Düşmanın Oğlu - Gay

Altmış dokuz

Yazar'dan;

3 ay önce.

Okul kapısından çıktığında Sedat'ı görüp tedirgince duraksadı Sude.

-Senin ne işin var burada?

-Senu görmeye geldim kızım.

-Kızım?

-Ne oldu, ne çabuk unuttun babanı. İki günde o herifi ne çabuk kabullendin?

-Unutmadım. Zaten unutmazdım da eğer bunca kötülük yapmamış olsaydın. Benim bir değil, iki babam var diyebilirdim o zaman.

-Sende mi ha? Vay be..

-Bana yaptıklarına, her zaman elimden tutuşuna biyolojik olmasan bile gerçekten hissettiğin ve bana hissettirdiğin her şey için, baba kelimesinin ne olduğunu bilerek büyümem için yaptığın her şeye çok teşekkür ederim Sedat Soykan ama hepsi bu. Anneme , babama, Deniz'in babasına Aziz amcama ve diğerlerine yaptıklarını unutmam, senin ile tekrar baba kız olmam mümkün değil. Hem annem ve babam çok yakında evleniyorlar. Lütfen huzurumuzu kaçıracak birşey yapma tamam mı?

Dediğinde sessizce sarılıp saçlarına bir öpücük bırakarak ağlamaklı bir ses tonu ile söyledi Sedat.

-Kendine iyi bak kızım. Ben sana layık bir baba olmadım, senden yirmi seneni çaldım. Merak etme, bu saatden sonra bulaşmayacağım ne annene ne baban olacak o adama. Ben sadece seni görmeye geldim. Hayalinde ki gibi iyi bir öğretmen olup hep mutlu yaşa olur mu? Sen benim bu hayatta ki en değerli iki varlığımdan birisin ve bunu hiçbir gerçek değiştiremez. Eğer yeniden baba kız olamayız diyorsan da canın sağolsun, sen yeter ki iyi ol.

Deyip tekrar alnına bir öpücük kondurarak okulun oradan ayrıldığında üzgünce arkasından bakmakla yetindi Sude.

Sude ile konuştuktan sonra şirketin önünde akşama kadar bekleyip babası Kazım ağanın çıkmasını bekledi.

Akşam olduğunda ve Kazım şirketten çıktığında saklandığı köşeden çıkıp yanına gitti Sedat.

-Ne işin var senin burada?

-Sana da iyi akşamlar sevgili babacığım.

-Ne istiyorsun çabuk söyle.

-Para tabii ki.

-Yok bende para mara. Deden tüm yetkiyi Ünal'a verdi öyle ha deyince para çıkaramıyorum artık. Ayrıca defol git şuradan da gözüme gözükme benim sana verilecek tek kuruşum yok, senin gibi bir oğlumda yok.

-Ortak paralarımızdan bahsediyorum zaten. Hani kirli işlerine ortak olarak kazandığımız ve sende olan paralardan. Payıma düşeni ver daha da gözüne gözükmeyeceğim zaten merak etme.

-Ne halin varsa gör anladın mı? Git o ibne sevgililerinle gününü gün et.

Dediğinde Sedat babasının söylediklerine karşı nefret saçan bakışları ile yakasına yapışıp duvara sıkıştırdı onu.

-Benim hoşuma mı gidiyor zannediyorsun ha böyle olmak? Hayatımı kararttın lan sen benim. Senin yüzünden..senin baskıların, senin korkun yüzünden ben kendimi yaşayamadım. Bana öğrettiğin tek şey kötülük oldu, tek şey insanların hayatını mahvetmek oldu. Oğlun değil suç ortağın olarak gördün sen beni. Bir günden bir güne saçımı okşayıp bir derdin mi var diye sormadın bana. Ama hatanın en büyüğü bende oldu. Tuncay kadar cesaretim olamadı, duramadım hissettiklerimin arkasında. Ama benim hayatımı mahvettiğin gibi onunkini de mahvetmene izin vermeyeceğim tamam mı? Mehmetle nerede olduklarını biliyorum, ama bunu sana asla söylemeyeceğim.