4

988 79 18
                                    

'Jennie!'

Odaya ağlayarak annemin girmesi ile donakalmıştım. Annem, o çok yaşlanmıştı. Işıltılı olan teni solgunlaşmış, gözlerinin etrafında ve yüzünün birçok yerinde kırışıklıklar vardı. İnanamadım. İnanmak istemedim belki de.

'Kızım, iyi misin?' Titrek çıkan sesiyle sorduğu soru gözlerimin dolmasını sağlamıştı. Tanrı aşkına ne oluyordu?

'Anne ben, ben iyi falan değilim. Şu halime bak. Bana bunun bir şaka olduğunu ve yarın okula gitmem gerektiğini söyle ne olur..' sonlara doğru sesim kısılmıştı.

Yatağa doğru gelip sıkıca sarıldı bana. Ben ise ağlayıp konuşmaya devam ediyordum. Bu bir rüyaydı ve ben uyanacaktım.

'Şhh.'

'Anne bana evlendiğimi ve bir çocuğumun olduğunu dediler. Nolur şaka de bana ne olur, a-anne. Bana yılların geçmediğini hala lisede olduğumu söyle ne olur..'

'Bunları sonra konuşalım Jennie. Sana her şeyi anlatacağım ama yeni uyandın kendini yormamalısın.'

Kollarını itip kafamı kaldırdım.

'Hayır anne! Sonra falan değil! Şimdi öğrenmek istiyorum her şeyi! Neden buradayım ben?! Ne oldu bana! Taehyung denen herif kim?!'

Ağlamaya devam etmemle beraber gözlerini yumup derin bir nefes verdi.

'Jennie, kızım. Biliyorum kafan çok karıştı. Seni anlıyorum. Kendini boşlukta gibi hissediyor olmalısın.'

'Anlat. Her şeyi. 14 yılın tamamını. Mümkünse inandırıcı olsun. Hala bu şey çok saçma geliyor çünkü.'

'Jennie. Doktorun dinlenmen gerektiğini söyledi. Şimdi dinlen tamam mı? Söz veriyorum yarın Taehyung ile beraber sana her şeyi anlatacağız tamam mı?'

'Kafayı yiyecek gibi hissediyorum anne. Taehyung değil sen anlat bana her şeyi. Onun hiçbir şeyi anlatmasına ihtiyacım yok benim.'

'Lütfen sakin ol kızım. Sana her şeyi bir anda anlatmam iyi olmaz. Doktorunla konuştum. Büyük ihtimalle geçici bir hafıza kaybı dedi.'

'Peki. Her şeyi anlatamazsın öyle mi? O zaman bana ne olduğunu söyle. Neden buradayım ve neden hafızamı kaybettim?'

Kafayı sıyıracakmış gibi hissediyordum. Son hatırladığım şey sanırım okul sonrasında eve döndüğümdü. 14 yıl mı? Şaka mıydı bu? Şuan 32 yaşında mıydım ben yani? Bir anda 18 yaşından 32 yaşına mı atlamıştım? Manyaklıktı bu. Gençlik yıllarım bitmiş miydi? Yaşlanmıştım. Hayır, hayır ben yaşlanamazdım. 14 yılımı kaybetmiş olamazdım.

Annem sorduğum soru ile gözlerini kaçırdı. Kesinlikle bir şeyler olmuştu.

'Bana ne olduğunu söyle anne. Bilmeye hakkım var.'

'14 yıl önceki haline dönmüşsün Jennie. Bir çocuk gibi ısrarcısın.'

'Ben artık çocuk değilim anne! 5 ay önce 18 yaşıma girdim.'

Aklıma 14 yıl sonrasında olduğum gelince derin bir nefes aldım. Hayır, ben 14 yıl öncesinde değildim. Bu kadın da annem olamazdı. Babam neredeydi? Kafamda cevaplanması gereken sorular vardı.

'Haklısın Jane. Sen çocuk değilsin. 2 ay önce 32 yaşına girdin.'

Sinirle ayağa kalkıp bağırmaya başladım.

'Yeter artık! Sorularıma cevap ver! Bana ne oldu?! Taehyung ve o çocuk kim? Neden hastanedeyim ve hiçbir şey hatırlamıyorum?!! Hayır, bana hiçbir şey olmadı. Biz hala 2008'deyiz değil mi? Lise son sınıf öğrencisiyim ve üniversiteye hazırlanıyorum. Üniversite demişken babam nerede?! Bir şey söyle bana! Yüzüme bak! Bana hala 18 yaşında olduğumu ve aradan 14 yıl geçmediğini söyle! Bana dersler yüzünden kafayı yediğimi ve akıl hastanesinde olduğumu söyle! Babamı çağır lütfen, anne. Ben..ben..'

mockingbird, taennieحيث تعيش القصص. اكتشف الآن