B15-Kandırılma.

En başından başla
                                    

"Kardeşim."

Başını salladı hemşire.

"Çok stres altında kalmış. Ondan uyanmıyor. Yarın sabah uyandıracağız. Açlıktan ve stresten bayılmış. Doktor psikiyatri kliniğine sevk edebilir."

Dilşad bir şey demedi. Hem ne diyecekti ki? Her şeyin sorumlusu biziz mi?

"Korkmayın, kardeşiniz iyi olacak. Geçmiş olsun."

Dilşad, Zerya'nın başına geldi. Kıvırcık saçlarını geriye doğru itti. Derin bir nefes alıp çıktı dışarı. Şahin'i aradı.

"Noldu?" Dedi bayık sesiyle Şahin. Meyhaneye oturmuş akşamdan beri içiyordu. Çoktan sarhoş olmuştu ve muhtemelen Dilşad'ın söylediği hiçbir şeyi anlamayacaktı.

"Çok stres altında kalmış bir de açlıktan bayılmış. Uyanmıyor. Bu gece burdayız. Sabah uyandıracaklarmış, psikologla görüşecekmiş."dedi bir çırpıda.

Şahin gözlerini yumdu bir iki saniye. Gözünün önüne Sedat'ın onu kucağına alıp hastaneye götürmesi geldi. Sinirden kalbi hızlanmaya başladı.

"İyi tamam. Sabah gelip alırım sizi."

"Şahin nolucak şimdi? Sedat sevgilisi miymiş Zerya'nın?"dedi merakla.

"Ne diyorsun lan sen!"diye kükredi. Meyhanede ki herkes bir iki saniyeliğine dönüp baktı ona. Şahin küfür kıyamet masaya bir tomar para bırakıp kalktı. Arabaya ilerledi.

"Ne var? Adamı görmedin mi boşayacaksın Zerya'yı dedi. Demek ki sevgilisi."deyip sustu.

"Dilşad dilini keserim senin. O piçle görüşeceğim bu burda bitmedi. Kaçtım sanma--"

Dilşad yan gözle koridorun sonunda oturan Sedat'a baktı.

"Kaçtığı falan yok. Hastanede burda. Sevgilisinin başını bekliyor."deyip Şahin'in yüzüne kapattı.

Şahin olduğu yerde kalakaldı. Öfkeden ne yapacağını şaşırırken hızla arabaya bindi. Öfkeyle hastaneye sürerken küfürler edip duruyordu. Sonra gözlerine yaşlar doldu. Bağıra bağıra ağlıyordu şimdi. Öfkeyle sağa çekti arabayı. Nefes alamıyormuş gibiydi.

Arabadan indi. Kapısını bile kapamadan toprak yolda ağlaya ağlaya yürüdü. Yere çöktü. Içinde ki duygular birbiriyle çarpışıyordu âdeta. Kıskançlık, öfke, ihanet, kızgınlık, sevgi, aşk...Hepsi. Toprağı avuç içleriyle döverken bağıra bağıra ağladı.

Ama pişmanlık için çok geç kalmıştı.

 Zerya ağzında acı, iğrenç bir tatla uyandı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Zerya ağzında acı, iğrenç bir tatla uyandı. Yüzü şişmiş kurumuş gibi hissediyordu. Bakışları buğuluyken bir kaç kez gözlerini kırpıştırdı. Kendine geldiğinde sessizce su diye mırıldandı. Gözleri ilk pet şişeden plastik bardağa su dolduran elleri gördü. Elin üstünde ki kınalı dövmeleri gördü. Dilşad'ın eliydi bu.

Bazı KadınlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin