17

844 75 68
                                    

Bu kurguyu her geri dönüp okuyuşumda utancım birkaç satırdan sonrasını getirmeme engel olup, tek kelime düzeltmeden yarıda bırakmama sebep olsa da aylar sonra yeniden yayınladım. Belki de ilk yazıldığı halde kalmalıdır bu fic. Yazma hevesimin en doğru zamanda sönmesi hiç hiç iyi olmadı. Sizin de okuma hevesiniz kırılmasın diye bu kurguya dair hislerimi ilk bölüme yazmadım. NE KADAR DÜŞÜNCELİ OLDUĞUMU GÖRÜN OY VERMEYENLER UTANSIN!!

Kitaba sonradan yaptığım tek ekleme bu yazar notu. Niye bu bölümde diye de sormayın finale konuşma ekleyecek yer bulmadım, hadi selametle!

unutmadan,

Bu da ficin eski açıklaması(köpek gibi utanıom)

Jennie geçirdiği trafik kazası sonucunda beş yıl komada kalır. O komaya girdiğinde bir yaşında olan kızları Hera, şimdi ise altı yaşındadır..

Taehyung minik kızı üzülmesin diye kendi üzüntüsünü boş verip kızı için elinden gelen her şeyi yapar.

Jennie uyandığında hayatlarının normale döneceğini düşünen Taehyung, fazlasıyla yanılmıştı.

Jennie hafızasını kaybetmiş ve lise yıllarından sonrasını hatırlamıyordu.
Ne evlendiği adamı, ne de kızını hatırlayamayan Jennie; kendini büyük bir çıkmazın içine girmiş gibi hisseder.

Üzgün olduğunu görebiliyorum; gülümsediğinde, hatta kahkaha attığında bile gözlerinden anlayabiliyorum.

Bunu birlikte atlatacağız.

Bir gün uyanacağız ve bunların hepsi bir rüya olacak.

Cesaretini yitirme küçük bayan, baban geceyi atlatman için burada.

Sana dünyaları vereceğim.

Gülümsediğini görmek için her şeyi yapacağım.  

Burnuma dolan güzel kokuyla gözlerimi araladığımda Taehyung'un güzelim esmer boynuyla karşılaştım. Kollarını belime sarmış, burnunu saçlarımın arasına daldırmıştı. Biraz hareketlenip boynuna öpücük kondurduğumda gülümseyip beni iyice kendine çekti. Burnu saçlarıma daha da gömüldüğünde kafamı hareket ettirmeden boynuna üflemeye başladım. Taehyung mırıldanarak yan döndüğünde sırtındaki elimi saçlarına götürmeye çalıştım. Beni saran kolları yüzünden hareket alanım o kadar kısıtlıydı ki, saçlarına ulaşamadım. Oflayarak tekrar hareklenmeye çalıştığımda kıkırdayıp saçlarımın arasına belli - belirsiz bir öpücük bıraktı. Kolları arasından çıkmaya çalıştığımda önce hareketlendi, sonrasındaysa aşağı kayıp kafasını omzuma yasladı. Burnunu boynuma sürttüğünde gülümsedim. Verdiği nefesler tenime çarparken mırıldandı.

'Gitme.'

Boşta kalan ellerimden birini kafasına götürüp dağınık saçlarıyla oynamaya başladım. Boynuma değen nefesi beni gıdıklarken diğer elimle sırtını okşamaya başladım.

'Hadi uyan Taehyung.'

'Biraz daha uyuyalım.'

Uykulu olduğu için kalın ve boğuk çıkan sesi kulaklarıma ulaştığında ofladım.

'Ama açım ben.'

Cevap vermemesine sinirlenip omzuna vurduğumda küçük bir çocuk gibi mızmızlanıp boynuma iyice sokuldu.

'Açım diyorum.'

'Biraz daha uyuyalım, sana söz harika bir kahvaltı hazırlayacağım güzelim.'

Sadece saçlarıyla oynamaya devam ettim. Canım sıkılıyordu ve asla uykum yoktu.

mockingbird, taennieWhere stories live. Discover now