17- kazılı kuyum

1.4K 87 85
                                    

"Eskideki günlerden bir teselli ararsan, o zaman bak resmime."

*

Temmuz 2025

Parmağımdaki alyansın varlığı güven verici bir hissiyattı. Sanki yıllardır parmağımda taşıyormuş misali alışmışlık vardı içimde. Büyük bir sorumluluğun kapısını aralayıp ikimiz için de yeni bir geleceğin habercisi olsa da bu sorumluluğa hevesli sayılırdık. En azından Altay öyleydi, benim ise çekincelerim kafamda dönüp duruyordu. Ona olan güven duygum zedelenmiş haldeyken büyük bir heves içinde olmam zordu.

Oturduğum sandalyede bacak bacak üstüne atmış, sigaramı içerken aynı anda şimdiden varlığına alıştığım yüzüğümdeydi gözlerim. Altın alyans Ay'ın ışığının altında parlıyordu. Bize kahve getirmeye giden Altay, balkona elinde iki kupayla girince bakışlarımı alyansımdan ona çevirmiştim.

Kupayı masada önüme bıraktı ve yanımda duran kendi sandalyesine oturdu. "Yarına bilet baktım, gemiyle buradan İzmir'e geçip oradan da uçakla İspanya'ya uçabiliriz."

"İyi," dedim başımı sallayarak. "Gelmemin bir sorun yaratmayacağından eminsin, değil mi?"

"Elbette yaratmaz, nişanlımsın."

"Bunu bilmeleri konusunda çekincelerim var, sadece arkadaş kozunu da kullanabiliriz."

Gözlerini kısarak bana bakarken içli içli aynı anda arkaya yaslanmış ve başını sandalyeye dayamıştı. Hafif açtığı bacaklarıyla oldukça gevşemiş görünüyordu.

"Böyle bir şeye gerek yok Kerem, zaten artık geleceğin konusunda büyük çekincelerim de yok."

"Nasıl yok?" diye merakla sordum. Dudak büzdü ardından gülümsedi. "Kulübüm oyuncu arayışındaydı, seni önerdim. İletişime geçeceklerdir yakında."

Şaşkınlıkla ağzım açık kalırken neredeyse sandalyemden düşecektim. Sigaramı küllüğe yerleştirip, "Ne yaptım dedin?" diye sorduğumda keyifle kahkaha atmıştı. "Suratını görsen kahkahalara boğulurdun."

"Beni hakikaten önerdin mi?" Başını salladı evet anlamında. "Çok zor olmadı, zaten uzun süredir kulübün gözleri üzerindeydi."

"Yan yana mı olacağız yani?"

"Eş durumundan seni yanıma aldırıyorum," dediğinde göz devirip güldüm. "Daha evet demedim yalnız,"

"Onun da sırası geliyor bi'tanem,"

"Kendinden bayağı eminsin," dedim gülerek, muzip bir edayla kıkırdadı. "O alyansı boşuna parmağına takmadım."

"Ne demek ki bu alyans?"

Öne doğrulup dirseklerini dizlerine yasladı ve ellerinin arasına alyanslı elimi elinin arasına alıp bir öpücük kondurduktan sonra alyansı okşadı. "Bu alyans, Altay'ın Kerem'i demek."

"Hımm," dedim sahte bir ifadeyle. "Öyle miymiş?" Dediğine kendi de ikna olmuş misali başını salladı. "Tabii öyle, hatta bu alyans Kerem Bayındır demek."

Omuz silkip elimi elinden çektim. "Soyadımı seviyorum, Bayındır'a gerek yok." Aslında sorun değildi ama onu sınamak hoşuma gidiyordu. "Seninki çok uzun yavrum, boşver sen onu. Bayındır da gayet güzel, yakıştı ismine."

seni bana küstürenler •alker•Where stories live. Discover now