11

895 93 37
                                    

Taehyung evden çıktıktan sonra salonda oturup rastgele programlar izlemiş, canım sıkılınca da stilist Jennie'nin çalışma odasına gelmiştim. Rastgele bir dosya alıp salona gelmiştim. Çalışma odası beni fazlasıyla geriyordu. Oraya adım dahi atmak istemiyordum.

Koltuğa iyice yayılıp dosyanın kapağını açtım. Taehyung'un resmiyle karşılaşmamla duraksadım. Birkaç sayfayı da çevirdikten sonra gerçekten ona özel bir dosya olduğunu anlamış oldum. Şaka yapıyor sanmıştım..

Resimler tarihlere göre sıralanmıştı. Taehyung her birinde gülümsüyordu ve sanki bütün resimler ondan habersiz çizilmiş gibiydi.

Sehpanın üstünde duran suya uzanmak için eğildiğimde dosyanın arasından ikiye katlanmış bir kağıt düştü. Suyu boşverip kağıdı elime aldığımda katını açıp resme baktım. Yine Taehyung vardı. Kağıdın alt köşesinde tarih ve benim imzam vardı. 26 Mayıs 08 yazıyordu. Benim sonrasını hatırlayamadığım tarihe çok yakındı. Umursamayıp kağıdı tekrardan katladım. Arka kısmındaki yazıyı görünce gözlerim sonuna kadar açıldı.

İlk aşkım Taehyung'a mı?

26 Mayıs..

En son hangi günü hatırlıyordum ben? 11 Mayıs? Pikniğe gitmiştik. 12 Mayıs? Burnum kanayana kadar ders çalışmıştım. 13 Mayıs? Mingyu'yla dondurma yemiştik. 14 Mayıs? Yok.

Taehyung'a ilk görüşte falan mı aşık olmuştum?

Duyduğum anahtar sesiyle koltuktan kalkmadan kafamı çevirdim. Salona adımlayan Taehyung gülümseyip yanıma geldi. Kendini karşımdaki tekli koltuğa bıraktı. Saate baktığımda henüz on iki bile olmadığını fark ettim. Elimdeki kağıdı dosyanın sayfaları arasına tıkıştırırken mırıldandım.

'Neden bu kadar erken geldin?'

'İşim erken bitti. Hem sana yemek yaparım diye düşündüm?'

Kaşlarımı çattım.

'Sen mi?'

Başını sallayıp ayaklandı. Yanıma adımlayıp kucağımdaki dosyayı eline aldı. Gülümseyip resimleri incelemeye başladı.

'Sana özel bir dosya olduğunu söylediğinde dalga geçiyorsun sandım.'

'Neden ki? Oysa gayet ciddiydim.'

'Seninle ne zaman tanıştık?'

'26 Mayıs.'

Dediği şeyle öksürmeye başladım. Sehpanın üstündeki suyu bana uzattığında kafamı sallayıp öksürüklerimin bitmesini bekledim.

Suyu içtikten sonra yutkunup elindeki dosyayı işaret ettim. Dosyayı elime verdikten sonra ne yapmaya çalıştığımı anlamak ister gibi yüzüme bakmaya başladı. Dosyanın arasına sıkıştırdığım kağıdı ona uzattığımda kaşlarını çatıp kağıdı eline aldı.

Katını açıp resme baktığında kaşları sanki mümkünmüş gibi daha da çatıldı.

'Bunu ilk defa görüyorum..'

'26 Mayısta tanıştığımıza emin misin?'

'Evet. Bu hırkayı hatırlıyorum. Resim cidden o güne ait.'

'Arkasını çevirsene.'

Dediğimi sorgulamadan yapıp kağıdın arkasını çevirdiğinde gözleri şaşkınlıkla açıldı.

'İ-ilk aşkım Taehyung'a mı?'

Şaşkınlıkla karışık sesi gülümsememi sağlarken oturmasını işaret ettim. Tepemde dikilmesi rahatsız ediyordu ve yüzüne bakayım derken boynumu kıracaktım. Kendini koltuğun diğer tarafına attıktan sonra yazıyı incelemeye devam etti.

mockingbird, taennieHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin