozdunuz hepiniz! Siz akşam bi' uyumayı deneyin varya o zaman görürsünüz," söylenerek ayağa kalkmaya çalıştım ama kalkamadım. Kerem'e seslendim. "Ne bakıyorsun, kaldırsana beni."

O da beni kaldırırken bana söylendi. "Sıla abla gerçekten sizi tebrik ediyorum. Dünyanın en sabırlı insanlarısınız bence."

Ablam ve eniştem gülüştü. "Biz usta olduk bu konuda. Merak etme sende alışırsın yakında."

Yattığım yere yeniden yattım ve benim hakkımda konuşan o üçlüye baktım. "Ben şimdi masaya gelemeyeceğime göre bana özel bir tepsi hazırlayın."

"Oldu sultanım başka isteğiniz?" dedi ablam. Valla dondurma olsa iyi olur.

Neyse şakanın sırası değil. Ablam ile eniştem odadan çıktılar. Kerem ile başbaşa kaldık.

Şu fotoğraf mevzusunu biliyor muydu ki?

Bilmese bile artık benden öğrenecek.

"Kerem dün hastanede olan fotoğraf yayılmış. Gördün mü?"

Gel Kalbime Yatıya | Kerem Aktürkoğlu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin