10

877 88 28
                                    

+25 oy

Okuldan çıkmış eve gitmek için yola koyulmuştuk. Taehyung arabayı sakince sürmeye devam ederken ben yaptıklarımın şokunu üstümden atmaya çalışıyordum. Hera'yı bir anda sahiplenmiştim. Bu herkes tarafından fazlasıyla normal karşılanacak bir şeydi ancak ben kızımı hatırlamıyordum.

Kafam yeterince karışık değilmiş gibi bir de kendim ile -liseli ben ile- evli olan Jennie arasında sıkışıp kalmıştım. İkisinin de karakteri ve duyguları ister istemez farklıydı ve ben ikisinin de özelliklerini taşıyordum.

Evli Jennie'den bana kalan şeylerden birisi de annelik iç güdüsü olmalıydı. Az önce yaptığım şeyin başka bir açıklaması olamazdı.

Diğer yandan birçok teknolojik aleti hatırlıyor, araya 14 yıl girmiş olmasına rağmen yabancılık çekmiyordum. Ama ne kadar uğraşırsan uğraşayım ne Hera'yı, ne Taehyung'u ne de bugün tanıdığım -evli Jennie'nin en yakın arkadaşı olan- Rosé'yi hatırlayamıyordum.

Sonu olmayan bir kuyuya düşüyor gibi hissediyordum. Ne zaman anılarımı geri kazanacaktım? Ne zaman hayatım normale dönecekti?

Hiçbir şey hatırlayamazsam ne olacaktı? Kim Jennie'nin hayatını mahvetmiş olacaktım.

Eve geldiğimizi Taehyung'un kapımı açmasıyla fark etmiştim. Dalgın olduğumu anlamış olacaktı ki kaşlarını çatmıştı.

'İyi misin?'

Başımı sallayıp arabadan indiğimde kapıyı kapatıp o de peşimden geldi. Kapının önünde dikilmiş bizi bekleyen Hera'nın yanından geçip kapıyı açtığında hızla içeriye girip odaya çıktım. Üzerimi değiştirdikten sonra yatağa uzanıp bakışlarımı tavana diktim.

Bir süre daha içinde bulunduğum durumu sorguladım. Ne zaman geldiğini fark etmediğim Taehyung koluma dokunduğunda irkilerek uzandığım yerden doğruldum.

'Seslendim ama cevap vermedin. İyi olduğuna emin misin Jennie?'

'Evet.' Hayır. Çok kötüyüm.

'Peki.. Hazırlansan iyi olacak annen birazdan gelecektir.'

Annemin geleceğini tamamıyla unutmuştum. Hatta buraya gelecek olmasa varlığını bile hatırlamıyordum. Aklıma babam gelince onu Taehyung ve anneme sormayı not ettim.

Gelmesi bu kadar uzun sürecekse neden yeni telefon almıyordu ki?

Babam böyle şeyler yapacak bir insan değildi. Geçen yıllar onu da değiştirmiş olmalıydı.

Asla ayrılmayacağım, hatta burada öleceğim dediği evden bile taşındıysa değişmiş olmalıydı. Moda okumama izin vermişti!

Taehyung'un sorgulayıcı bakışları üzerimdeyken ayaklanıp giyinme odasına geçtim. Rastgele bir şeyler çıkarıp giyindikten sonra makyaj aynasının önüne geçip karışan saçlarımı taradım.

Duyduğum kapı zili ile elimdeki tarağı yerine bıraktıktan sonra merdivenleri hızla indim. O sırada annem paltosunu Seoyon'a verip içeriye adımlamıştı.

Gözlerimin dolmasına engel olamayıp sıkıca sarıldım anneme. Ellerini belime koyduktan sonra burnunu saçlarıma daldırıp kokumu içine çekti. Huzurla gözlerimi kapattığımda birkaç damla yaş benden habersiz yanaklarımı ıslatmıştı bile. Ellerini saçlarıma çıkarmasıyla gülümsedim. Saçlarımı severdi. Yavaş yavaş okşadığı saçlarımdan elini çekip benden yavaşça ayrıldı. Yanaklarımdaki yaşları silip içeriye adımladı.

Arkamı döndüğümde buruk bir gülümsemeyle bana bakan Taehyung'u fark ettim. Bir şey demeden yanından geçip salona adımladım. Annem koltuklardan birine oturmuş soluklanıyordu ki merdivenlerden gelen çığlık sesiyle irkildim.

mockingbird, taennieWhere stories live. Discover now